ANARŞİ(ST)DEN İNCE BİR GEÇİŞLE TERÖR(İST)’

ANARŞİ(ST)DEN İNCE BİR GEÇİŞLE TERÖR(İST)…

Terörün tanımı, tarihi, kökeni önemli mi?

Fransızca ya da Latince kökeninden gelsin ne fark eder ki! Ama fark eden, belki de çoğunun kelime anlamını bilmediği halde üzerinde mutabık kaldığı husus; her gün duymak zorunda kaldığımız bu kelimenin korkudan sarsıntı geçirme, korkudan dehşete düşmeye sebep olma anlamına olmasıdır.

Peki, sadece bu kadar dar bir anlayış ve birkaç kelime, cümle ile ifade etmek yeterli mi? Elbette değil. Çok kapsamlı bir tahribat, iz bırakma, dağıtma, parçalama, değişik iz bırakma, yok etme, öldürmedir terör… Belki de en basit ama doğru ifadesi ateşin düştüğü yeri yakmasıdır.

Bu kadar can sıkan bir ifadeyi getirip 1793’lü yıllara, Fransız İhtilaline dayandırmak da tarihteki terörü görememek değil midir, bu tarihe haksızlık olmaz mı?

Ha Batı’nın sözde insan haklarına saygılı yüzünün altındaki gerçek çirkinliği göstererek, terörün bir şekilde adresinin Batı olduğunu göstermesi doğru, ama terörün bin yedi yüzlü yıllarda ilk defa başladığını söylemek tarihi bilmemek, tarihe haksızlık etmek, tarihle alay etmektir.

Aslında terörün geçmişi İblis ’in Hz. Adem’e bir noktada kurduğu tuzağa, hileye kadar gider… Yeryüzüne ilk insanın gelmesi ile de Kabil’in Kardeşi Habil’e yaptıkları terör değil de nedir? Şüphesiz ki terördür. Yani terörün geçmişi ta eskiye, dünyanın sıfır noktasına dayanır; düne değil… Terör olur da terörü yapan, terörist olmaz mı?

Öyle ki bu kıyım, bu bela bir fikir gibi izm eki ile terörizm ismi ile literatürde yerini almıştır.

Adı ve izleri gibi kötü olan terörün hukuki bir tanımı yoktur. Öyle ki 1936 ila 1981 yılları arasında terörizmi anlatmak için yüzün üzerinde tanım yapılmış ama üzerinde herkesin anlaştığı bir ifade görecelik söz konusudur. Terör bireysel olduğu gibi, terörün arkasında başka güçler, kollar da vardır.

Terör haklı veya haksız gerekçeler ile farklı bakış açıları ile de değerlendirilmektedir. Terör; meşru müdafaa, özgürlük mücadelesi, kurtuluş, gerilla, milis hareketi olarak da değerlendirilmektedir.

Adı gibi kötülükleri sınırlı olmayan böyle bir kavram, amaçlarına ve uygulanış biçimlerine göre de farklılık göstermektedir. İdeolojik, etnik ve din amaçlı terör ve terörizm ile birlikte biyolojik, kimyasal, nükleer ki bombalama ve intihar eylemleri de uygulanış itibarı ile terörizmin bir noktada şekli halidir.

Tanımı, tarihi, nerede oluş şekilleri nasıl olursa olsun dillerdeki ifadesi farklı olsa da ağıtları, korkusu, gözyaşı, şiddeti, feryadı ile bıraktığı iz ise ülkelerin terör ve terörizmle… İlgili olarak mutabık kalındığı durumdur.

Genel bir bakış açısı ile terör ile en basit olarak bu tanımlamalar yapılabilir.

Dünyada terör ve terörizmle ilgili değişik olay ve olgular söz konusu iken Türk Dünyası açısından da terör adına dikkat çeken noktalar da söz konusudur.

