KORONAVİRÜS KÜRESEL BİR OYUN
Demirbağ: “Korona virüsün bir oyun olduğunu düşünüyorum. Para düzeninin değişmesi, insanlığı değiştirme konusunda çok ciddi çalışmalar var. Biz bunları tam olarak göremiyoruz. Böyle bir virüs var. Ama bu virüsün özellikle çıkartıldığını konusunda fikrim sabit.”

Demirbağ: “Misland'ı 4 ayrı parçaya böldük. Büyük parçası bizde diğer 3 parçayı ise sattık. Büyük parçası bizde. Genel anlamda baktığımızda Misland'daAVM'yi korunacak. Aqua Parkın kışlık bölümleri korunacak. Osmanlı lokantası ve Amfi tiyatro korunacak. Diğer yerler konuta dönecek. Takriben Bin civarında konut yapılacak.
Mis Holding Yönetim kurulu Başkanı, Elazığlı İş insanı Nihat Demirbağ, ülke ve Elazığ ekonomisine ilişkin Günışığı Gazetesi'ne çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Demirbağ ayrıca, kamuoyu tarafından merak edilen Misland'ın son durumuna ilişkin bilgiler paylaştı.
Demirbağ açıklamasında, pandemi sürecinden dolayı Dünyada ciddi anlamda ekonomik daralma yaşandığını, bu durumun Türkiye'de de bazı sektörleri çok fazla etkilediğini kaydetti.
MİLLİ GELİRİMİZ DÜŞTÜ
Türkiye'de döviz kurunun arttığını, milli gelirin düştüğünü söyleyen Demirbağ, "Milli gelirimiz herkesin bildiği gibi geriye gidiyor son yıllarda. 12 bin 500 dolarla çıkmışken, 7 bin 500 dolarda seyrediyor kişi başı milli gelir, buda tablonun geriye doğru gittiğini gösteriyor ama bununla birlikte insanların umudunu yitirmemesi gerek. Umut da hayal de tüm insanlar için önemli. Zaten televizyonu da izlediğimiz zaman bazı kanallar umut pompalıyor, bazı kanallarda karamsarlık pompalıyor. Biz kendimizi yetiştirip kendi mesleğimizle ilgili doğru kararlar vermemiz lazım. İster krizlerde ister başka zamanlarda birileri için kriz olurken, birileri için fırsat doğuyor. Bunu çok iyi değerlendirmek lazım. Bu anlamda herkes kendi üzerine düşeni yapacak. Yani bilgiye, veriye insanların oldukça ihtiyacı var. Bu bilgi ve veriye ihtiyacı olan insanlar eğer bunu elde edinmişlerse bir çözüm yolu bulup kendilerini bir şekilde idame ettirip götürüyorlar. Şimdi milli gelir bu kadar düşerken, bir yığın milyon dolarlık insanlar meydana çıkıyor, şirketler çıkıyor. Demek ki krizler bazıları için fırsat oluyor.Ama bugün ki ortamda yüzde 40 işler iyiye gidiyorsa, yüzde 60 çoğunluğun maalesef geliri düşüyor. Döviz konusundaki dalgalanmaları 2020 yılının ikinci döneminde yaşadık. Dolar tavana vurdu. Dolar 9 Lira'yı bulmuşken faizlerin yükseltilmesiyle beraber 7.30- 7.40 Lira'ya geriledi. Ama bu geçici bir dönem. Sebebi de tümülkeler paraya sıkıştıkça mecburen hükümetler para bastıracak, para bastırdığı zamanda da enflasyon yükselecek. Zaten bu sene enflasyonun yine çift rakamlara geçmeside bunun en rahat göstergesidir ama inşallah burada kalır diyoruz. Çünkü para basmaya devam edilip teşvikler artırılıp yani kimse sıkıntı çekmesin diye devletimiz tedbiri ciddileştirdikçe bir yıl sonra enflasyon olarak bizlere geri dönecektir. Bu anlamda hükümet de çok daha geniş pencereden baktığı için inşallah daha doğru kararlar alacaklarına inanıyorum."dedi.
DÖVİZ ARTIŞININ VATANDAŞA YANSIMASI
Dövizdeki artıştan ziyade vatandaşın enflasyona önem verdiğinin belirten Demirbağ “ Bizim vatandaşımızElazığ’lı esnafın çoğunluğu dövizle çalışmıyor Elazığ'da hiç o anlamda bir şey yok ama dövizi yatırım olarak kullanıyorlar dolayısıyla şuanda üzülme safhasında insanlar.
