10.250.000 TL.

Uzun yıllar önce Elazığ ‘a,

Şeker fabrikası yapılmış,

Azot fabrikası yapılmış,

Çimento fabrikası yapılmış,

İplik fabrikası yapılmış,

Bakır işletmeleri kurulmuş,

Ferrokrom fabrikası kurulmuş,

Türkiye’nin en büyük barajı yapılmış,

Yapılmışta yapılmış,neler,neler…

Bunlar yetmezmiş gibi kazma kürekler , Ferhat gibi şehir sevdalı olan dedelerimiz dağları delerek Hazar Gölünden su getirerek hem elektrik üretmiş hem de Elazığ’ın en büyük ovasının sulama problemini haletmişler.

Yıllar gelmiş geçmiş bunlar bir bir kaybedilmiş.

Yazılacak çok şey ,söylenecek çok söz var ama…

Sadece bir garip su hikayesini sizlerle paylaşacağım.

Keban Barajın dan sonra bir çok değerimiz kaybolmuş.

O dönemin şehrin siyasetçileri ve yöneticileri birlik içerisinde hareket ederek, barajın hem elektriğinden, hem de suyundan faydalanmışlar.

1977 yılında 36 köyü ve 4 beldeyi kapsayan Uluova sulama suyunu devreye almışlar.

Bütün ovanın sulamasını sağlamışlar.

Uzun yıllar hiçbir sorun olmamış çiftçinin ve Elazığ yüzü gülmüş.

Taki sulamanın birliğe,sulama işi devredinceye kadar,

Sorunlar baş göstermiş, vatandaşın borcu olmamasına rağmen elektrik borcundan dolayı,elektrik kesilince ova insanın ve Elazığ telafisi mümkün olmayan bir mağduriyet süreci başlamış.

O gün itibariyle belki çok düşük maliyetle Güneş panelleri ile elektrik problemi haledilip tüm tesislerin ve kanalların sağlam olduğu anda bu sulama suyu devam ettirilebilirdi ama gel gör ki,bu durum Ankara ya sağlıklı bir şekilde izah edilememiş.

Gelenler hep bu soruna günlük bakmış ve kalıcı bir çözüm sunamamış.

2017 Yılında çok büyük maliyetli bir proje ortaya koyulmuş,fakat üç yıllık süreçte çok cüzi bir iş yapılmış.

Kısmi bir boru alınmış,bir kısmı döşenmiş bir kısmı ödenek yokluğundan dolayı döşenmemiş.

Yedi milyon tl. boru sipariş edilmiş ödenek yokluğundan dolayı fabrikadan alınamamış.

2018- 2019 ve 2020 Yıllarında bu projeye ödenek ayrılmamış.

Hiç olmasa inşaatın devam edebilmesi ve boruların döşenebilmesi içinde 3.Milyon Tl . işçilik ödeneğine şu an ihtiyaç vardır.

Yani bir çalışma var diyebilmek için 10.000.000 TL. ihtiyaç var bu projede.

Bu projenin yapılabilirliği ve daha sonra işletebilirliği çok ciddi sıkıntılar olduğu gibi yapılabilirliği de çok zor görünüyor.

Rahmetli Prof.Dr.Mustafa Temizer; seksenli yılların sonlarında Elazığ’ın uzun yıllar sonra dahi yaşaması muhtemel içme suyunu problemini halletmek için Hatun köy barajı projesini yaptırmış.

Sonraki yöneticiler bu proje konusunu hiç dikkate almamış ve üzerinden yıllar geçmiş.

Daha sonra bu proje gündeme alınmış ve Elazığ a 2040 yıllında içme suyu getirilmesi konusunda bir karar almış.

Bu projeyi bilen Elazığ DSİ.9 Bölge Müdürlüğünün şehrine sevdalı bürokratları, bu projenin Uluovanın sulanması için kullanılması konusunda bir çalışma başlattılar.

Büyük mücadele vererek bu projeyi DSİ.genel müdürlüğüne kabul ettirdiler.

Bu projeyle ovanın beli bir bölümü sulanacak,maliyeti çok düşük, bunun yanında aynı zamanda kendi cazibesiyle gelecek ve elektrikte üretecek.

Bu proje bitirilip devreye alındığında işletmeden dolayı hiçbir sorun yaşanmayacak.

Çünkü kendi cazibesi ile akacak ve elektrik üretecek.

Bu proje belli bir aşamaya gelene kadar bir çok kişinin emeği büyük olmuştur.

Bu projenin bir an önce yapılması konusunda aylarca süren çalışmalar yeteri kadar karşılık bulmamış.

Kamuoyu bu konuya yeteri kadar sahip çıkmamış ve sorun hala devam etmekte.

Yoğun çalışmalar sonucu bu proje benimsenince, hiç olmasa adı konusu ihale projesi aşamasına geçilmesi sağlanmak amacıyla kısmi ödenek talep edilmiş.

Bu ödenek miktarı 250.000 TL.

Aylardır süren bu çalışmaların karşılık bulduğunu diye bilmek için bu ödeneklere ihtiyaç vardır.

Şu anda DSİ.Genel Müdürlüğüne ciddi bir ödenek tahsis edilmiştir.

İki proje durmadı,devam ediyor diyebilmek için hiç olmasa çalışıyor diyebilmek için 10.250.000 Tl.ödeneğin tahsis edilmesi gerekiyor.

Bu yörenin bir insanı olarak yıllardır mücadele verdik ama bir arpa boyu yol kat edemedik.

14 ay önce resmi kuruluşunu gerçekleştirdiğimiz Altınovalılar Kültür ve Yardımlaşma Derneği olarak birinci önceliğiz bu konu oldu.

Bir çok çalışma yapık.

Yapmaya da devem edeceğiz.

Özelikle son aylarda yapmış olduğumuz çalışmalar ve karşılaştığımız tablolar ve tavırlar bizi ciddi anlamda üzdü.

Derler ya ne siz sorun ne ben söyleyeyim.

Bu mücadeleyi bıraktığımız anlamına gelmesin.

Bu şehre bir çivi çakılması için bizlere ne düşüyorsa onu yapmaya hazırız.

Devletimiz çok güçlü,bundan hiç şüphemiz yok.

Şehrimizin yaşadığı deprem ve ülkemizin ve dünyanın yaşadığı salgın sürecinde sergilediği tavır tüm dünyadaki vatandaşlarına sahip oluşu,insanların tedavi sürecinde hiç mağdur edilmemesi ve hazırlıklarıyla ve alt yapısıyla dünyaya örnek oldu.

Büyük ülkeyim diyen ülkelere el uzattık yardım ettik.

Güçlü bir devlet olduğumuzu, 40 günde yaptığımız hastanelerle dosta düşmana gösterdik.

Bunları görünce hepinizin bildiği bir şeyi tekrar edeceğim.

Şehrimiz de, önceliklerimizi doğru tespit edemediğimiz net bir şekilde ortadadır.

Bunları ileriki günlerde tek tek yazacağım.

Sadece birini söyleyeyim.

Su yerine kurumlara lojman yapmaya devam ediyoruz.

Lojmanların satılma kararı alındığı dönemlerde dahi yapmış olduğumuz devasa lojmanlar bu örneklerden sadece birisi.

NE YAZIMIZ KALDI

NE YABANIMIZ

ELEKTRİK UĞRUNA

YOK EDİLDİ OVAMIZ.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Av. Aziz Dinç - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Günışığı Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günışığı Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günışığı Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günışığı Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket İstikrar Değişim Hizmet Elazığlılar Siz seçime nasıl gideceksiniz?
Tüm anketler