Silahlı kuvvetlerde üst düzey komutanlar ile Azerbaycan eski devlet başkanı Haydar Alivyev’in sağlık danışmanlığını yapan kalp ve damar cerrahisi uzmanı Doç. Dr. Nezihi Küçükarslan, Elazığ Medical Park hastanesinde göreve başladı.
Kara Harp Okulu Baştabipliği ve Tatvan’da 30 yataklı cerrahi bir hastanenin başhekimliğini yürüten, ayrıca Silahlı kuvvetlerde üst düzey komutanlar ile Azerbaycan eski devlet başkanı Haydar Alivyev’in tedavisi için ABD’ye naklini gerçekleştirip orada takibini yapan Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Kıdemli Albay Nezihi Küçükarslan, emekli olduktan sonra memleketi Elazığ’a yerleşti.
1989 yılında Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nden mezun olarak 2006 yılında Doçent olan ve 2006 yılından buyana kalp damar cerrahisine devam eden Küçükarslan, emekli olduktan sonra, Elazığ Medical Park Hastanesinde görevini devam ettirme kararı aldı.
Uzun yıllar kalp ve damar hastalıkları üzerine hizmet veren Küçükarslan, bundan sonraki süreçte Elazığ halkına hizmet etmeyi düşündüğünü söyledi.
16 yaşında Elazığ’dan ayrıldığını belirten Küçükarslan, hizmet etmek düşüncesiyle tekrar Elazığ’a geri döneceğini hep düşündüğünü, bu düşüncesini bugün gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadığını ifade etti.
“Medical Park donanımlı bir hastane”
Medical Park Hastanesi’nin donanımlı ve kurumsal bir sağlık kuruluşu olduğunu belirten Küçükarslan, çalışma şartları uygun olduğu için bu hastanede çalışmak istediğini söyledi. Bundan böyle Medical Park Hastanesin’de Elazığ halkına hizmet vereceğini belirten Küçükarslan: “Bir akademisyen olarak bu hastanede aradığımı bulabilecek miyim diye düşündüm. Geldim gezdim. Burada 6 tane ameliyathane var. Gülhane’ye aldıramadığım bir cihaz var. O cihazdan burada 2 tane görünce ‘tamam ben yaparım burada’ dedim. Personel olarak da teknik olarak da yeterli bir hastane. Malzeme olarak kaliteli bir yer. Kurulmuş bir sistemi olan, kurumsal bir kişiliği olan bir hastane. Hizmet edilebilecek bir yer olduğunu görünce bende dönmeye karar verdim.” dedi.
Elazığ’ın kalbi rahatsız
Elazığ’ın kalp damar hastalıkları yönünden riskli bir il olduğunu söyleyen Küçükarslan, “Elazığ’da çok kalp hastası var. Hiçbir hastanede günde 3 tane kalp ameliyatı yapılmaz. Burada 3 tane yaptığımız günler oldu. Özel hastanelerde günde 1 tane, maksimim 2 tane ameliyat yapılır. 1 cerrahın yaptığı ameliyattan bahsediyorum. Burada ayda 40 ameliyat düzeyindeyiz.” dedi.
“Beslenme alışkanlığı çok kötü”
Elazığ’daki kalp rahatsızlıklarının nedeni anlatan Küçükarslan, şunları söyledi: “Elazığ’da beslenme alışkanlığı çok kötü. Genellikle yağlı ve etli beslenmeyi çok yoğun olarak görüyoruz. Özellikle katı yağlar, kuyruk yağı ve tereyağı çok tüketiliyor burada. Bunlar direkt gidip damara yapışan şeylerdir. Yağ kanın akışkanlığını azaltıyor. 40 yaşın üzerinde by pass hastalığı için risk başlıyor. 40 yaşını geçince ufak tefek rahatsızlıklar oluşuyor. Özellikle memleketimizde katı yağ tüketiminin fazla olması nedeniyle by pass hastalarına daha çok rastlanıyor.
Elazığ’ın kalp haritası çıkartırsak Elazığ biraz riskli bir il. Yoldan geçen bir kişiye anjiyo yapın hemen hemen herkesin kap damarlarında ufak tefek tıkanıklar görülür.
