GELECEK NEYİ GÖSTERECEK

4 Ekim 2021 tarihinde birçok üniversitemiz yüz yüze eğitime başlıyor. Bazıları ise daha önceden eğitim ve öğretime başlamışlardı. Maltepe ve Fırat Üniversiteleri de bu tarihte eğitime başlayacaklar. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) derslerin %40’a kadar kısmının uzaktan yapılmasına izin vermesinin sonucu olarak, üniversitelerimiz teorik derslerinin bir kısmını uzaktan verecek. Ama asıl sıkıntı yüz yüze yapılacak kısımlarındadır.

Hem teorik hem de uygulaması olan derslerin uygulama kısımlarının yüz yüze yapılacak olması, beraberinde büyük sıkıntılar getirecektir. Bir dersim ile ilgili bir örnek vermek istiyorum. Maltepe Üniversitesinde Algoritma ve Programlama dersim bulunmaktadır. Bu dersin teorik kısmını, aynen geçen yıl olduğu gibi Blackboard üzerinden yapacağım. Bu dersi hem Yazılım Mühendisliği ve hem de Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğrencileri alıyorlar. Dolayısıyla sınıf çok kalabalık. Tahminen 160 civarında öğrencinin dersimi alacaklarını tahmin ediyorum.

Dersin uygulama kısmı laboratuvarlarımızda yapılacak. Aynı anda bu kadar kalabalık gruba laboratuvar dersi yapabilmek için 7 ayrı laboratuvar ayarladık. Ben bir sınıfta uygulama yaparken, benim anlatımlarım aynı ada diğer altı sınıfta yayımlanacak ve öğrencilerimiz her laboratuvarda görev yapacak Araştırma Görevlilerine sorularını sorabilecekler. Gerekli olduğunda, sorularını bana da sistem üzerinden yöneltebilecekler.

Uzaktan eğitim alanındaki teknolojik gelişmeler böyle bir çözüme imkân tanıyor. Kanımca bu yöntem sayesinde öğrencilerimiz uygulamaları aynı anda yaparak, teorik bilgilerini daha da pekiştirebilecekler.

Maltepe Üniversitemiz Korona virüsüne karşı çok etkili önlemler aldığını bizzat görüyorum. Öğretim elemanlarının hemen hepsi aşılarını oldular ve bu HES kodları turnikelere tanımlandı. Bu sayede turnikeden geçen her öğretim elemanın Sağlık Bakanlığı tarafından geliştirilen “Hayat Eve Sığar” uygulamasındaki kayıtları otomatik kontrol edilecek ve şüpheli ya da aşı olmayanlar Üniversitelere giremeyecek ya da PSR testi sonuçlarını ibraz edecekler.

Benzer şekilde öğrencilerimiz de turnikelerden geçerken, durumları otomatik kontrol edilecek. Ama endişem şudur ki şayet aşı olmayan öğrenci sayıları fazla ise ne olacağıdır. Muhtemelen turnikelerin önünde yığılmalar olacak ve sistem tıkanacaktır.

Laboratuvarlarda öğrencilerin mümkün olduğunca seyrek oturmaları için gerekli düzenlemeler yapıldı. Ancak gençlerin laboratuvar dışına çıktıklarında ve yakın mesafe bir araya geldiklerinde, salgının artacağı endişesini taşıyorum. Bazı sınıflarda Covid virüsünün tespit edilmesi, panik olmaya neden olacak ve büyük bir ihtimalle kısmi karantina uygulanması gerekebilecektir.

Gerek biz ders hocalarına ve gerekse öğrencilerimize büyük sorumluluk düşmektedir. Hepimiz meslektaşlarımızın, öğrencilerimizin ve kendi sağlıklarımızı korumakla mükellefiz. Bu nedenle herkesin Covid’den korunma konusunda azami titizliği göstermesi şarttır.

Endişem şudur ki şayet üniversitelerde pozitif Covid’li öğrenci sayısında hızlı artış olursa ve Allah korusun ölümler artarsa, geriye dönüş olabilir. Geriye dönüş olması halinde de artık uzun yıllar yüz yüze eğitimi unutmamız gerekecektir.

Uzaktan eğitim sürecinde hemen hemen tüm üniversitelerimizde öğrenci ders başarıları çok yüksek seyretmeye başladı. Bu başarının gerçek olması mümkün değildir. Maalesef öğrencilerimizin bir bölümü uzaktan eğitimin fırsatlarını kullanarak, hak etmedikleri notları aldılar. Eğer pandemi müsaade ederse derslerin sınavları yüz yüze yapılacağından, öğrenci başarılarında çok büyük düşüşlerin görüleceği kesin.

Kısacası üniversitelerimiz açılırken, geleceğin neyi göstereceği konusunda herkeste bir tedirginlik söz konusudur. İnşallah korktuğumuz başımıza gelmez.