ÖZEL HABER: GÜLÇİN TURGUT
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, faiz oranını 500 baz puan artırarak yüzde 35’e çıkardı. Teknik Ziraat Danışmanı, Bitki Koruma ve Besleme Uzmanı Ramazan Ayhan; Enflasyonla mücadeleyi desteklemek amacıyla alındığı belirtilen faizi kararını gazetemize değerlendirdi. Faiz oranlarının yükselişinin vatandaşın hayatını etkilediğini söyleyen Ayhan, kredilerden uzak durulmasını, Alternatif finans yöntemleri birlikte hareket edilmesi gerekildiğini ve ortaklık kültürü üzerine yeni çalışmalar yapılması gerektiğine dikkat çekti.
MERKEZ BANKASI TARAFINDAN BELİRLENEN BU FAİZE POLİTİKA FAİZİ DENİR
Ticari ve tüketimin, daha duyarlı ve dikkatli olması gereken günler yaşandığını belirten Ramazan Ayhan, “Merkez Bankası faiz oranını 500 baz puan artırdı. Merkez Bankası, enflasyon tehdidi gördüğünde faiz oranını artırır. Böylece toplam talebi düşürerek enflasyonu düşürmeye çalışır. Merkez Bankası, bankalara ihtiyaçları olduğunda borç verir veya bankalar nakit fazlalarını Merkez Bankasına yatırabilir. Merkez Bankası tarafından belirlenen bu faize politika faizi denir.” dedi.

NAKİT PARASAL SIKILAŞMA DAHA ÇOK ARATACAK
Faiz kararının sahaya yansımalarına değinen Ramazan Ayhan, “Bunun anlamı ve sahaya yansıması nasıl olacak. Daha önceden % 30 olan Merkez Bankası faiz oranı şimdi % 35 oldu.
Bankalar arası faizler ise % 40 ila % 50’ler arasında olacaktır. Ne anlama geliyor? Yaklaşık dört aydır piyasalarda daralan nakit parasal sıkılaşma önümüzdeki günlerde daha da artacak.” şeklinde konuştu.
KREDİ ALMAK ZORLAŞACAK
Merkez Bankası'nın aldığı faiz kararı ardından vatandaşların sıkça kullandığı kredilerin zorlaşacağını kaydeden Ayhan, “Kredi almalar zorlaşacak kısacası kimseye kredi verilmeyecek. Kredi kartı faizleri tüketici kredisi faizleri artacak.
Kart ve kredi limitler artırılmayacak. Borcu biten yeniden kredi kullanamayacak
İş adamları kredilerini yenileyemeyecek. Kredi almak zorlaşacak demektir.” ifadelerini kullandı.
TÜKETİCİLERİN KREDİ KULLANMAMASINA NEDEN
Faiz oranlarının yükselişinin tüketicilerin kredi kullanmamasına neden olduğunu belirten Ayhan, “Eğer faizler yüksek seviyeye çıkmışsa yüksek faize sahip oranlar kredilerin maliyetlerinin yükselmesine yol açar. Bu durum da kredi çekecek olan tüketicilerin kredi kullanmamasına neden olur. Aynı zamanda işletmeler açısından da yatırım yapılması daha fazla maliyet oluşturabilir.” dedi.
BORSADA DÜŞÜŞ GETİRİR
“Normal şartlarda faiz artışı, yatırımcılar nezdinde daha güvenli sabit getirili menkul kıymetlere yönelimi artırır.” diyen Ramazan Ayhan, “Çünkü faiz artışı demek şirketler için ek maliyet artışı demektir. En önemlisi, borsada düşüş getirir. Faiz yükselirse altın ne olur sorusu, döviz kurlarındaki değişimle yakından ilişkilidir. Faiz artışı, TL'ye yabancı para birimleri karşısında değer kazandırabilir. Bahsi geçen duruma bağlı olarak piyasadaki dolar bazlı altın fiyatlarında düşüş görülebilir. ” ifadelerini kullandı.
