Zafer tekrar milletimizin

Fırat Meclisi Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) Başkan Adayı Asilhan Arslan, darbe girişimi sonrası Milli Birlik ve Bütünlük ile alakalı bir basın açıklamasında bulundu.

Arslan açıklamasında, 15 Temmuz darbe girişiminin demokrasi tarihinde kara bir leke olarak yerini alacağını kaydetti.

Türk Halkının, bu alçak kalkışmaya karşı Milli bir duruş sergileyerek  bütün hesapları altüst ettiğini belirten Arslan, “Milyonlarca insan tek ses, tek yürek, tek yumruk olarak Dosta güven Düşmana korku saldık. “ dedi.

Arslan, açıklamasında, şunları kaydetti: “Türkiye’nin 15 Temmuz 2016 Cuma günü, Tarihimizin belki de en vahim ve en kalleş darbe girişimine şahit oldu. Darbeye cevap olarak 07 Ağustos 2016 Pazar günü Yenikapı'daki muhteşem mitingle birlikteliğimizi yedi düvele göstermiş olduk. Türkiye demokrasisi 15 Temmuz gecesi tarihi bir dönemeçten geçti ve geçmeye de devam ediyor. TSK’ya sızıp, Asker elbiseleri içine gizlenerek namlusunu millete çeviren, millet iradesini yok sayan hainlerce vurulduk. Millet iradesine sahip çıkmak için darbe kalkışmasına karşı  kahramanca direnen polislerimiz, askerlerimiz, genci yaşlısı yüzlerce insanımız vuruldu. Darbe ve darbeciler kaybetmiş, demokrasi ve halk iradesi kazanmıştır. Darbeler döneminin artık gerilerde kaldığını düşünürken yapılan bu korkunç girişim ülkemizin demokrasi tarihinde kara bir leke olarak yerini alacaktır. Her şerde hayır vardır düsturu ile Vatana ve Millete ihanetin bu en alçak kalkışmasında darbeye karşı Milli bir duruş sergileyerek  bütün hesapları altüst ettik. Milyonlarca insan tek ses, tek yürek, tek yumruk olarak Dosta güven Düşmana korku saldık.  Muhalefeti, İktidar ve diğer kurumları ile Dünyaya şu dersi verdik bizim için “Vatan söz konusu olduğunda geri kalan her şey teferruat”, Geçen 25 günlük sürede Meydanları boş bırakmayan milletimiz bize şu dersi verdi. “Milli Birlik” devletimizi, milletimizi koruyan en büyük ve en etkili silah, Milli iradeyi can vermek pahasına savunarak demokrasimize sahip çıktık. Bu süreç yeni Türkiye’nin büyük uyanışına vesile olacak en büyük etkendir.  Toplumun farklı kesimleri arasında yakalanan uzlaşının, siyasi partilerimiz tarafından demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü, yeni anayasa ve iç barışın tesis edilmesi noktasında devam ettirilmesi gerekmektedir. Yeni Anayasa’nın ön koşulu uzlaşma kültürünü geliştirmektir. Bu bağlamda son günlerde toplumsal uzlaşma zeminin Yeni Anayasa çalışmalarına yansıtılacak olmasını önemsiyor ve her platformda süreci destekliyoruz. Türkiye’nin geleceğine, refahına ve huzuruna zarar verecek her türlü demokrasi dışı girişimlerin karşısındayız. Bu uğurda bizler, demokrasiyi ve millet iradesini savunurken; hukukun üstünlüğünün, yargı bağımsızlığının takipçisi olmaya devam edeceğiz.

Demokrasi dışı girişimler sadece siyasi ve toplumsal ayrışmayı değil, aynı zamanda ekonomik refahı ve kalkınmayı da tehdit etmektedir. Demokrasiye, birlikte yaşama kültürüne, bağımsızlığın kayıtsız şartsız millet iradesinde olduğu, bu iradenin temsil edildiği TBMM ve kurumlarımıza karşı gerçekleştirilen darbe girişimi, bir kez daha demokrasinin ve demokratik sistemin ne kadar hayati olduğunu kanıtlamıştır. Halkın sağduyusu ile yakalanan birlikteliğin, içeride ve dışarıda siyasi, ekonomik ve toplumsal alanlarda doğru kanallara yönlendirilmesi için Sürdürülebilir ekonomik kalkınma için demokrasinin evrensel ilkeler ışığında uygulanması artık bir zorunluluktur. Ekonomimiz ne kadar güçlü olursa düşmanlarımızın bize karşı gardı o kadar düşecektir. Türkiye’nin güçlü kamu mali disiplinine ve sermaye yapısı güçlü bir bankacılık sistemine sahip olması ve bu sistemin sürdürülebilmesi ülkenin tehdidi fırsata çevirmesine neden olacaktır. Demokratik düzenin tüm kurumlarının ve denetleyici ve düzenleyici özerk kurumların güçlendirilmesi, ekonomik dayanıklılığın daha da ileri bir seviyeye taşınmasında önemli rol oynayacaktır. Biz Elazığlı Sanayici Tüccar ve İş Adamları olarak ekonomik kalkınma için daha fazla efor sarf ederek Mikro’dan - Makro’ya Milli Kalkınmayı destekleyerek Türkiye’nin kalkınmasına daha fazla destek olacağız. Türkiye yatırım için bir cazibe merkezi olma potansiyeli devam ediyor, bu potansiyeli güçlendirmek için gerekli reformlar belli ve bu reformların süratle hayata geçirilmesi gerektiğine inanıyorum. Bu konuda iş dünyası olarak üzerimize düşeni yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz. Ülkemizin refaha kavuşmasının anahtarı katılımcı bir demokrasi kültüründen geçmektedir. Toplumun tüm kesimlerinin bir araya geldiği, çok sesli, çok renkli, çok kültürlü, katılımcı bir anayasanın hazırlanması, birlik ve beraberliğimizin perçinlenmesine önemli katkı sağlayacaktır. Zafer, 100 yıl sonra Kurtuluş Savaşı ve Çanakkale Savaşını kazanmaya inanmış kenetlenmiş Aziz Milletimizin olacaktır.” Günışığı Haber Merkezi