Fitne Ateşi ve TCK Madde 288

Toplumun gözü önünde olan hele hele geçmişte yaptıkları ve söyledikleri ile gündeme gelen siyasetçilerin ağızlarından çıkan sözler her zaman gündemi değiştirmiştir.

Son günlerde kamuoyu eski bir siyasetçinin söylediklerini tartışıyor.

Gecen hafta bir televizyon programına katılan eski siyasetçi Bülent Arınç programda kısaca “eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve işadamı Osman Kavala ile ilgili “Kavala’nın tutuklu kalmasına hayret ediyorum, Demirtaş’ın tahliyesi olabilirdelil uyduramazsınız, çocuk bile yazmaz bu iddianameleri! ” şeklinde açıklamalarda bulundu.

Eski siyasetçinin bahsettiği kişilerden HDP eski başkanı Selahattin Demirtaş hakkında açılan dava ve yapılan yargılama sonucu “Terör örgütü propagandası yapmak suçunu işlediği sabit görülmüş mahkemece 4 yıl 8 ay hapis cezasıyla cezalandırılmış ve bu cezası kesinleşmiş ve infazı devam etmektedir.

Ayrıca bu kişi hakkında aynı mahiyette açılmış davalar olup yargılanması devam etmektedir.

Eski siyasetçinin bahsettiği diğer kişi ise Osman Kavala dır.

Osman Kavala hakkında İstanbul Başsavcılığınca “FETÖ/PDY silahlı terör örgütüyle hareket etiği ve 15 Temmuz darbe girişiminde rol aldığı bu nedenle TCK’NIN 309 ve 328 ‘inci maddeleri kapsamında anayasal düzeni değiştirme ve casusluk suçlamalarından yargılanmaktadır. Bu kişi hakkında TCK’nın 328 maddesi uyarınca 20 yılla kadar, TCK’nın 309’unc maddesi uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenmektedir.

Bu eski siyasetçinin tavır aldığı ve savunduğu bu iki kişiler hakkında kesinleşmiş ve devam eden dosyalar vardır.

Bu açıklamalar dan sonra her kesimden çok büyük tepkiler geldi. Aynı zamanda başta sayın Cumhurbaşkanımızdan ve diğer siyasetçilerden de tepkiler geldi.

Burada yorumsuz olarak bu tepkileri sizlerle paylaşmak istiyorum.

"Yeni bir fitne ateşi yakılmaya çalışıldığını görüyoruz"

Cumhurbaşkanımız ,Arınç'ın açıklamalarına ilişkin şunları söyledi:

Son günlerde bizimle asla ilgisi olmayan kimi bireysel açıklamalar ile reform gündemimize yaptığımız vurgular bahane edilerek yeni bir fitne ateşi yakılmaya çalışıldığını görüyoruz. Geçmişte birlikte çalışmış olsak bile hiç kimsenin şahsi açıklamaları hükümetimizle, partimizle ilişkili hale getirilemez. Bizim nerede durduğumuz bellidir, istikametinde değişiklik yoktur. Teröre bulaşmış, terörle el ele kol kola yürüyenler bizim temasta olduğumuz kişiler olamaz.

Şu anda yargının tasarrufu altında olanlar, yüzlerce, binlerce insanımızın, Yasin Börüler’in ölümüne neden olanlar hiçbir zaman Tayyip Erdoğan tarafından, dava arkadaşları tarafından asla ve asla savunulmaz.

CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak: "Ben Sayın Arınç’ın bu açıklamaları Erdoğan ile konuşmadan, onayını almadan yaptığını düşünmüyorum. Eğer bunlar Sayın Arınç’ın geçmişte yaptığı açıklamalar gibi, toplumun gazını almak için tuluat değilse, o zaman şunu gösteriyor: Artık cumhur ittifakının içinde vekalet savaşları başlamıştır. Allah encamlarını hayreylesin.”

İYİ Parti Ankara Milletvekili Koray Aydın: “Arınç yine sahnede. Kimse bu sözlere ‘hukuki bir değerlendirme’ demesin. Sayın Erdoğan ve Adalet Bakanı’nın ‘hukuk reformu’ çıkışlarıyla düşünürsek yeni bir açılımın siyasi zemini hazırlanıyor.

