666’ya kısmi iptal

2 Kasım 2011 tarihinde yayımlanan Kararname bazı kamu görevlilerinin ek ödeme oranlarını artırırken, birçok adaletsizliği de beraberinde getirdiği gerekçesiyle eleştirilerin odağı olmuştu.

Hükümetin eşit işe eşit ücret parolasıyla uygulamaya koyduğu ancak adında eşitlik olmasına karşın adaletsizlik getirdiği eleştirilerine hedef olan 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin bazı maddeleri Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi. Memur sendikalarının şiddetle karşı çıktığı kararnamenin bazı maddelerinin iptal edilmesi üzerine açıklama yapan Kamu Sen İl Temsilcisi Kerim Eflatun, iktidarın kararnameyi herkesten kaçırarak, kimseye danışmadan, “ben yaptım oldu mantığıyla” çıkardığını, memurların büyük çoğunluğunun görmezden gelindiğini, ücret adaleti parolasıyla yapılan düzenlemenin gerçekte adaletsizliklerin kaynağı olduğunu iddia etti.

Türkiye Kamu-Sen olarak uygulama içerisinde itiraz ettikleri önemli noktaların birçoğunun Anayasa Mahkemesince iptal edilmesinin ve iptal kararının 9 ay sonra yürürlüğe girecek olmasının yetkililer açısından bir fırsat olduğunu belirten Eflatun, bu fırsatın iyi değerlendirilmesini ve Türkiye Kamu Sen’in sesine kulak verilmesini istedi.

Kerim Eflatun Kamu Sen’in önerilerini ise şöyle sıraladı;

666 Sayılı KHK ile düşük oranda artış getirilen Yardımcı hizmetler sınıfı personeli, memur, şef ve şube müdürlerinin ek ödeme oranları artırılmalıdır.

666 sayılı KHK ile ek ödeme oranlarında hiç artış yapılmayan başta öğretmen, din görevlisi, hekim dışı sağlık personeli, polis, subay, ast subay, profesör, doçent, yardımcı doçent, araştırma görevlisi, KİT, Maliye Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu çalışanları gibi kamu görevlilerinin ek ödeme oranları artırılmalıdır.

Uzmanlar arasında oluşturulan ek ödeme farklılıkları giderilmelidir.

399 sayılı KHK’ya göre II sayılı cetvel hükümlerine göre çalışmakta olana personele yapılan ek ödemelerdeki eşitsizlik, öncelikle aynı unvanlı personelden başlayacak şekilde giderilmeli, bu kapsamdaki personel için %42 olarak belirlenen ek ödeme alt sınırı %67’ye yükseltilmeli, diğer ünvanların ek ödeme oranları da kademeli olarak artırılmalıdır.

Durdurulan fazla mesailer yeniden ödenmeye başlanmalıdır.

Üretimi teşvik primi, döner sermaye ve yangın tazminatı gibi ödemlerle ek ödemenin ilişkilendirilmesi ve mahsuplaşma yapılması uygulamasından vazgeçilmelidir.