BAŞ TACI ANALARIMIZ

Her yıl Mayıs ayının ikinci Pazarı annelerin daha çok anıldığı ve onların onurlandırıldığı gündür. Bu özel gün, değerli insanlar içindir.

Anneler günü, anneleri onurlandıran özel bir gün olarak değişik günlerde ve değişik ülkelerde kutlanmaktadır.

Anne ister bir aile bütünlüğü içinde, isterse tek başına olsun, sevginin ve karşılıksız ilginin sembolüdür. Yüzyıllar boyunca bütün toplumlarda ve kültürlerde, annenin kalbi ve koşulsuz sevgisi her çocuğun okuludur adeta…

Bizleri doğuran, doyuran, sağlıklı bir şekilde büyüten, evlatları uğruna canını bile hiçe sayan, “dünyadaki en iyi ve vefalı" diye başlayan cümleler bile, bir annenin gerçek değerini anlatmaya yetmiyor. Bir annenin varlığı, çocuğu için en büyüktür aşktır. Bebekler hayata gözlerini açtıklarında önce anneleri ile tanışırlar. Onun kokusuna, sesine aşina olurlar ve ömürleri boyunca da çocuklar için annelerin yeri hep ayrı olur.

Anne demek 9 ay karnında taşımak değil, ömür boyu yüreğinde taşımaktır.

Uzmanlar, kişilik gelişiminin insanın yaşamı boyunca türlü değişimlere açık olduğunu belirtse de, bireyin kişilik yapılanmasının temeli anne karnında başlar, çocukluk döneminde yerleşir.

Çocukların gelecekte özellikle ruhsal açıdan başarılı ve sağlıklı olabilmeleri için anneleriyle olan iletişimlerinin dengeli, sevgi dolu ve uyumlu devam edebilmesi gerekiyor. Çocuklarını hayata hazırlayan aslında annedir.

Sağlıklı nesiller yetiştirmek bir sanattır, fedakârlıktır. Annelik de bir sanattır. Anne bu sanatını çok iyi icra etmek istese dahi onun temelinde aile yapısı önemini görmezden gelmek mümkün değildir. Şöyle ki; annenin kişisel yaşamı çocuğuyla olan ilişkisini etkileyebilir. Eğer anne eşiyle mutlu, işinde mutlu, sosyal çevrede seviliyor ve manen doyuma ulaşmış ise çocuğu ile olan ilişkisinin pozitif olabileceği büyük ihtimaldir. Tam aksi mutsuz bir anne, dış dünya ile ilişkisini kesmiş bir annenin çocuğuna yaklaşımında verim ne kadar olabilir ki! Bir eş, bir anne olarak yıllardır savunduğum ve benimsediğim düşünce “çocuğum ile ya da eşim ile elbette uzun vakit geçirmek isterim, ancak geçireceğim vaktin uzun olmasından ziyade verimli, mutlu, paylaşımlı geçmesini tercih ederim.”

Anne ile çocuk arasında zaten göbek bağı gibi özel bağ vardır, ama sevgi emek ister. Kendi doğurmadığı çocuğu evladı gibi hisseden manevi anne ve evlat bağı da çok özeldir.

Anneler belki evlatlarında kendilerini görmek, kendilerini bulmak isterler. Bu da hayal kırıklığıyla sonuçlanabilir. Her zaman gerçekleşmeyebilir, bazen bazı alanlarda gerçekleşmesin diyorum. Toplumun gelişmesi ve zamana ayak uydurabilmesi için de annesinden daha farklı düşünmesi doğru olandır.

Çocuk yaşta çocuğa kazandırılmak istenilen karakter, alışkanlıklar sadece nasihat ile anlatılarak olmuyor. Önemli olan doğru davranışlarımıza çocuklarımızın şahit olmasıdır. Çocuk ailenin aynasıdır.

Bu yaşta dahi halen annemizin biz kardeşlere kattığı pozitif alışkanlık ve oturttuğu karakterimiz ile kendisine minnettar olduğumuzu dile getiriyoruz.

Büyüme çağlarında mutlaka çocuklarımızın gizli takipçileri biz anneler olduk. Babaya giden yol anneden geçti. Ailemizden de böyle görmüştük.

Belki de yerine asla koyulamayacak tek duygu evlat sevgisidir ve belki de gidince geri gelemeyecek tek kişi de annedir.

Annelerimiz hayattayken değerlerini bilelim. Anne diye seslenmenin anlamı bir gün gelecek içimizi yakacak. Anneler günü hikâyesi olan sembolik bir gün olmakla birlikte, yaşayan analarımız için her gün anneler günü gibi arayabilsek. Hayat şartlarının ne getireceğini bilemeden yaşıyoruz. 2 km uzakta oturan annemin COVİD kısıtlamalarından dolayı kapısını açamaz olduk.

Anne her ailenin güneşidir, bir ailede anne olmazsa, o ailede büyüyen çocuklar gölgede kalmış meyveler gibi olgunlaşamazlar,..

Benim evlatlarım okyanus aşırı olsalar dahi varlıklarını bilmem benim en büyük mutluluğum. Her seslerini duyduğumda bana bayramdır.

Bu yıl 09 Mayıs Pazar günü kutlanacak olan anneler gününde tüm annelerin ve kendisini adadığı çocuklara annelik ruhuyla sarılan annelerin günlerini kutluyorum.

Ailenin kutsallığını, manevi değerlerini aşılayarak, iyi bir eş ve anne olmanın altın anahtarını bana ve kardeşlerime aşılayarak büyüten baş tacım annemin ellerinden öpüyorum.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Nurhayat Varol - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Günışığı Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günışığı Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günışığı Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günışığı Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket İstikrar Değişim Hizmet Elazığlılar Siz seçime nasıl gideceksiniz?
Tüm anketler