HADSİZ AÇIKLAMA!

Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan: ‘’Halkı karşısına alarak siyaset yapanların aramızda yeri yoktur, kazanmadık gönül bırakmayın.’’ derken, AK Parti İl Başkan Yardımcısı Kemal Tan: ‘’Çığırtkanlık yapan gazeteci yazar ve benzeri her kim varsa işinizi ya adam gibi yapın ya da bu şehirden gidin!”

HADSİZ AÇIKLAMA!
Haber albümü için resme tıklayın

24 Ocak 2020’de, Elazığ’da meydana gelen 6,8 büyüklüğündeki depremin ardından gündeme getirilen, ‘Elazığ afet bölgesi olmalı’ açıklamaları hükümet kanadı tarafından geri çevrilerek, kanunda böyle bir tanım olmadığını açıklanmıştı.

Elazığ’ın afet bölgesi ilan edilmesini isteyenler, AK PARTİ milletvekilleri başta olmak üzere, partililer tarafından adeta linç ediliyordu.

Giresun’da yaşanan sel felaketinden sonra, selden zarar gören esnaflara, 50 bin lira hibe verilmesi ve afet bölgesi ilan edilmişti.

Geçtiğimiz günlerde, Rize’de meydana gelen sel felaketi sonrası, afet bölgesi ilan edilmesinin ardından, yaşanan iller arasındaki ayrım gündeme geldi.

RİZE’YE GİRESUN’A VAR ELAZIĞ’A YOK

Elazığ’ın yaşadığı depremin yaraları sarılmamışken, kanunda afet bölgesi tanımının olmadığı açıklamaları yapılırken; Karadeniz illerinde yaşanan uygulamalar karşısında, Elazığ’ın sahipsiz olduğu tekrar vurgulanırken, AK PARTİ il teşkilatından hadsiz açıklamalar gelmeye başladı.

HIRSIZLARA ARSIZLAR SESİNİ ÇIKARMAYANLAR GAZETECİLERİ KOVUYORLAR

Yaşanan bu gelişmeleri haberleştiren gazeteciler, AK PARTİ İl Başkan Yardımcısı Kemal Tan’ın, talihsiz açıklamaları ile karşı karşıya kaldı.

AK PARTİ İl Başkan Yardımcısı Kemal Tan: ” Çığırtkanlık yapan gazeteci yazar ve benzeri her kim varsa işinizi ya adam gibi yapın ya da bu şehirden gidin!” açıklamaları il genelinde tepkilerle karşılandı.

Gazetecileri kovan zihniyet, Elazığ’a yapılan haksızlığa adeta sahip çıkıyor diye yorumlandı.

EBMC BAŞKANI KOCADAN SERT TEKİ

Elazığ Basın ve Medya Cemiyeti Başkanı Nafiz Koca, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İl Başkan yardımcısı Kemal Tan’ın gazetecilere yönelik söylemlerine karşılık: ”Bu şehirden cehennem olup gitmesi gereken birileri varsa, o da şehrin gazetecileri değil, şehir elden giderken 4 maymunu oynayan sözde siyasetçilerdir.” dedi.

Koca yayımladığı köşe yazısında;

‘’Geçen haftanın konusu Rize’de meydana gelen sel felaketinden sonra Sayın Cumhurbaşkanı’nın Rize’yi Afet Bölgesi olarak ilan edeceklerini duyurmasıydı.

Sayın Cumhurbaşkanının bu konuyla ilgili açıklamasından sonra, konuyu gündemi ilk taşıyan olarak şahsım, “Hani böyle bir yasa yoktu diyerek 24 Ocak depreminden sonra, ETSO Başkanı Sayın Asilhan Arslan, Elazığ Afet Bölgesi olarak ilan edilsin dediği için neredeyse hain ilan edilecekti” demiştim.

Daha sonra birçok meslektaşımız konuyu gündeme taşıyarak, Rize’nin Afet Bölgesi İlan edileceğini Sayın Cumhurbaşkanının ağzından duyurdu.