İnsanlar dövizde son bir iki aydır düşüşe geçtiği için üzülüyorlardır ama biraz uzun vadeli düşündükleri bekledikleri zaman eski halini alıp geçecektir.
Bizim ilimizde dövizle satılan ürün sayısı oldukça az, ithal ederken döviz kullanıyorlar onun içinde ülkemizde devamlı döviz açığı var ama vatandaş açısından gelen enflasyon, gelen zam vatandaşı daha çok ilgilendiriyor. Birde bankada dövizi olanlar var düşerken çıkarken heyecan yapıyorlar. Yoksa pek bir şey değişmiyor.”diye konuştu.
KORONAVİRÜS KÜRESEL BİR OYUN
Koranavirüsün para düzenini ve dünya düzenini değiştirmeye yönelik küresel bir oyun olduğunu vurgulayan Demirbağ, şunları kaydetti;“İnsanlar inanmadı bir anda ulaşım duracak, gezmeye gidilmeyecek, sokağa çıkma kısıtlaması çıkacak yani gözle görünmeyen bir virüsün dünyayı ve insanları bu şekilde korkutması önce insanlara film gibi geldi sonra işin gerçeklerini git gide algıladı. Ama benim bu konudaki düşüncem de kesinlikle abartıldığı kadar korkulacak bir şey değil. Bir virüs var. İnsanları da öldürüyor. 2020 yılı komple Covid-19'la geçti. Ölüm sayısı 21 Bin civarında. Acaba Covid-19 olmadan önce, 2019 yılındaki ölü sayımız kaçtı? Bunu bir veriden baksak zaten heryıl bu kadar ölüyor. Trafik kazasına baktığınız zaman, intihara baktığınız zaman, adam öldürmeye baktığınız zaman, bazı kornik hastalıkların verilerine bakıldığı zaman nerede bir düşüklük var ki? Dolayısıyla bu rakam, ekonomileri yıkmamalıydı. Bunun içerisinde bir oyun olduğunu Türkiye'nin yarısı düşünüyor. Ben de bunun bir oyun olduğunu düşünüyorum. Para düzeninin değişmesi, insanların alışkanlıklarını değiştirme konusunda çok ciddi çalışılan şeyler var. Bizim göremediğimiz, bizim 30 yıl, 50 yıl önümüzde giden şirketler, insanlar var. Biz bunları göremiyoruz tam olarak. Böyle bir virüs var. Ama bu virüs özellikle çıkartılmış anlamında fikrim sabit. Dolayısıyla bu oyunun içerisinde birisi bigdata dedikleri dünyayı tek internet üzerinden bütün verilerin izlenmesi, takip edilmesi. İkincisi Amerika'daki Dolar'ın tahtını yıkmak istiyorlar. Şimdi doların tahtını yıkacaklar ki müthiş derecede alacakları var ama alamıyorlar. Altına ve bitcoin dedikleri dijital paraya dayalı yeni bir para sistemi yapacaklar. Para düzenini yeniden kuracaklar. Ulusalcılar ve küreselciler dediğimiz yapılar var. Mesela 200 tane devlet var. Bu devlet yapısına ulusalcılar deniliyor. Küreselciler ise en büyük şirketleri yöneten, merkez bankalarına ortak olan 200 civarında aile var. Bu 200 kişi parasal olarak bir çok devletten zengin. Diğer taraftakiler de yani ulusalcılar dediğimiz devletlerde ise silah ve asker bakımından zengin. Dolayısıyla bu iki gücün çarpışmalarını önümüzdeki zamanda daha iyi göreceğiz. Bu küreselci güç seçimlerle yıkamadıkları yönetimleri başka kaoslarla indirmeye çalışıyorlar”
KORONAVİRÜSÜN VE DEPREMİN ELAZIĞ EKONOMİSİNE ETKİLERİ
Koravirüs salgınının ve depremin Elazığ Ekonomisine yansımalarını değerlendiren iş insanı Nihat Demirbağ, “Elazığ'ı incelediğiniz zaman bir çok konuda 81 vilayetin içerisinde bazen 40'ın altında bazen 40'ın biraz üstünde seyreder. Sadece şehrin güzelliği açısından biraz ön planda görünüyor. Bu sebeple de biz bu halimizden kolay kolay kurtulamayız. Buna alışarak yaşamamız lazım. Bu virüsün en çok etkisi hizmet sektörüne ve ulaşım sektörüne oldu. Hizmet sektöründe özellikle oteller, lokantalar, kafeler, kahvehaneler gibi sektörleri etkiledi. Bunlarda en çok insan çalıştıran sektörler. Dolayısıyla bu insanlar işsiz kaldı. Sadece İstanbul'daki işsiz sayısı 2 Milyon. Elazığ'daki sayıyı açıklamadıkları için bilmiyorum. Ama ciddi bir işsizlik var. Bu sıkıntıya hem devletin hem de biz vatandaşların zekat ve yardımlaşma duygusuyla bu insanlara bir şekilde el uzatması lazım. Bu sıkıntı ancak bu şekilde atlatılır.” İfadelerine yer verdi.