Ankara’da 3 damarı tıkalı olan hastayı ameliyat ettiğim zaman ‘Bu hasta çok kötüymüş, 3 damarı tıkalı’ diyordum. Ama Elazığ’da açtığım kalplerde 5-6 tıkalı damarlar görüyoruz. 4’ün altında hastamız çok az zaten. 2’li bay pass yaptığımızı sayarsak 3-4 tane hasta ameliyat yapmışızdır.”
“İşte öneriler”
Vatandaşların kalp hastalıklarına yakalanmaması için gerekli önlemleri de açıklayan Küçükarslan, şunları kaydetti: “Vatandaşlarımız sıvı yağları, özellikle zeytin yağını kullansınlar. Ayrıca sebze ağırlıklı beslensinler. Etten uzak dursunlar. Et sonuçta protein ama fazlası da zarardır. Balık, tavuk gibi beyaz et tüketsinler. Bulgur köfte hamur gibi karbon hidratlı yiyecekler de az tüketilmeli. Sonuçta karbonhidratın da yağla arasında bir dönüşüm noktası var. Yani hamur beslenmesi de çok önemli. Fazla miktarda alınan hamur bir noktadan sonra yağ dokusunun artışına neden oluyor. Hamursal beslenmeyi de azaltmak lazım. Ekmeği azaltmak lazım. Bir de aktif olmak lazım. Her yere yürüyerek ulaşılabilir. Araba seyahatinden uzak dursunlar. Vatandaşlarımız 40 yaşından sonra Check-up’ı ihmal etmemeli. 6 ay yada yılda bir sağlık kontrollerini yaptırsınlar. Zaten damarsal bir sorun varsa bu ekoda kendisini gösteriyor. Gerekiyorsa anjiyo yapılır. Ama her hastaya da anjiyo yapılmaz. 40 yaşından sonra hastalarımıza her gün bir tane bebek aspirini tavsiye ediyoruz. ”
Hastalar 1 haftada ayağa kalkıyor
Ameliyat ettiği hastaların 1 hafta gibi kısa bir sürede ayağa kalkmalarının sırrını paylaşan Küçükarslan, şöyle konuştu: “Bunun nedeni öncelikle yapmış olduğumuz ameliyatın kalitesine bağlıdır. İkinci olarak yoğun bakımda sunulan hizmetin kalitesi. Üçüncüsü ise hastanın kendi direncidir. Ama sonuçta yapılan ameliyatın kalitesiyle alakalı olan bir durum bu. Erken ayağa kaldırma bizim ameliyatta çok önemlidir. Hastayı ne kadar çabuk evine gönderirseniz, hasta o ameliyattan daha çok fayda görür. Hastanın dik pozisyonda olması ve aktif olması lazım. Günlük ihtiyaçlarını kendisi karşılayacak. Banyosunu kendisi yapacak. Biz istiyoruz ki hasta biran önce evine gitsin normal hayatına başlasın. Bu açıdan yürüyüş ve beslenme de çok önemli.”
“Ev ziyaretleri yaparak, hastalarımızı kontrol ediyoruz”
Türkiye’de hiçbir yerde uygulanmayan bir hizmeti de bizlerle paylaşan Küçükarslan, ameliyat olan hastaları evlerinde ziyaret ederek hastanın kontrolünü yaptıklarını da kaydetti. Bunun nedenini açıklayan Küçükarslan, şunları söyledi: “Ameliyat ettiğimiz hastaları evlerinde ziyaret ettik. Özellikle Elazığ’ın varoşlarında yaşayanlar ne yapacaklarını bilmiyorlar. Mesela bir hastamız ameliyattan sonra 2 ay öğlenleri çorba, akşamları sütlaçla beslenmiş ve böbrek yetmezliği başlamış. Adamın her şeyi iyi, kalbi tıkır tıkır atıyor ama beslenmesine dikkat etmediği için başka sorunlar çıkıyor. Bizde şöyle bir yanlış algılama var; hastaysa yatağa girer, ona çorba, sütlaç verirsin. Ama öyle değil. Hastayı biran evvel ayağa kaldıracaksın ve normal hayatına sokacaksın.”
Yücel ÇAKMAK / Vedat YETİK