Birçok yazar arkadaşımız da, şehre olan sorumluluklarından dolayı konuyu kendi üsluplarıyla işledi.

Netice de gazeteci ve yazar arkadaşlarımızın gündeme taşıdığı Rize ve Elazığ konusu, kamuoyunda neşet buldu. Deprem yaraları hala sarılmayan Elazığlılar, tepkilerini sürdürmeye devam ettiler.

Bu tepkilerden gocunan bazı sözde siyasetçiler de, durumdan vazife çıkartarak, sosyal medya hesapları üzerinden ahkâm kesip, gazetecilere meslek dersi vermeye kalktılar.

Bunlardan biri Ak Parti İl Başkan Yardımcısı Kemal Tan adında biri.

Bu arkadaş kendini artık hangi aynada nasıl görüyorsa, gazetecilere meslek dersi verirken hadsizlikte de sınırları bayağı bir zorlamış...’’

“ÇIĞIRTKANLIK YAPAN GAZETECİ YAZAR VE BENZERİ HER KİM VARSA İŞİNİZİ YA ADAM GİBİ YAPIN YA DA BU ŞEHİRDEN GİDİN!”

‘’ Şimdi bayramın şu arifesinde bu zavallıya bayramlık ağzımı açmak istiyorum ama sahibinden utanmam frenliyor beni.

Ama sormadan da edemeyeceğim: “Sen kimsin be? Necisin. Kendini hangi aynada, nasıl görüyorsun da, bu şehir için gecesini gündüzüne katarak, birçok bedel ödeyen gazetecilere adamlık dersi vermeye kalkıyor, bu şehirden gidin diyebilme hadsizliğini kendinde bulabiliyorsun?

Söyler misin Kemal Tan sen kimsin! Necisin? Kalibren kaçtır, özgül ağırlığın nedir de, bu şehir için çırpınan gazetecilere işinizi adam gibi yapın deme arsızlığıyla birlikte, bu şehirden gidin deme cüretini gösterebiliyorsun?

Kimsin be! Kimsin kardeşim... Birilerinin tavassutuyla, siyasetin kıytırıktan bir köşesinde yer almışsın diye, kendini bu şehrin sahibi veya ekabirlerinden biri mi zannediyorsun?

Bu nasıl bir dildir, bu nasıl bir hezeyan, nasıl bir özgüvendir ki kamunun gözü kulağı olan meslek erbabına şehirden gidin diyebiliyorsun.

Bana bak, siyasetin çömezi! Bu şehirden cehennem olup gitmesi gereken birileri varsa, o da bu şehir için çırpınan, yeri geldiğinde ağır bedeller ödeyen gazeteciler değil, şehir elden giderken oturduğu yerden ahkâm kesip kendini bir halt zannederek, 4 maymunu oynayan siyaset dünyasının zağarlarıdır.

İşini adam gibi yapma konusuna gelince, Gazetecilerin görevlerinden biri de, adam olmayan siyaset bozuntularına adamlığı öğretmektir.

Ak Parti İl Başkanı Sayın Şerafettin Yıldırım’ın, bu talihsiz paylaşımdan haberi oldu mu bilmiyorum ama an itibariyle olmuştur.

Dolayısıyla, Sayın Yıldırım’ın bu konuda kendi yardımcısı olan bu adama gerekli ikazlarda bulunup, gazeteci arkadaşlarımızdan özür dilemesi gerektiğini salık vermelidir.

Gazeteciler Cemiyeti Başkanı olarak ben, kendi meslektaşlarıma yapılan bu hakareti misliyle kendilerine iade ediyor, Sayın Yıldırım’dan, gerekli hassasiyeti göstermesini beklediğimi hatırlatmak istiyorum.” demişti.

İl Başkanı ve AK PARTİ’li 4 milletvekilinin, bu yaşananlar karşısında ne tepki verecekleri merakla bekleniyor.

