Basınla ilgili en önemli ve normlar hiyerarşisi açısından en üstün maddeler Anayasada yer almaktadır. Anayasada; basın özgürlüğü, yayın yasağı, yayın toplatma, kişilere cevap hakkı tanınması gibi basınla ilgili temel hükümler bulunmaktadır. Basın Hukuku, geniş anlamıyla başta Anayasada olmak üzere, kanunlardaki görsel ve yazılı basınla ilgili hukuki düzenlemeleri içerir. Yazılı basın, gazete, dergi gibi “basılmış” eserler yoluyla yayım yapan basındır. Görsel basın ise televizyon veya internet gibi görsel araçlarla faaliyet gösteren basın şeklidir. “Đnternet” her ne kadar hem görsel hem de yazılı öğeler içerse de “basılan” bir yayın türü olmaması internet yayıncılığını yazılı basından ayırmaktadır. Hukukumuzda, Anayasa’dan sonra basınla ilgili temel ve önemli düzenlemeler içeren Basın Kanunu, hem basılı eserlerle ilgili, hem de televizyon veya internet gibi basılmış eserlerden ayrı bulunan görsel basınla ilgili sayıca çok az genel hükümler vazetse de suç ve cezalar, sorumluluk ve görevler açısından sadece “basılmış eserlerle” ilgili düzenlemeler içermektedir. Zira Basın Kanununun 1. maddesindeki “Bu Kanun basılmış eserlerin basımı ve yayımını kapsar.” ifadesinden, Basın Kanununun basılmış eserlerle ilgili düzenlemeler içerdiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle, Basın Kanununda öngörülen cevap ve düzeltmeye ilişkin hükümler, yazılardan dolayı kimin sorumlu olacağına ilişkin hukuki ve cezai sorumluluk maddeleri, suç ve cezalar, sadece basılmış eserleri kapsamaktadır. Ayrıca bu düzenlemelere ilişkin maddelerin tümünün giriş kısmında “basılmış eserler” veya “süreli yayınlar ifadesi” ile madde sınırlandırılmıştır. Bu nedenle Basın kanunu, kitap dergi, gazete gibi basılmış eserlerle yayım yapan basın açısından hükümler getirmektedir. Gazetenin ulusal veya yerel olması, derginin süreli veya süresiz olması ise Basın Kanununun uygulanmasında fark etmemektedir. Önemli olan basılmış eser olmasıdır. Fakat ülkemizde birçok örneği olan, bir gazetenin internetteki internet yayını, Basın Kanununa tabi değildir. O nedenle Basın Kanununda düzenlenen örneğin “cevap ve düzeltme” kurumu, bir gazetenin internet yayını için hiçbir hüküm ifade etmemektedir. Yine Basın Kanununda düzenlenen yazılardan dolayı hukuki sorumluluk, gazetenin internet yayınındaki yazılar için aynen geçerli değildir. Hatta aşağıda ayrıntılarıyla görüleceği üzere —örneğin bir ulusal günlük süreli gazetede yayımlanan bir yazıdan dolayı— ceza davası açma süresi, bu gazete yayını Basın Kanununa tabi olduğu için 2 ay ile sınırlıyken, aynı yazının o gazeteye ait internet sayfasında yayınlanması durumunda, internet yayını Basın Kanununa tabi olmadığı için genel hükümlere göre belirlenir. Bu nedenle Basın Kanunu, sadece basılmış eserlerle ilgili düzenlemeleri öngörmektedir. Anayasa ve Basın Kanununu bir yana bırakırsak; televizyonlarla ilgili özel düzenlemeler, televizyon yayınlarıyla ilgili kurallar, suç ve cezalar; RTÜK kanununda ve bağlı yönetmeliklerinde bulunmaktadır. 5651 sayılı Đnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla Đşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun ise, sadece internet yayınlarını ve buna ilişkin uyulması gereken kuralları düzenlemektedir. Bu kanunda, internet ortamında yapılan yayınlar ile ilgili tekzibin nasıl olacağı, hukuki sorumluluk, içerik sağlayıcısının ve yer sağlayıcısının tanım ve sorumlulukları, kısaca internete özgü hukuki durumlar düzenlenmektedir. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki düzenlemelerden de doğal olarak basın yayın kuruluşları da sorumludur. Telifli bir yazıya veya eser mahiyetindeki tescilli bir fotoğrafa tanınan himaye doğal olarak basın kuruluşları açısından da geçerlidir. Bu nedenle FSEK’te düzenlenen suç ve cezalarda, basın kuruluşlarınca ihlal edilebilecek ve bu nedenle sorumluluk gerektiren durumlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Öte yandan Borçlar Kanunundaki ve Medeni Kanundaki özellikle kişilik haklarının korunması ve ihlaline karşı dava hakları da bu kapsamda ele alınabilir. Zira basın yayın kuruluşları kişilerin kişilik haklarını ihlal ettikleri zaman haklarında Medeni Kanunun ilgili maddeleri uyarınca tecavüzün men’i veya ref’i davaları, (MK, madde 23 vd.) veya BK 49 gereğince tazminat davaları (özellikle manevi tazminat) davaları açılabilmektedir. Bu nedenle Medeni Kanundaki ve Borçlar Kanunundaki bazı düzenlemeler basın yayın kuruluşlarını da ilgilendiren maddelerdir. Ayrıca, doğal olarak TCK’da da basın yayın kuruluşları açısından hükümler bulunmaktadır. TCK’da genellikle öngörülen suç tiplerinin basın yoluyla işlenmesi ağırlaştırıcı sebepler olarak sayılmıştır. Genel olarak basın hukuku, tüm bu mevzuatlardaki gerek yazılı, gerek görsel basınla ilgili olan düzenlemelerin tümünü içermektedir. Anayasa, Basın kanunu, RTÜK mevzuatı, TCK, BK, MK, FSEK, 5651 Sayılı Kanun ve bazı diğer kanunlarda (örneğin Terörle Mücadele Kanunu) basınla ilgili düzenlemeler bulunmaktadır. Tüm bu basın hukukunu oluşturan kanun ve yönetmeliklerdeki maddeleri tek tek ele almayacağız. Genel olarak Basın Hukuku başlığının seçilmesi de buna dayanmaktadır. Sadece yayınlardan dolayı oluşan hukuki mesuliyet konusu, Basın Kanununda ve diğer kanunlardaki basın suçlarının neler olduğu ve cezai mesuliyet, cevap ve düzeltme müessesesi [tekzip] ile internet yayınlarının düzenlenmesi ile ilgili kanundaki bazı önemli başlıklara değinilecektir. Ayrıca basın yoluyla kişilik haklarına yapılan saldırıdan kaynaklanan maddi veya manevi tazminat davalarına da kısaca değineceğiz. CEZA BÖLÜMÜ CEZA BÖLÜMÜ Basitçe, basın yoluyla işlenen suçlar basın suçlarını oluşturmaktadır. Diğer bir deyişle yazılı veya görsel bir ileti ile (gazetede, dergide, televizyonda, internette vs.) işlenen suçlar basın suçlarıdır. Bununla beraber Basın Kanununda düzenlenen ve basın kuruluşlarının uyması gereken kurallara uyulmaması halinde meydana gelecek suçlar da bulunmaktadır. (Örneğin küçük suç faili veya mağdurun kimliğinin açıklanması, mevkute beyannamesinin verilmemesi, yayını durdurulan bir yayına devam etme suçları vs.) Genel olarak bir suçun basın yoluyla işlenmesi suç için bir ağırlaştırma nedeni olarak öngörülmüştür. Örneğin hakaret suçunun yazılı veya görsel bir ileti ile işlenmesi hakaret suçu için bir ağırlaştırma sebebidir. Bunun gibi “özel hayatın dokunulmazlığını ihlal suçu”nun da basın yoluyla işlenmesi veya “haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu”nun basın yoluyla işlenmesi, bir “ağırlaştırma” sebebidir. Basının işlediği suçlar için ayrı ayrı suç tipleri yoktur, keza buna gerek de yoktur. Bir suçun oluşması için gereken unsurlar, basın yoluyla işlenmesi halinde de aynıdır. Basın yoluyla işlenmesi halinde sadece ağırlaştırıcı neden hükümleri uygulanır. Bu nedenle Ceza Kanununda basın yoluyla da işlenebilecek birçok suç tipi bulunmaktadır. Bununla beraber Basın Kanununda da özel olarak bazı maddeler düzenlenmiştir. Önemli olan bir diğer nokta, Basın Kanununda düzenlenen suçlar; sadece basılmış eserlerle ilgilidir. Yani Basın Kanunu, sadece yazılı [basılmış] basının uymak zorunda olduğu konuları düzenler. Görsel basın (TV veya internet basını) Basın Kanununun düzenlediği konulardan değildir. Bu nedenle Basın Kanunu, sadece gazete, dergi, kitap gibi basılmış eserlerle ilgili düzenlemeleri öngörür. Fakat bir gazete için basın Kanununda öngörülen uyulması gereken bir düzenleme, televizyonlar için RTÜK kanununda düzenlenmiş olabilir. Görüşmek Dileğiyle ………..
Yorum yazarak Günışığı Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günışığı Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günışığı Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günışığı Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Günışığı Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günışığı Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günışığı Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günışığı Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.