Bu açıdan tarihi kayıtlar incelendiğinde belki de yeryüzünde ilk siyasi amaçlı terör hareketlerinin adresi Haşhaşiler’dir. Haşhaş yiyenler, haşhaşın bağımlısı olanlar anlamına geldiğinden Haşhaşiler denilen bu hareketin kurucusu tarihi aynı zamanda çirkinleştiren Hasan Sabah’tır Nizamülk dahil birçok devlet adamını terörle katleden Haşhaşiler hançer kullanarak insanları ve yaptıkları ile insanlığı adeta yok etmişlerdir. Bu zulüm bilfiil iki yüz yıl sürmüş ve her ne kadar Moğollar tarafından kaldırılmışsa da etkileri maalesef hala devam etmektedir. Türklere zarar veren bir diğer terörist eylem de haçlı zihniyetine dayalı terörist eylemler, üçüncüsü dünyanın her yerine yayılarak geniş topraklara sahip olmayı amaçlama adına hedefe varmak için her şeyi mubah sayan terörist eylemlerin odağı ve destekçisi Yahudiler; dördüncüsü de özellikle Osmanlı Devleti’nde terörist çete ayaklanmaları ile başlayıp bugün Türkiye Cumhuriyeti Döneminde ASALA-PKK ile faaliyetlerini üst akıl ülkelerle birlikte taşeronluk yapan Ermenilerdir. Ermeniler bu anlamda Türkiye içi ile sınırlı kalmayıp büyükelçiliklerimiz ve Karabağ’da terör estirerek dış güçlerden de değişik türden destekler almışlardır. Bir anlamda PKK’nın Kürt ismini kullanan ama Ermeni örgütü olduğu gerçeği ile hareket edildiğinden rahatlıkla en kanlı terörist örgütün PKK olduğu söylenebilir.

Türkiye Cumhuriyetinde ise içte yapılan terör eylemleri çoğu kez AB Ülkeleri, Rusya, ABD; İsrail ve İran gibi ülkeler tarafından değişik şekillerde desteklenerek terör adeta can yakmaya devam etmektedir. Bu can yakmaların en belirgini 1947’li yıllar sonrasında demokratik hareketleri ta idama kadar götürmüştür. Daha sonraki yıllarda da bu dönemde olduğu gibi sağcı-solcu, alevi-Sünni, laik-anti laik, çağdaş- mürteci gibi safsatalar bir realite süzgecine dayandırılarak eylemler terörist faaliyetlere çevrilerek askeri ihtilallere zemin hazırlanmıştır. Türkiye’de anarşist, anarşi terimleri daha yuşuşatılarak terörist ve terörizmle yumuşak bir şekilde değiştirilmişse de terörizmin, teröristin acıları devam etmektedir.

Maalesef Süper Devletler, Batı ve İsrail birçok terör örgütünün destekçisi olmakla kalmamış adeta kurucusu olmuştur. 27 Kasım 1978'de Diyarbakır 'ın Lice ilçesine bağlı Fis köyünde kurulduğu bilinen terör örgütü PKK’nın da, Hizbullah’ın da, Taliban’ın da, İŞİD’in de destek de olsa ayakta bırakanları da, kurucuları da Rusya’yı da içerisine alan Batı’dır, ABD’dir, İsrail’dir ve ülke çıkarları doğrultusunda teröre destek veren ülkelerdir. Bu şekilde bakıldığında adeta bir dörtgen söz konusudur. Bu ülkeler yerine göre ve çıkarlarına göre terör örgütleri kuruyor ya da isim değiştiriyorlar, yan terörist örgütler kurduruyorlar. Ha PKK, ha YPG.. ya da diğerleri ne fark eder ki!

O halde terörist bir kişi değildir. Terörist ya da terör grupları desteklenmeden yaşamaz, büyümez, güçlenmez, teröristin modern silahları ve teknolojisi olmaz, terörist lüks yaşayamaz. Arkasında bir Batı, ABD, İsrail ve İran olmayınca…

Adını daha fazla insan hakları ve demokrasi için geldik diyen, her tarafı istimlak eden işte Irak, İşte Suriye, İşte Filistin, İşte Asya, Afrika, Ortadoğu, izi ellerinizde ve beyninizde çıkmayacak Bosna, Karabağ…

Terörü görüp müdahale etmeyen, terör kurduran, teröre isim bulan, teröre yeni adresler bulan zulme razı olarak zalim ve terörist değil mi? Sadece bir örgütün adı mıdır terörist?

Terör nedir, terörist kimdir? Anarşi(st)den ince bir geçişle terör(ist) ifadesine geçmek de ne suçsuzluk, ne de masumiyettir.

En kanlı örgüt çok yönlü destek ve üst akılla yönetilen PKK’dır…

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Yücel Can - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Günışığı Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günışığı Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günışığı Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günışığı Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket İstikrar Değişim Hizmet Elazığlılar Siz seçime nasıl gideceksiniz?
Tüm anketler