“O GÜN; YASADA BÖYLE BİR TANIMLAMA YOK DİYENLER, BUGÜN NE DİYECEKLER! “

CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol ise, Güneysu’nun afet bölgesi ilan edilmesinin ardından yaptığı açıklamada, AK Partili siyasetçilere adeta afet bölgesi dersi verdi. Erol, afet bölgesi ilan edilen Güneysu ve Dereli ilçelerini ziyaret ettiğini hatırlatarak, iki bölgede de çok ciddi gelişmeler olduğunu vurguladı. Bölgede yapılan TOKİ konutlarını, Elazığ’da yapılan konutlarla kıyaslayan Erol, Elazığ’ın sahipsiz bir kent olduğunu kaydetti. Erol; AK Partili Milletvekillerinin, halka, Elazığ’ın afet bölgesi ilan edilmemesinin, hesabını vermeye davet etti. Erol: “ 24 Ocak depremi sonrasında ki sürecin önemli olduğunu, devletin vatandaşları sahiplenmesi, mağduriyetlerin giderilmesi ve mülkiyet haklarının korunması ile ilgili bir takım önerilerde bulunmuştuk. O gün; bizi suçlayanlar, yasada böyle bir tanımlama yok diyenler, bugün ne diyecekler diye, bunları hatırlatmak istedim. Biz depremin ardından hep şunu söyledik: mevcut kanun, vatandaşlarımızın problemlerini çözmeye yetecek bir kanun değil dedik. Bununla ilgili olarak örnek verdik; 1992 yılında, Erzincan’da bir deprem meydana geldi. Bakanlar Kurulu, Erzincan için, afete maruz bölge kararını aldı. Tek başına bu karar da yeterli değildi. Sonrasında, sorunların çözümü için geçici kanunla, ek kanun maddeleri düzenlenmişti. Biz de Elazığ’ın afete maruz bölge ilan edilmesini istedik. O gün, ilimiz milletvekili ve bakanlar böyle bir şey yok dediler. Hatta ilimiz Belediye Başkanı, afete maruz bölge ilan edilmesi halinde bir tek çivi çakılamayacağı yönünde, söylemlerde bulundu. Ben bir haftadır Karadeniz’deyim. Önce Giresun’un Dereli ilçesine gittim. Dereli’de, biliyorsunuz; sel felaketi olmuştu. Oraya devletin, TOKİ aracılığıyla vatandaşın mağduriyetini, nasıl giderdiğini ve şehrin yeniden nasıl inşa edildiği noktasında, fikir sahibi olmak için gittim. Gerçekten orada devlet varlığını göstermiş… Devlet üzerine düşeni yapmıştı. Hatırlayın; o süreçte, Giresun’da esnaflara, 50 bin lira hibe verilmişti. Elazığ’da ise, kredi verilmişti. Biz, o dönem devletin, vatandaşlar arasında ayrım yapamayacağını söylemiştik. O gün, AK Partili Milletvekilleri; ‘Giresun’da mağdur esnaf sayısı az, Elazığ’da, fazla olduğu için, Elazığ’a kredi verildi.’ demişlerdi. Aslında bu durumun tam tersi olması lazımdı. Dereli’nin ardından, sel felaketinin yaşandığı Güneysu’ya geçtim. Güneysu ve Dereli ’deki, TOKİ’nin yaptığı evlerin metrekarelerini, fiyatlarını, şehirlerin gelişmelerini görünce, bir kez daha anladım ki; Elazığ sahipsiz bir şehir! Bugüne kadar yalan dolanla siyaset yapanlar, vatandaşların duygularını sömürenler, vatandaşa yalan söyleyenler, kanunları bile farklı yorumlayanlar…” dedi.

