İnsanoğlu her ne kadar yaratılış olarak Eşrefül Mahluk, yani kainatta yaratılan canlılar içerisinde en şerefli mahluk olarak yaratılmış olsa da netice itibariyle beşerdir, şaşar olandır ve aynı zamanda Hafıza-i Beşer’ dir.
O nedenle insanlar karşılaştığı ve yaşadığı acı veya tatlı olay ve hadiseleri kolay kolay hafızasında tutamayıp unuturlar. Hele de tüm insanlar olmasa da birçok insan kendine ne kadar acı vermiş ve canını yakmış olay ve hadiseleri bizzat yaşamış olsa da maddi çıkar söz konusu oldu muydu unutur veya unutmuş gibi davranır terörde canı yanmışların terörü ve terörü yaşatanları görmezden gelerek unutmaları gibi…
Veya İslami Literatürde olmayan başka din mensuplarına ait olup ancak taraflarınca uygulanmayıp biz Müslümanlara uygulamamız adına (Empoze edilen) öğretilen ve dillendirilen ‘’Bana Ne’’, ’’Beni Ne İlgilendirir’’ insanlık dışı düşüncede olanların unutur gibi davranmaları..
Hafıza-i Beşer’ liğin, hele hele maddi çıkar ve duyarsızlıktan kaynaklı Hafıza-i Beşer’ liğin günümüzde var hızla ilerleyip geliştiğini görmemek veya fark etmemek mümkün değil. Toplumsal bir sorun haline gelmiş bu olumsuz gelişmeyi anlamakta zorlanıyoruz desek yeridir.
Ülkemizin geleceğini ve milletimizin huzur ve refahını bozan isyan ve ihanet kalkışmaları ile son dönemlerde hızını arttırarak devam eden ancak devletimizin kararlı mücadelesi neticesinde inlerinde bir bir imha edilen terörün can yakması, ama tedbirsizlikten ama başka nedenlerle yaşanan olumsuz doğa hadise ve gelişmeleri ve de olumlu olanların yanında olumlu gibiymiş görülüp yaşanan bazı uyduruk gün kutlamaları sonrası unutulan veya unutulmaya bırakılan değerlerin unutulmaması için insanların hafızalarını tazeleyerek değerlerini hatırlatmayı toplumsal bir görev bilip ele alarak değerlendirmek istedik.
Bunu yaparken yap, et, uygula demek yerine sorarak yapmak icap eder.
Hatırladın mı?
Hatırladınız mı?
Veya hatırlıyor muyuz? gibi sorularla sormak gerek zaman içerisinde…
Tabi fert olarak hatırlatmak adına yapılan sorgulama da mümkün olduğunca kırıcı olmamaya özen göstermek ayrı bir incelik. Toplumsal yapılan sorgulamada da bu inceliği gözden kaçırmamak gerek tahrik oluşturmamak ve yaralayıcı olmamak adına.
Hem bizlerin hem de toplumun hatırlayıp Hafıza-i Beşer’ likten kurtulması için Hatırlıyor muyuz tarzında yapacağımız sorgulamada ele aldıklarımız, yani hatırlayacaklarımızı ifade edecek olursak…
Her yıl;
3 Aralık’ta göstermelikte olsa kutlamasını yaptığımız Engellileri,
İçinde bulunduğumuz ay içerisinde yaşanan uyduruk günlerden sevgililer ve anneler gününden sonra sevgililer ve anneler ile çok sonrasında yaşanacak Babalar günü öncesi babalar,
Millet olarak, Aziz Türk Milleti olarak, büyük komutan ve devlet adamı merhum Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının önderliğinde yüreğinde taşıdığı büyük inanç ve milli duygunun verdiği aşkla, vatan ve millet aşkıyla başlatılan büyük mücadele sonrası elde ettiği kurtuluş ve bağımsızlık zaferinin sembolü olarak merhum Mustafa Kemal Atatürk tarafından çocuklara armağan edilen ve o gün bugündür coşku ve sevinçle kutlanan ancak ne yazık ki zaman içerisinde değişik bahane ve sebeplerle pekte şen ve şakrak kutlanmayan 23 Nisan Egemenlik ve Çocuk Bayramını,
3 Mayıs’ta kutlanan Türkçülük günü ve zalimlerin zulmü altında yaşayan Türk soydaşlarımızı ve de yine millet olarak, Aziz Türk Milleti olarak kurtuluşumuzun fitilinin atılıp meşaleye dönüştüğü 19 Mayıs 1919’da merhum Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkışını temsilen Türk gençliğine armağan ettiği 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramını,
1915 tarihinde Çanakkale Savaşını, Ermenilerin yakıp yıkarak yaşattığı zulüm ve mezalimi sonrası mecburiyetten yaşanan tehcir hadisesini,
1918 tarihinde yaşananOsmanlı İmparatorluğu’nun son dönemi ve Türkiye’yi Bölme Çabaları doğrultusunda Ermeni, Süryani ve Kürtleri alet olarak kullanmak istemelerini ve bugün bizzat kullanıp ülkemizde kargaşa üstüne kargaşa çıkartıp değerlerin yok olmasını sağladıklarını,