ELAZIĞ'DA ETKİLİ GİRİŞİMCİ YOK
Elazığ’da etkili girişimci ve rekabetçi bir yatırım olmadığı için yani büyük yatırımlar yapacak büyük şirketler olmadığı için kent ekonomisinin ilerlemediğini ifade eden Demirbağ; “ Ekonomi, bireyi de aileyi de toplumu da, ülkeleri de ilgilendiren çok ciddi bir şey. Dünyada en çok konuşulan şey ekonomidir. Evin alışverişi, maaş, döviz ekonomidir. Her şey ekonomiye bağlı. En çok konuşulan şey ekonomidir ama maalesef insanlarımızın bilgisi az. Ekonomi okur yazarlığı şirket yönetimlerinde bile yok denecek kadar az. Ekonomiye gereken önem verilmiyor. Elazığ'daki zayıf noktalardan biri de, kentte etkili girişimci yok. ben 2006 yılında Misland yapıldığı zaman 'zengin şirketleri olmayan, zengin şehirler olamaz' demiştik. Bazen çok küçük şeyler insana çok şeyler anlatır. Sektörlere baktığımız zaman üst düzey rekabetçi sektörler Elazığ'da bu hiç yok. Bir Endüstriyel üretim, teknolojik ürün üretimi gibi ileri düzeyde bir yatırım yok. Orta sektörde bazı şeyler var. Bu da çok az. Zaten diğer alt sektör, hiç rekabetsel olmayan sektörler çok para kazanmazlar. İlimizde etkili girişimci ile rekabetçi bir yatırım olmadı. Olacağını da düşünmüyorum. Benim amacım Misland'ı kurarken ilimizde zengin bir şirket çıkmasıydı. Bunlar ancak Elazığ'a kalkındırır. Paramızla, insanımızla, alet edevatımızla zengin olmamız gerekiyor ki, Elazığ'a faydamız olsun. Bir yandan orta gelir tuzağına takılma konusu, bir yandan 2009 krizinin buranın açılmasına denk gelmesi. Şuanda çektiğimiz sıkıntılar 2009'daki krizin etkileridir. 10 yıldır bu krizin etkileri devam ediyor. Sektörlere göre etkileri değişiyor. Balon bir yerde patlayacak. Çok büyük şirketler de batacak, bankalar da batacak. Hem de 2-3 yıl içerisinde 2021 yılının ortasından sonra daha net göreceğiz. Bu sıkıntılar burada kalmaz. Şuanda devletler besliyorlar, birden bire patlak vermesin diye. Ama bazıları da patlayacaklar.Yatırım önemlidir. Bir yerde yatırımı yapanlar gitse de değişse de o yatırım devam eder sahibi değişir. Onun için sahip değişmesi çok önemli değil. Ama sahipler de akıllı olacak ki işte orada düşen olmasın, kalkan olsun. Bu da bilgiye, veriye dayalı bir şey.” Şeklinde konuştu.
"CİDDİ BİR İSRAF SÖZ KONUSU"
Demirbağ, Ekonomide çok ciddi bir israf olduğunu belirterek, “ İnanıyorum ki son 6 ayda veya bu sıkıntıların geleceğini hisseden bir çok aile evindeki ayakkabısı, elbisesi ile idare ediyor. Yenisini almaya pek yanaşmıyor. Esnaflardaki işlerin düşüklüğü de buradan kaynaklanıyor. Herkesin evinde 10-15 çift ayakkabı var. Yine de bir moda gördü mü dayanamayıp alıyor. Yani suda da, ekmekte de, ayakkabıda da bir çok şeyde israf var. Bu israfın sıkıntısını geriye gidiş başlayınca bir çok insan farketti ve tedbirlerini almaya başladı. Parayı elinde tutmayı tercih etti. Bu da ticarette satışların düşmesine sebep oldu."Dedi. Türkiye’de bankalardaki mevduat oranı 250 Milyar dolar civarında. Elazığ’da ise 3 Milyar dolar civarında. Bu paralar orada yatıyor şu an. Bu sebeple de reel ekonomide çark dönmüyor.
