AYASOFYA MİHENK TAŞI

Bazı hadiseler insanların gerçek yüzünü gösterir. Kimin samimi, kimin ikiyüzlü olduğunu ortaya çıkarır. Bu hadiseler olmasa, kişilerin gerçek yüzünü bilemeyiz. Şimdi dıştan gelen tepkilere bu açıdan bakalım.

Ayasofya’nın tekrar cami olması, hem Hıristiyanlar ve hem de Müslümanlar için bir mihenk taşı oldu. Papanın gayesinin Allah olmadığını gördük. Çünkü Ayasofya kiliseden camiye değil, içinde hiç ibadet edilmeyen müzeden camiye dönüştü. Buna sevineceğine, üzüldü. Zaten müzeye çevrilmesine de razı olmuşlardı.

Oysa İstanbul’daki Hıristiyanlar, müze kararına sevinmemişti. Çünkü cami olmakla da Allah adı zikrediliyordu. Fakat şimdi müze ve artık Allah adı anılmayacak. Buna üzülmüşlerdi. Amerika’nın İstanbul başkonsolosu da bu durumu ülkesine rapor etmişti.

Bugün de insaflı Hıristiyanlar müze olarak kalmaktansa, cami olarak görevine devam etmesine sevindiler. Almanya'nın tanınmış papazlarından Felix Körner sadece bunlardan biri. Yaptığı açıklamada, inanan birisinin Ayasofya'nın mabet olarak kullanılmasından rahatsızlık duymaması gerektiğini ve bundan dolayı dindar bir insanın üzülmesine anlam veremediğini belirterek şöyle der:

"Papa Franciscus acı duyduğunu söyledi. Atatürk tarafından laiklik nedeniyle sadece bir ziyaret yeri olarak kullanılan ve artık mabet olarak kullanılmayan bir müzenin şimdi tekrar bir ibadethane haline geldiğini düşündüğünüzde sizi üzen ne olabilir? Dindar birisine bu acı vermez, bu sadece mutlu edebilir. Ama elbette eski bir anı yeniden ortaya çıkıyor. Batı Hıristiyanlığı olarak biz, Osmanlılar yaklaştıkça Doğu Roma'yı umursamadık. 1453'te şehri ve dolayısıyla Ayasofya'yı kaybettik. Tabii ki bu bize acı verebilir. Fakat herkes aynı Sultan Ahmet Camisi'ndeki gibi oraya bir ücret ödemeden girebilecek. Orada dua da edilebilecek.”

"Hristiyanlık sonuçta bir kiliseyi kaybetti mi, kaybetmedi mi" sorusuna da şöyle cevap veriyor:

"Bence bu, iki yüzlülük. Bu beni rahatsız ediyor. Çünkü biz kutsal kiliseyi 1453'te kaybettik. O zamandan bu yana orası cami. Ondan sonra asıl biz oranın müzeye çevrilmesi dolayısıyla orayı ikinci kez kaybetmiştik. Şimdi orayı bir kez daha kaybetmedik. İnançlı insanlar olarak böyle görmeliyiz, orayı tekrar kazandık. Papa'nın neden incindiğini açıkça belirtmesi gerekir."(AA haberi)

Bazı Müslüman ülke müftüleri ise bel’amlık yapıp bu karardan dolayı Türkiye’ye saldırdılar. Mesela Mısır müftüsü, kiliselerin camiye, camilerin kiliseye dönüştürülmesi caiz değil dedi. Böylece gerçeğin bir kısmını gizleyerek Sisi’ye bel’amlık yaptı. Çünkü bu zat İslam’ın konuyla ilgili görüşünü biliyor. Ancak gerçeği konuşsa makamından olacak. O da gerçekleri konuşmadı. Çünkü sulh ile alınan yerler ile fetihle alınan yerlerin hukukunun ayrı olduğunu, İstanbul’un fetihle alındığını, Sultan Fatih ve askerinin Hz. Peygamber (s.a.v.)’in mehdine mazhar olduğunu, Ayasofya’nın Bizans kralının malı olduğunu ve fetih hakkıyla Sultan Fatih’in mülküne geçtiğini, yani ganimet olduğunu çok iyi biliyor. Sultan Fatih’in İstanbul’daki kiliseleri camiye çevirmediğini de biliyor. Fakat Sisi’nin Türkiye düşmanlığına uygun siyasi bir fetva veriyor. Eğer Mısır’la Türkiye arası iyi olsaydı, aynı müftü, Müslümanların beklentisini gerçekleştirdiniz diye Türkiye ve Sayın Erdoğan’a övgü yağdırırdı.

Şimdi şunu sormak bir hak oldu: Sizce Alman papaz mı inancına daha bağlı, daha şerefli ve daha haysiyetli, yoksa iktidara yaranmak için gerçekleri çarpıtan bu müftü gibiler mi? Ben sadece şunu söylüyorum: Allah Müslümanları bunun gibi müftülerin şerrinden korusun. F. Körner gibi papazları da İslam’la şereflendirsin. Sanırım buna, çkotan âmin dediniz.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Resul Şahin - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Günışığı Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günışığı Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günışığı Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günışığı Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket İstikrar Değişim Hizmet Elazığlılar Siz seçime nasıl gideceksiniz?
Tüm anketler