Gazi Antep- Kahraman Maraş- Şanlı Urfa- Dadaş Erzurum-Dumlupınar ve Sarıkamış’ta yaşanan zulüm ve faciaları,
Ülkenin milli birliğine kastedilmek amaçlı İngilizler tarafından kışkırtılarak başlatılan 1925 Şeyh Sait ve yine aynı amaç doğrultusunda başlatılan 1938 Dersim ve yine ne yazık ki 2016’da 15 Temmuz’da yaşanan isyanları ile ihanet ve başkaldırıları,
Kaynakların işletilmemesi ve sonucunda alınmayan tedbirsizlikler nedeniyle yaşanan Varto-Bingöl-Erzincan- Elazığ-Palu, Marmara, Elazığ-Sivrice ve İzmir depremlerini ve bunlardan kaynaklı can ve mal kayıplarını, özellikle de can kayıplarını,
Dünya ve dünyada ki ekonomik gücü elde etmek ve hakimi olmak adına zulmün beşiklerinden biri olan Çin’de meydana gelen ve yayıldığı söylenen ancak bizce Çin tarafından üretilen ve bilinçli yaydırılan Covid-19 dedikleri ve halk tarafından Korona olarak adlandırılan illeti ve illet nedeniyle yaşanan hastalıklar ve de gerçekleşen binlerce ölümleri,
Deprem-Sel-Heyelan-Çığ ve gibi afet ve musibetler sonucu kaybettiklerimiz ile son asrın illeti Korona illeti sonucu ve takdiri ilahi gereği artık normal görülen hastalıklar sonucu kaybettiğimiz yakınlarımızı, en yakın canlarımızı ve toplumsal düşünen ve de yaşayan olmakla beraber insan endeksli bir yaşam süren ve o minvalde hizmet eden onlarca değerlerimizin, ilim ve irfan sahibi edebi ve manevi şahsiyetlerimizin kaybını,
Evet netice itibariyle geçmişte olsun yakın zamanda olsun yaşanmış olan olumlu ve olumsuz, en fazlada ülkenin birlik ve bütünlüğü ile milletimizin varlığı ve devamiyeti için unutulmaması gerekli olup hafızalarda tazeliğini koruması gereken olumsuz hadiselerin bir kısmını hatırlatma babından ele alıp değerlendirerek vesile olmaya çalıştık.
Yaşanan olumsuzluklar sonrası hayatını kaybeden değerlerimizin cümlesine rahmet, aile ve yakınlarına sabru cemil dilerken Hafıza-i Beşer olmaktan hele de bilinçli bir şekilde olup duyarsız bir toplum olmaktan kurtulmayı Yüce Allah’tan niyaz ederim.
AYETLER
*O, karşılaştığınız sırada da sizin gözünüzde onları az gösteriyordu, onların gözünde de sizi az gösteriyordu ki, Allah olmasını murat ettiği şeyi gerçekleştirsin; zaten bütün işler Allah’a döner. Enfal:44
*Ey iman edenler! Bir düşman birliği ile çatıştığınız vakit sebat ediniz ve Allah’ı çokça anınız ki zafer sizin olsun. Enfal:45
*Allah ve resulüne itaat edin, birbirinize düşmeyin, sonra zayıflarsınız ve zaferi elden kaçırırsınız. Sabredin, kuşkusuz Allah sabredenleri sever. Enfal:46
*İnsanları Allah yolundan engellemek üzere taşkınlık ve gösteriş yaparak yurtlarından (savaşa) çıkıp gelenler gibi olmayın; Allah onların yaptıklarını kuşatmıştır. Enfal:47
*O vakit şeytan onlara yaptıklarını güzel göstermiş ve "Bugün insanlar arasında sizi yenecek kimse yoktur, ben de sizin yanınızdayım" demişti. Ardından iki güç birbirini görünce hemen dönüş yaptı ve "Şüphesiz benim sizin sorumluluğunuzla ilgim yok, kuşkusuz sizin görmediğinizi görüyorum ve elbette Allah’tan korkuyorum, Allah’ın cezası çetindir" dedi. Enfal:48
*O sırada münafıklar ve kalpleri çürük olanlar, "Bunları dinleri aldattı" diyorlardı. Oysa her kim Allah’a güvenir ve dayanırsa bilir ki O izzet ve hikmet sahibidir. Enfal:49
*Melekler, inkâr edenlerin suratlarına ve arkalarına vura vura, "Tadın bakalım yangın azabını!" diyerek canlarını alırken bir görseydin! Enfal:50
*İşte bu, ellerinizle yapıp ettikleriniz yüzündendir ve kuşkusuz Allah kullara asla zulmedici değildir. Enfal:51
GÜZEL SÖZLER
*Ne ilim vardır ki olsun sonu; ne insan vardır ki olmasın kusuru. Piri Reis
*Türk, bütün varlığı ve heyecanı ile İslamiyet’e koşarken hasretle beklediği dine kavuşmanın mutluluğunu yaşamıştır. ‘Allah’tan başka ilah yoktur’ diyen cihat emri ile ‘Alp lik ruhunu’ besleyen öte yandan ‘hak yolda’ Alimlerin akıttığı mürekkebi, Şehit kanından daha mübarek bulan İslamiyet, kısa zaman da Türk’ün ruhunu keşfetmekle kalmamış, Türk’ü yeniden Türk’e buldurmuştur. Seyyid Ahmet Arvasi
YİNE EFKAR
1-Son günümde böyle mi esecekti bu rüzgar?