"DİJİTALLEŞME VE SU SAVAŞLARI BAŞLAYACAK"
Dünya ölçeğinde dijitalleşme, kıtlık ve su savaşlarının başlayacağını anlatan Demirbağ şunları söyledi: “Önümüzdeki 4-5 yılda dijitalcilerlegelenekselciler arasında ciddi anlamda güç ve kaynak, varlık savaşları ortaya çıkacak. Yine önümüzdeki yıllarda ciddi anlamda kuraklık yaşanması düşünülüyor. Şuan 20 ülkede ciddi anlamda kıtlık var. Bir çok ülkede 3-5 yıl içinde su savaşları kendini hissettirecek. Türkiye bu anlamda şanslı bir ülke. Kendi kendine yetecek suyu, gıdayı israfı önleyip idareli kullandığı zaman bu durumdan fazla etkilenmeyecek. Ama bir çok ülke bunların hepsine muhtaç. Susuzluktan ya da açlıktan ölenlerin sayısı Covid-19'dan ölümlerin sayısından çok daha fazla. Biz bunu konuşmuyoruz ama diğerini konuşuyoruz."
MİSLAND’DA SON DURUM
İş insanı Nihat Demirbağ, kamuoyunun merak ettiği misland yatırımının son durumuna ilişkin bilgiler paylaştı. 4 parçaya ayrılan MİSLAD arazisinin yaklaşık bin konut yapılacağını söyleyen Demirbağ, şu bilgileri paylaştı: “ Misland'ı 4 ayrı parçaya böldük. 4 ayrı şirkete verdik. Büyük parçası bizde. Biz Avcıl Yapı Limitet şirketine vermişiz. Bina yapıyorlar burada. 64 dairenin kabası bitti. Diğer 64 daire de yarıya doğru gelmiş. Yine ön tarafta Sipsi'nin yerini Ali Şekerlisoy'a vermiştik. Şekerlisoy'un şirketi orayı başka bir firmaya verdi. Onlarda orada 46 tane villa yapacak. Bir başka arkadaş yapı ortaklığı şeklinde Aqua parkın etrafındaki boşlukları yapacak. 25 dönüm yeri de 15 tane iş adamına sattık. Orada da konut yapımı başlayacak. Genel anlamda baktığımızda Misland'daAVM'yi koruyacağız. Aqua Parkın da kışlık bölümleri korunacak. Osmanlı lokantası ve Amfi tiyatro koruyacağız. Diğer yerler konuta dönecek. Takriben Bin civarında konut yapılacak. 100 civarında villa yapılacak. Bu şekilde bir canlılık oluşacak. Bize ait olan 37 Bin 725 metrekare alanda320 konut yapılacak. 124 dairenin temelini attık. Misland'ın durumu bu. Bu dairelerden 115 tanesi bize ait. Biz bu 115 daireyi satıp, ortakların parasını verip, ben de işi bırakacağım. 2014 yılında İşi bırakma kararı aldık. Ben şuanda Mis Holding Yönetim Kurulu başkanlığı, Misaş A.Ş yönetim Kurulu başkanlığı, Mis Koop'un yönetim kurulu başkanıyım. 32 yıldır bu şirketleri yönetiyorum. Bir şirket kalacak. Bu şirketi küçültüp çocuklarım bakarsa aile şirketi olarak kalacak. Zaten bugünkü duruma baktığımız zaman 2014 yılında aldığımız kararın doğru bir karar olduğunu görüyorum. Çünkü borsaya açılmadan ilelebet yürümek biraz zor olacak. Biz de borsaya açılmayı düşünürken 2009 krizi oldu. Dolayısıyla da böyle bir karar aldık.
Biz tüm şirketlerimizde 32 yıl tüm kararlarımızı oy birliği ile aldık. Bu Elazığ için ciddi bir başarı. Ama Misland'ı tamamlayıp ondan sonraki projeyi hayata geçirebilseydim çok daha güzel olurdu. Yani Elazığ için zengin bir şirket oluştursaydım ilimize çok büyük katkıları olacaktı. Nasip bu kadarmış. Benim en büyük hayalim Misland bittiğinde burayı satıp karşı dağda yine hizmet ağırlıklı bir çalışma yapıp ikisini biri birine bağlayacak bir teleferik projesi düşünüyordum. Yani turizm sektöründe konuşulan bir yer olacaktı. Bu hayalin peşinde koştuk ancakburaya kadar koştuk.