Yıldıray Çiçek (Bahçeli’nin basın danışmanı): “Fethullah Gülen’in dizinin dibinde büyüyenler ve CHP’nin PKK kanadı son günlerde bu propagandaya başladı.”

HSK Başkanvekili Mehmet Yılmaz Twitter'dan şu mesajı paylaştı: “Türk hâkim ve savcıları, yargısal yetkilerini; irtibatlı oldukları örgüt adına kullanan, millete büyük acılar yaşatan hakim ve savcıları yargı teşkilatından uzaklaştırmışlardır. 15 Temmuz hain darbe teşebbüsüne karşı durarak demokrasiye sahip çıkmışlardır. Kim ne der demeden görev yaparlar, inancım ve güvenim tamdır.”

Yargıtay Üyesi Kenan İpek de Twitter mesajında, “FETÖ ve PKK terör örgütü mensuplarını yargılayan hâkim ve savcılarımızı, FETÖ mensubu, ihraç edilmiş hâkim ve savcılarla mukayese ile tehdit edenler cevabı milletten alacaklardır” dedi.

Beli bir yerlere gelmiş kişilerin konuşmalarına dikkate etmeleri gerektiğine inanan bir kişiyim. Bu eski siyasetçi bu konuşmaları hepimizi derinden üzmüştür. Bu ülke için şehit olanların kemiklerini sızlatmıştır.

Sayın Cumhurbaşkanımızın tepkisi çok sert ve açıktır. Bülent Arınç bu açıklamaları ve tepkileri görüp kendisine bir pay çıkarıp gereğini yapıp bulunduğu makamdan istifa edecek mi?

Yoksa geçmişte yaptığı gibi mi davranacak?

Bülent Arınç’ın geçmişte bu şekilde çok fazla beyanları ve açıklamaları olmuştur.

Açılım sürecinde ,Fetöcü’lerle ilgili söyledikleri ve darbe girişimi sonrası okunan sala ve dualarla ilgili rahatsızlıkları taze olup hafızlardadır.

Teknoloji çağında yaşıyoruz, geçmişte söylenen sözler yapılan fiil ve hareketler tümü kayıt altına alınıyor ve isteyen her insan bunlara rahatlıkla ulaşabiliyor.

Özelikle kamuoyunun gözü önünde olan siyasetçilerin konuşmalarına ve söylediklerine daha fazla dikkat etmesi gerektiği kanaatindeyim.

Özelikle bulundukları görevleri ile temsil etikleri makamları düşünerek hareket etmeleri ve tavır sergilemeleri gerekir.

Bu olaya başka bir pencereden de bakmamız gerekir.

Bülent Arınç hukukçudur.

Şu anda da bu mesleğini kısmen de icra etmektedir. Neyin suç olup olmadığını da çok iyi bilmektedir.

Özelikle bizim kanunumuzda Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçu vardır. Bu açıklamalar yapılırken bu maddenin göz ardı edildiği kanaatindeyim.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu Madde 288’de “Bir olayla ilgili olarak başlatılan soruşturma veya kovuşturma kesin hükümle sonuçlanıncaya kadar, savcı, hâkim, mahkeme, bilirkişi veya tanıkları etkilemek amacıyla alenen sözlü veya yazılı beyanda bulunan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”

Bu ülkede yaşayan herkesin öncelikle vazgeçilmez değerlerimize sahip çıkması gerektiğine inanıyorum. Ülkemiz terör belasından ve bunun destekçilerinden çok çekti binlerce şehit verdik.

15Temmuz da vatanını korumak için sokaklara çıkan sivil vatandaşların üzerine kurşun yağdıranlar ile onların destekçilerin yargılanmasından hiç kimsenin rahatsız olmaması gerekir.

Bu kişileri savunanlar acaba ülkemiz için şehit düşen kahramanların ailelerinin, kundaktaki babasız büyüyecek çocuklarının çektiği ve çekecekleri açılarını anlamak için empati hiç yaptılar mı merak ediyorum?

Bu kişileri savunanlar, Ülkemizin ve bizler geleceği için günlerce uyumayan, dağ taş demeden teröristlerle mücadele eden kahramanlarımızın ne düşüneceğini hiç merak ettiler mi? Saygılarımla..