Gezdirdi bizi diyar diyar
Ne iş kaldı, ne de kar
Her taraf mezar, her tarafta var efkar.
Bir taraftan kar yağdı, görünmez köşe bucak.
Her taraf melül, ne soba kaldı ne de ocak.
Kalmadı bir yer yatacak, ne oldu ne olacak.
Geceler sessiz geçer, sadece bir sallama.
2-Karalar bağladı bu vatanı
Nice konakların altında yatanı
Derin yara açıldı bunları tanı
Ya Rab korusun güzel vatanı.
Çadırlar çekildi karlar üstüne
Yaralar bağlandı üstü üstüne
Birazcık su koy yaralı testine
Ya Rab korusun bu güzel vatanı.
Karlı çadırlar durmadan ağlar
Beşikte yavrular ana babayı arar
Bu derin yarayı bilmem kim sarar
Ya Rab korusun bu güzel vatanı.
Analar ağladı, babalar yandı.
Elazığ toprağı kana boyandı
Bu acıya millet nasıl dayandı?
Ya Rab korusun güzel vatanı.
Tahta villalar gözler boyadı
Gözlerden akan yaş değil, kandı
Yavrular buna nasıl dayandı?
Ya Rab korusun bu güzel vatanı.
Açıldı karalar büyük yaralar
Tabip kalmadı yara saralar
Zenginler uçtu, fakirler ağlar.
Ya Rab korusun bu güzel vatanı.
Beyaz çadırdan duman çıkmıyor,
Odun kalmadı, duman kömür yakmıyor
Ağlayan gözlere kimse bakmıyor.
Ya Rab korusun bu güzel vatanı.
A.Bedrettin Sanat/Elazığ-Sugözü
TORUNLARA SELFİ YAP
Altı çocuklu damat
Neylesin seni avrat
Tutturdun ya bir murat
Torunlara selfi yap
Ocaklara incirdin
İncittikçe incindin
Yıkmak da birinciydin
Torunlara selfi yap
Çeyizin kalabalık
Gelin mi alabalık
Resim çek hatıralık
Torunlara selfi yap
Burçak derki çok oyna
Susmasın davul zurna
Gelinle aynı anda
Torunlara selfi yap
Selfiiiiiii
Burçak Karataş/Malatya-Hekimhan
...
Yorum yazarak Günışığı Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günışığı Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günışığı Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günışığı Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Günışığı Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günışığı Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günışığı Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günışığı Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(3)Sibel ÖZTAŞ - Emeğinize, gönlünüze sağlık.
Yazar şair Burçak Karataş - Sayın Dursun Aksoy abimi Üstadı mı o güzel makalelerinden ve sanata verdiği değerden dolayı o kocaman yüreğini kutluyor sağlık ve saadet dolu uzun ömürler diliyorum Elazığ Günışığı gazetesi ne ekip ve çalışanlarına Emeği geçen tüm canlara şükranlarımı sunuyorum
İffet SANAÇ - Sayın Dursun AKSOY hocam, makalelerinizi büyük bir zevkle okuyorum. Tebrikler. Yine çok güzel konulara değinmişsiniz. Ülkemizin birlik ve bütünlüğü ile milletimizin varlığı için unutulmaması gerekli olan olayların bir kısmını hatırlattığınız için ayrıca teşekkür ederim. Kaleminize kuvvet. Selamlar, saygılar
Yazılan yorumlardan Günışığı Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günışığı Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günışığı Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.