Yapılmakta olan Misland Amfi Tiyatro Konutlarının örnek dairesi yapılıyor. Örnek daireler bittikten sonra tapular çıkarılacak ve daireleri satışa sunacağız. Bu da ihtimalle Mayıs, Haziran aylarını bulur. Fiyat konusunda büyük ihtimalle 550-750 Bin TL civarında olur. O günün şartlarında ne olur bilemiyorum.”
Röportaj için sizlere de çok teşekkür ediyorum. Umarım hemşerilerimiz için de faydalı bir yazı ve konu olur.
İmsak | 06:01 | ||
Güneş | 07:26 | ||
Öğle | 12:41 | ||
İkindi | 15:22 | ||
Akşam | 17:46 | ||
Yatsı | 19:05 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Beşiktaş | 20 | 44 |
2. Fenerbahçe | 20 | 42 |
3. Galatasaray | 20 | 39 |
4. Gaziantep FK | 20 | 35 |
5. Alanyaspor | 20 | 34 |
6. Trabzonspor | 20 | 33 |
7. Hatayspor | 20 | 32 |
8. Karagümrük | 20 | 30 |
9. Malatyaspor | 20 | 27 |
10. Antalyaspor | 20 | 26 |
11. Göztepe | 20 | 25 |
12. Kasımpaşa | 20 | 25 |
13. Rizespor | 20 | 25 |
14. Sivasspor | 20 | 24 |
15. Başakşehir | 20 | 24 |
16. Konyaspor | 20 | 23 |
17. Kayserispor | 20 | 19 |
18. Gençlerbirliği | 20 | 19 |
19. Ankaragücü | 20 | 18 |
20. Erzurumspor | 20 | 17 |
21. Denizlispor | 20 | 14 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Giresunspor | 18 | 38 |
2. İstanbulspor | 18 | 37 |
3. Samsunspor | 18 | 36 |
4. Altay | 18 | 32 |
5. Adana Demirspor | 18 | 31 |
6. Ankara Keçiörengücü | 18 | 31 |
7. Bursaspor | 18 | 30 |
8. Tuzlaspor | 18 | 30 |
9. Altınordu | 18 | 28 |
10. Bandırmaspor | 18 | 27 |
11. Adanaspor | 18 | 21 |
12. Ümraniye | 18 | 20 |
13. Boluspor | 18 | 19 |
14. Menemen Belediyespor | 18 | 19 |
15. Akhisar Bld.Spor | 18 | 16 |
16. Balıkesirspor | 18 | 16 |
17. Ankaraspor | 18 | 10 |
18. Eskişehirspor | 18 | 4 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Man City | 19 | 41 |
2. M. United | 19 | 40 |
3. Leicester City | 19 | 38 |
4. West Ham | 20 | 35 |
5. Liverpool | 19 | 34 |
6. Tottenham | 18 | 33 |
7. Everton | 17 | 32 |
8. Arsenal | 20 | 30 |
9. Aston Villa | 17 | 29 |
10. Chelsea | 19 | 29 |
11. Southampton | 19 | 29 |
12. Leeds United | 19 | 26 |
13. Crystal Palace | 20 | 23 |
14. Wolverhampton | 19 | 22 |
15. Burnley | 18 | 19 |
16. Newcastle | 20 | 19 |
17. Brighton | 19 | 17 |
18. Fulham | 18 | 12 |
19. West Bromwich | 20 | 11 |
20. Sheffield United | 19 | 5 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Atletico Madrid | 18 | 47 |
2. Real Madrid | 19 | 40 |
3. Barcelona | 19 | 37 |
4. Sevilla | 19 | 36 |
5. Villarreal | 20 | 34 |
6. Real Sociedad | 20 | 31 |
7. Granada | 20 | 28 |
8. Real Betis | 20 | 27 |
9. Athletic Bilbao | 19 | 24 |
10. Celta de Vigo | 20 | 24 |
11. Cádiz | 20 | 24 |
12. Levante | 19 | 23 |
13. Getafe | 19 | 23 |
14. Valencia | 20 | 20 |
15. Eibar | 20 | 20 |
16. Real Valladolid | 20 | 20 |
17. Osasuna | 20 | 19 |
18. Deportivo Alaves | 20 | 18 |
19. Elche | 18 | 17 |
20. Huesca | 20 | 13 |