Bir Günlük Baba Sevgimiz

Yılın her gününde bir şeyler kutluyoruz.

Bu günlerin tamamına yakını batıdan bize gelmiş.

Kutladığımız bir çok gün gibi babalar günü de batı kültüründen bize gelen bir gün.

İlk kutlamadan bu güne yüz on bir yıl geçti.

İlk kez 19 Haziran 1910’da Wasington’un Sporkane şehrinde kutlandı.

Küresel güçler bu günlerin aylar öncesinde başlayarak yaptıkları reklam ve paylaşımlarla bir rant kapısına dönüştürdüler.

Babalarımıza karşı sadece yılda bir günde alınan bir hediye veya sosyal medya da yaptığımız bir paylaşımıyla görevimizi yaptığımızı ve sorumluluklarımızı yerine getirdiğimiz empoze edilmektedir.

Bu yapılan algıların nedeni ve niçini konusunda fazla da düşünmüyoruz.

Türk-İslam kültüründe aileye, anneye ve babaya karşı gösterilmesi gereken saygı ve sevgi açık bir dille ortaya koyulmuştur.

Çok önemli olan bu değerlerimiz için özel bir günde kutlama yapılmamıştır.

Geleneğimizde büyüğe saygı ve sevginin her gün ve ömür boyu olması gerektiği belirtilmiştir.

Ölümden sonra dahi anne ve babaya sevgi ve saygı esası benimsenmiştir.

Hayırlı evlat kelimesi anne ve babaların sağlığında ve ölümlerinin den sonra iyilik ve güzelik yapan evlatlar için kullanılmıştır.

Geçen pazar bütün dünyada babalar günü olarak kutlandı.

Tabi ki bu gün ülkemizde de kutlandı.

Sosyal medya bu konuda her zaman ki gibi başrol oynadı.

İnternet kullanımının gelişmesi ile bu günlerin kutlanması ve anımsanması daha da artı.

Bura da yapılanlar, ataya saygı ve sevgi belirtisi olarak tabi ki çok güzel.

Asıl yapılması gereken şey bu sevgilerimizi bir güne sığdırıp diğer günlerde unutup unutmayacağımız husussudur.

Anne ve baba sevgisinin bir güne sığdırılacak kadar küçük olmadığına inana birisiyim.

Bu sevgimiz, yaşayıp yaşamadıklarına bakılmaksızın bir ömür boyu sürmesine inanan bir insanım.

İnancımıza göre bir kişi ölünce üç şeyin dışında ameli kesilir.

Yani amel defteri kapanır.

Bu üç şeyden birisi KENDİSİNE DUA EDEN HAYIRLI BİR EVLAT.

İnanç noktasından bakıldığında, anne ve baba sevgisi doğumla başlayıp ölümle son bulmaktadır.

Her insanın anlatılacak ve yazılacak mutlaka bir hikayesi vardır.

Tabi ki her babanın kendi yaşamına, yaptıklarına ve yapamadıklarına göre yazılacak hikayesi mutlaka vardır.

Her evlat için kendi babasının ayrı bir önemi olduğu gibi;

Baba, evladının kahramanı, yol göstericisi, hayatını ve karakterinin şekillendiricisi ve yaşam pusulasıdır.

Bu açıdan bakıp değerlendirmek gerekir.

Hangi ortamda yaşarsan yaşa, hangi eğitimi alırsan al babanın evlat üzerindeki etkisi hiçbir zaman silinmez.

Yaptıklarında ve yaşadıklarında bu etkiyi mutlaka hissedersin.

Bazen bu etkilenme olumlu yönde bazen de olumsuz yönde hayatında karşına çıkar.

İfa ettiğim meslekten dolayı her gün aileye dair yeni olaylara ve ders alınacak tablolarla karşı karşıya kalıyorum.

Tabi yaşananlarda ve ortaya çıkanlarda en büyük etkenin baba olduğuna şahit oluyorum.

Evlat hangi konumumda ve imkanda olursa olsun bir zorluk ve problemde sığındığı gölgenin baba gölgesi olduğuna şahit oluyorum.

Her bireyin babası kendisi için değerlidir ve kutsaldır.

Bizler "Yaratılanın severiz, yaratandan ötürü” inancındayız.

Her canlının ayrı bir değeri ve yaratılış amacı vardır.

Babalar güne nedeniyle rahmetli babama dair birkaç cümleyi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Hayatın bütün zorluklarını çocukluğundan itibaren yaşayan,

Çocuk yaşta anne ve babasını kaybeden,

Yokluk ve yoksulluk içerisinde çok genç yaşata aile sorumluluğunu yüklenen,

Bir lokma helal rızık için ömrünü tarlalarda çalışarak geçiren,

Ailesi için gecesini gündüzüne katan,

Kendine rahatı yerine, ailesinin düşünen etrafta olan bitene karşı duyarsız olmayan,

Doğruluk ve dürüstlüğü kendine şiar edinen,

Makam ve mevki karşısında eğilip, bükülmeyen haramın sonu olmadığını söyleyen,

Helal lokmanın her şeyden önemli olduğunu söyleyen,

Doğrunun her zaman tek olduğunu şartlara ve kişiye göre değişmeyeceğini söyleyen,

Bunlar yanında başkasının ne yaptığından çok kendi yaptıklarına bakan elin parasında ve tarlasında gözü olmayan,

Fakirlikte ve zenginlikte şükrü dilinden düşürmeyen birisiydi.

Babamın yaptıkları ve söylediklerini gün geçtikçe daha iyi anlıyorum.

Hele birde baba olunca bugünkü şartlarımızla günkü şartları kıyasladığımızda ne büyük fedakarlık yaptığını daha net görüyorum.

Her anne ve baba kutsaldır.

Yapmamız gereken şey kıymetlerini zamanında bilmek.

Kaybettikten sonra iste sekte bazı şeyleri geri getiremiyoruz.

Anne ve babasını kaybetmiş biri olarak şunu söylemek istiyorum.

Anne ve babalarınızın sağlıklarında kıymetini bilin, sevgileri bir güne sığmaz.

Yarın keşke demeden önce sık sıkı değerlerimize, anne ve babalarımıza sahip çıkmalıyız.

Yarın çok geç olabilir.

İsra 23-24 Ayet”..ANNE VE BABANIZA İYİ DAVRANMANIZI EMRETTİ...”

Saygılarımla....

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Av. Aziz Dinç - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Günışığı Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günışığı Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günışığı Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günışığı Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket İstikrar Değişim Hizmet Elazığlılar Siz seçime nasıl gideceksiniz?
Tüm anketler