NAKİT PARA AZALINCA 2.EL ARABALAR DÜŞTÜ
Daha önce 2. el araba fiyatlarının düşeceği öngörüşünde bulunduğunu hatırlayan Ramazan Ayhan, “Daha önce belirtmiştik bekleyin faiz yükselirse, 2. el araba fiyatları daha fazla düşer diye, çok düştü. Nakit para azalınca fiyatlar ciddi manada düştü.
Nakit para daha kıymetli hale geldi. Krediyle, bankayla çalışanlar rekabet edemez. Döviz artar mı, normalde faiz artışlarında para faize doğru kayar bu sebeple insanlar döviz bozdurur ve mevduata yani banka faizine kayarlar. Lakin son üç faiz artışında olduğu gibi bunda da dövizde bir düşüş beklemiyorum. Çünkü döviz olması gereken yerde değil. Döviz gerçek değerde olmadığı için farklı metotlar yöntemlerle baskılandığı için halen dövizin patlama yapacağı yönünde beklentiler dövizi düşürmez.” dedi.
DÖVİZ DÜŞMEZ KADEMELİ OLARAK ARTAR
Savaştan dolayı borsanın çalkantılı dönem yaşadığını dile getiren Ramazan Ayhan, “Hükümetin farklı yöntemlerle dövizi kontrol altında tutuyor yavaş yavaş yükseltiyor.
Borsa zaten savaş ortamından dolayı bir çalkantılı dönem yaşıyor bu faiz artışı ile birlikte parasına para kazandırmak isteyen borsa yatırımcısı da faize doğru kayar.” dedi.
TÜRKİYE’NİN ÖNÜNDE ÇOK CİDDİ BORÇ VAR
Türkiye’nin önünde kısa vadede döviz cinsinden çok ciddi borcu olduğunu söyleyen Ayhan, “Merkez bankası rezervleri bu borçları ödemek için yeterli değil. Bu sebeple gerek Mehmet Şimşek ve gerekse Merkez Bankası başkanı ekonomi yönetimine dünya normlarına çekerek yurtdışından yatırım alma para alma gayreti içerisindeler.” dedi.
EKONOMİK OLARAK ÖZGÜR OLMADIĞIMIZIN İŞARETLERİNİ GÖRÜYORUZ
Ramazan Ayhan açıklamasının devamında, “Müslüman mütedeyyin itikat sahibi inanan insanlar faizden uzak dururlar. Bunun tartışmaya açılacak hiçbir tarafı yoktur. Lakin ülkelerin yönetimi buna müsaade etmeyebilir. Nasıl ki şimdi bütün NAS (hüküm kaynağı olması yönüyle Kitap ve Sünnet'in ifadeleri anlamında, fıkıh usulünde lafzın açıklık düzeyini belirtmek üzere kullanılan bir terim.) Gerekçelerimizden vazgeçerek faiz artırmak zorunda kaldıysak. Henüz daha ekonomik olarak Özgür olmadığımızın işaretlerini görüyoruz” İfadelerini kullandı.
BU DÖNEM BORÇLANMA DÖNEMİ DEĞİL
Ekonomik olarak zor bir süreçten geçtiğimiz dönemde vatandaşlara tavsiyelerde bulunan Ayhan , “Tavsiyem, krediden ve faizden uzak durmak noktasındadır. Borcu olanlar borçlarını kapatsınlar tekrar borçlanmasınlar. Bu dönem borçlanma dönemi değildir. Borçlanma dönemi geride kaldı. Her ne kadar parasal sıkılaşma ve enflasyonla mücadele tedbirleri alınmış olsa bile hissedilen enflasyon rakamları halen açıklanan faiz rakamlarının üzerindedir.” dedi.
KOLEKTİF ORTAKLIKLAR KURMAK
Alternatif finans yöntemleri birlikte hareket etmek ve ortaklık kültürü üzerine yeni çalışmalar yapılmasını öneren Ramazan Ayhan; “Sermaye ile iş gücünü ve teşebbüsü birbirine sağlam temellerle bağlayacak faizli sistemlere alternatif sistemler üzerinde yoğunlaşmalıyız. Kolektif ortaklıklar kurarak Kredi almaktansa birleşme kültürümüzü artırmalıyız.” diye konuştu.
Yorum yazarak Günışığı Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günışığı Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günışığı Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günışığı Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Günışığı Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günışığı Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günışığı Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günışığı Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.