CELLÂDA TESLİM İNSANLIK DEĞİLDİR-2

Geçen haftaki yazımda, “bu necip millet kendisine sığınanları düşmanına teslim etme gibi bir onursuzluğu hiç yaşamadı” demiştim. Belki Boraltan Köprüsü faciası ne oluyor diyenler olmuştur.

Bu onursuzluğu milletimiz değil, o günkü hükümet yaşadı. Çünkü milletimizin haberi olmamıştı. Zaten milletimiz de, sığınan 195 Azerbaycanlı kardeşimizi Sovyet askerlerine teslim edip katledilmelerine göz yuman CHP’ni affetmeyip sandığa gömdü. Ne gariptir ki, bugün de Suriyeli sığınmacıları zorla göndereceğim diyenlerin başında CHP geliyor.

Etki ajanları ve provokatörler, siyasette, basında ve sosyal medyada, “Suriyeliler maaşa bağlanmış, devlet para veriyor, işe alınmışlar” gibi yalanlarla insanlarımızın duygularını sömürüyorlar. Oysa maaşa bağlanma yok, işe alınma yok. Fakat özel sektör çalıştırıyor. Çünkü bizimkiler iş beğenmiyor, devlet dairesi istiyorlar. Onlar, bağ, bahçe, tarım, besi, sanayi gibi ağır işlerde çalışıyorlar. Yani ekonomimize katkı sağlıyorlar. Sanayi esnafı, tarımla uğraşanlar, Suriyeliler olmasa çalıştıracak eleman bulamayız diyorlar.

Gerçek budur ama kötü niyetli ve hain kişiler yalanlarından vazgeçmiyor ve işi köpürtüyorlar. Çünkü bunlar, insanlıktan da, İslam’dan da zerre nasip almamışlardır. Yardım, hayır, infak nedir bilmezler. Bir mağdura, bir garibana kuruş vermiş değillerdir. Alabildiğine bencil ve çıkarcılar. Halkın yaptığı yardımlardan bile rahatsız oluyorlar.

Ya hu sizden para isteyen mi var? Milletimiz hayırsever, kardeşine yardım ediyor ve infakla huzur buluyor. Değerli dostumun da dediği gibi gerek ülke ve gerekse millet olarak “sosyal infakta” bulunuyoruz. Sizin nasıl bir inanca sahip olduğunuzu bilmiyorum ama Allah için yapılan yardımların karşılıksız kalmayacağına inancımız tamdır.

Ülkemiz, içten ve dıştan yapılan bu kadar saldırılara, 15 Temmuz ihanet kalkışmasına, ekonomik operasyonlara, terör örgütleriyle saldıran emperyalistlere rağmen ayakta isek-ki bir başka ülke ve milletin durması çok zor- bunda, mazlum ve mağdurların duasının payı çok büyüktür.

Elazığlılar olarak sosyal infakın önemini daha iyi bildiğimizi düşünüyorum. Çünkü Büyük bir deprem yaşadık. Allah’a şükürler olsun ki az can kaybıyla atlattık. Hasar tespiti için gelen Kayseri ili Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü mühendislerinin ifadesi şuydu: “Biz deprem gecesi 24.00’e Elazığ’a hareket ettik. Deprem büyük olduğu için tahribat ve can kaybının çok olduğu endişesini taşıyorduk. Gün ağardığında şehre vardık. Binaları dimdik ayakta görünce, Allah’a hamdolsun, Mevla bu şehri ve halkını korumuştur dedik.”

Bu aziz beldenin insanları da aynı kanaattedir. Bunda, halkımızın mazlum mültecilere olan yardımlarının etkisinin büyük olduğunu düşünmekteyiz, Allah’u a’lem. Zaten Cenab-ı Hak da bizi şöyle uyarmıştır:

“O sarp yol nedir, bilir misin? Köle azat etmektir. Veya bir kıtlık gününde yakını olan bir yetimi yahut aç açık bir yoksulu doyurmaktır. Sonra iman edip birbirlerine sabrı tavsiye edenlerden ve acımayı öğütleyenlerden olmaktır. İşte bunlar hakkın ve erdemin yanında olanlardır. (Beled: 12-18)

Milletimiz sarp yolu aşmaya taliptir. Hakkın ve erdemin, mağdurun ve mazlumun yanındadır. Varsın bozguncular, hainler, etki ajanları tepinip dursunlar.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Resul Şahin - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Günışığı Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günışığı Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günışığı Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günışığı Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket İstikrar Değişim Hizmet Elazığlılar Siz seçime nasıl gideceksiniz?
Tüm anketler