“BAKIN DEMEK Kİ AFET BÖLGESİ İLAN EDİLEBİLİYOR”

Açıklamalarını sürdüren Erol: “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘yaşanan felaket sonrası, Güneysu’yu afet bölgesi ilan ediyoruz’ dedikten sonra, ben Elazığlı siyasetçilere soruyorum; işte sizin Elazığ’da yarattığınız gücün de, desteğin de sonucu, Elazığ’ın mağdur edilmesidir. Bakın demek ki, afet bölgesi ilan edilebiliyor. Güneysu’daki mağduriyetle, Elazığ’daki mağduriyeti bir değerlendirin. Elazığ’daki mağduriyet, Güneysu’daki mağduriyetin en az on katıdır. Bakın, Elazığ’da yıkımlar halen devam ediyor. Elazığ’da, halen temeli atılmayan köy evleri var. Halen insanlar konteynerlerde yaşıyorlar. Kurası çekilen evlerin, halen anahtarı verilmedi. Anahtarı verilen evlere, ne kadar ödeneceği belli değil. Kentsel dönüşüm adı altında, vatandaşların sağlam evleri başlarına yıkılıyor. Elazığ’da inanılmaz bir mağduriyet var. Elazığ sahipsiz bir şehir… İlk günden bu yana bunları söyledik. Bu kentteki halkın değerleri üzerinden ve fakir fukaranın rızkı üzerinden siyaset yapanlar, daha doğrusu siyaset yaptığını zannedenler; cesaretleri varsa, Gazi Caddesi’nde gezsinler. Cumhurbaşkanın, Rize için teklif ettiği afet bölgesi kararının, Elazığ’da neden uygulanmadığının hesabını vatandaşlara versinler. Buradan, bu ilin bir milletvekili olarak; Cumhurbaşkanına seslenmek istiyorum; Cumhurbaşkanı devletin başkanıdır. Bir Cumhurbaşkanı, kendisini sadece bir bölgeye karşı sorumlu hissedemez. Bugün nasıl ki, Güneysu’daki sorunların çözümü için, afet bölgesi ilan edilmesi için irade ortaya koyduysanız; o iradeyi Elazığ için de, koymanızı beklerdik.“ diyerek açıklamalarını sonlandırdı.

23 Tem 2021 - 14:04 Elaziğ- Gündem

Mahreç  Günışığı Gazetesi


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Günışığı Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günışığı Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günışığı Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günışığı Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.

07

M genç - Diline kalemine Aslan gibi yureğine sağlik NAFIZ KOCA seni yurekten kutluyorum. 4 maymunu oynayanlarada mukemmel otesi bir cvp verişin sahibinin hatrinada bakma bence. Kendini yapay dev aynasinda goren cucelerede Aziz şehrin Aziz evlatlari cevabini gun geldiginde verecektir..sayin CUMHUR Başkanimizin genel baskani oldugu partinin il baskan yardimcisinada gerekeni yapacagindanda şuphem yoktur...

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 23 Temmuz 14:04
05

Elazığlı - Basın kuruluşları kimse sizin hakkınız da bişey diyemeyecek mi. Her türlü pis işleri basın baskısıyla çeviriyorsunuz. Önce kendi karanlıklarınıza bakın. Bu arada çok gereksiz görmek istemediğimiz gazete ve sahipleri var.

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 23 Temmuz 14:04
03

Elazığlı - Sende Gürsel Erol un çığırtkanlığını yapıyorsun Nafiz Koca ve GünIşığı kimse size birşey dedi mi ki o kadar bağırıyorsun

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 23 Temmuz 14:04
02

Elazığlı - İşinize gelmiyor diye yorumları yayımlamıyorsunuz. Bu memleket Nafiz i çok iyi tanıyor. Nasıl merdiven çıktığını biliyor. Bu memlekette en son laf söyleyecek adam Nafiz Kocadır.

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 23 Temmuz 14:04
01

Gakgo dayı - Aşırı Karadenizliler Partisi AKP’nin tek hedefi insanlar sesini çıkarmasın ve köle olsun. Sizden korkan sizin gibi olsun tosun paşa.

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 23 Temmuz 14:04