BİR YIL ÖNCE SÖYLEMİŞTİK

Altınovalılar Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Av. Aziz Dinç Günışığı Gazetesine bundan bir yıl önce Elazığ’da gerçekleştirilen İhalesiz yıkımlar nedeniyle vatandaşın zarar uğratılması sonucu Çevre ve Şehircilik bakanlığına suç duyurusunda bulunmuştu.

Aradan bir yıl geçmesine rağmen halen ihalesiz yıkımların sürdüğü ve aynı sorunların yaşandığı görülmekte.

Avukat Aziz Dinç konu hakkında sorularımızı yanıtladı.

Son günlerde deprem de hasar gören binaların yıkımı konusunda yaşanan ve kamuoyuna yansıyan olaylarla ilgili neler söylemek istersiniz?

Secimler yaklaştıkça beli bir kesimin Elazığ sevgisi ve sevdası tavan yapar. Bizler bu şehrin sorunlarıyla ilgili mücadele veriyoruz mesajı vermek isterler. Amaçları koltuklarını sağlamlaştırmaktır.

Depremde hasar gören binaların yıkımı ile ilgili sorunlar bugünün değil deprem den sonra başlayıp bugüne kadar gelen sıkıntılar, sorunlar vardı fakat herkes görmemezlikten geldi.

Depremin üzerinden yaklaşık yirmi ay geçmiş olmasına rağmen biz hala daha hasarlı binaların yıkımını konuşuyorsak bu bir yerlerde eksik işler yaptığımızı gösterir.

Bu sorun ilk günden itibaren vardı diyorsunuz, bunu açıklarmısınız?

Deprem sonrası Devletimiz ve Ülkemizde yaşayan tüm insanlar bize destek verdi ve yanımızda oldu. Fakat beli bir tarihten sonra süreç arzuladığımız gibi yürütülemedi. Bu konuda hem gazetenizdeki köşemde hem de yapmış olduğum programlarda bir çok defada sıkıntıları dile getirdim.

Hasarlı binaları yıkımında yaşanan sıkıntıları, ihalesiz yapılan yıkımlar içeren sıkıntılara ilişkin hukuki bir mücadele başlattık.

Gazeteniz de vatandaşların yaşadığı bu sıkıntıları kamuoyunun gündemine taşıdı.

Yani yaşanan aynı sıkıntıyı gazeteniz tam bir yıl önce gündeme getirdi.

07.09.2020 tarihli sayınızda bu sıkıntıyı ve yaşananları manşetten ve kapsamlı bir şekilde kamuoyunun gündemine taşıdınız.

Ne yazı ki her zaman olduğu gibi bu sıkıntılar görmezden gelindi. Ne bizi nede sizleri bu konu ile ilgili hiç kimse ne aradı nede sordu.

Eğer haber yaptığınız tarihte Elazığ kamuoyu , STK. lar ve diğer yetkililer o gün üzerlerine düşeni yapmış olsalar idi bu gün bu sorunlar yaşanmış olmaz idi.

Depremin üzerinden 20 ay geçmesine rağmen biz, yıkımları, yapılan konutları, konuşuyoruz. Neden bu sorunları aşamadık?

Özelikle bunun sağlıklı bir istişare yapılamaması ve Elazığ' ın sosyal ve kültürel yapısı uygun bir yol izlenememesine bağlıyorum. Bizler ilk günde yapılanlar ve yapılacaklara ilişkin düşünce ve görüşlerimizi ortaya koyamadık.

Yerel dinamikler olarak fazla suskun kaldık ve yapılanlar konusunda yol gösterici olamadık. Devletimiz sağ olsun her türlü maddi ve manevi imkanları bizlere sundu. Yapılanlara baktığımızda bu kaynakları verimli kullanamadığımız ortada.

İlk gün den itibaren her ortamda şunu dile getirdim.

Gelin ikinci bir şehir yaratalım. Bu konuda binaları ya Çaydaçıra mahallesinin de veya Üniversitenin Hankendi bölgesinde bulunan arazisinde yapalım. Gerek altyapı gerekse üst yapı konusunda büyük bir masraf yapmadan hizmet götürebiliriz dedik. Aynı zaman da şehrin kültürel yapısını da korumuş olurduk. Maalesef olmadı.

Şu anda kamuoyuna yansıyanlara baktığımızda deprem konutlarının yapıldığı yerler ve binaların m2 ne ilişkin ciddi sıkıntılar var. Vatandaşlarımızın şikayetleri giderilmiş değil.

Geçen sürece baktığımızda hala daha deprem konutların tam anlamıyla teslim edilmemesi, bazı yerlerde yeni başlanması vatandaşın ciddi anlamda mağduriyetine sebebiyet verdi.

Şehrimizin yaşadığı bu sıkıntıları aşma konusunda ne düşünüyorsunuz?

Bizler birlikte hareket edip, liyakati ön plana koyup bir birimizi kırmadan istişare ederek sorunları tespit edip çözümler üretmeliyiz.

Burada en büyük görev siyasilere ve STK.nE düşmektedir.

Siyasiler sokakta vatandaşla iç içe olup çözüm üretmeli.

Günümüz deki gibi sosyal medya, billboard ve duvar resimli siyasi çalışmaların sonuçsuz olduğu ortada.

Her şeyden önemlisi şuna bakmak lazım.

Seçeceğimiz insanların, geçmişte şehrimize ilgisi neydi, neler üretip ortaya koyduğuna, şehrin geleceğine dair fikirlerine bakıp öncelikle bu konuda sağlıklı adımlar atıp terciler yapmalıyız.

Yoksa gidenlerin gelmediği gibi sorunları çözmediği de ortada.

Seçildikten sonrada temsil görevi konusunda takipçi olmalıyız.

Yoksa seçim nedeniyle Elazığ'a gelen burada ikameti dahi olmayan yöneticilerimizin sorunlarımızı çözmediğine şahit olduk.

Secimler yaklaşınca Elazığ sevgimiz tavan yapıyor.

Elazığ'dan dışarıya adım atınca burayı ya unutuyoruz ya da gereği gibi çalışmıyoruz.

Özelikle bu kadar sorunlar var iken etrafımıza, sosyal medyaya ve siyasilerin sosyal paylaşımlarına baktığımız da, görsellik ön planda tutularak yerini koruma amaçlı çabaların hakim olduğu aşikar.

Tabi STK. Unutmamak gerek.

Öncelikle şehre dair ne yaptıklarını ortaya koymamız lazım.

STK'lar toplumsal yapının en önemli kuruluşlarıdır.

Ne yazı ki birçok STK. Asli görevlerinden uzaklaşmış olduğunu görmekteyiz.

Acı olan STK'lar halka hizmet yerine yöneticilerine hizmet eder hale gelmiş.

Tüm için söylemek yanlış olur ama maalesef STK. sadece yöneticilerinin protokolde yer bulma amacı hizmet eder hale getirmişiz.

Bu şekilde devam etikçe sorunların çözümü de imkansız.

Şunu sormak istiyorum 20 aydır yaşananlar ortada iken bizler ne yaptık.

Her yerde olan, her görüntüde bulunan, tüm mikrofonlara konuşan kardeşlerime seslenmek istiyorum bugüne kadar NERDEYDİNİZ...

16 Eyl 2021 - 15:59 Elaziğ- Gündem

Mahreç  Günışığı Gazetesi


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Günışığı Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günışığı Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günışığı Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günışığı Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.