İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE İNSANA DÜŞEN

Tüm dünyada olduğu gibi ilimizdede son 50 yılın en sıcak yazı yaşanıyor.Dolayısıyla tüm gözler iklim değişikliğinin yarattığı olumsuz etkiler üzerinde toplanıyor.İklim değişikliğini önlemek için siz ne yapabilirsiniz? Dünya üzerindeki 7 milyar insandan bir tanesi farklılık yaratıp kelebek etkisi oluşturabilir mi? Belki kendinizi çok küçük hissediyor olabilirsiniz fakat bu etkiyi yaratmak sizin elinizde.

Yapmamız gerekenler ise sizin için önemsiz olabilir fakat bir araya geldiğinde oldukça etkili hale geliyor. Bunun adı ise verimli yaşama. Çevrenize, kendinize ve geleceğiniz olan çocuklarınıza temiz ve yaşanabilir bir dünya bırakma.

Neler yapabiliriz konusunda ise ilk yapmamız gereken kendi ölçülerimizi belirlemek. Örneğin; kaç metrekare evde yaşıyorsunuz? Kime sorsak evinin küçük olduğundan bahseder. Peki, ya 8.5 metrekare alanda yaşasaydınız? Hiç sorun değil Jay Shafer isimli bir kişi bunu başarmış. Amacı ise sadece farkındalık yaratmak. Ortalama ev ölçülerimiz ise 200 metreye yaklaşmakta. İlk olarak kendi standartlarımızda bir ev seçmek sanırım en önemli adım. Böylece faturalarınız, temizlik yaptığınız alan ve açık havada geçirdiğiniz süre artmış olacak.

İkinci adım ise yaşama şeklinizi değiştirmek. Örneğin ortaya çıkardığınız atık miktarını düşürün. Ortalama yıllık 300 kg şeklindeki atık miktarımızı küçültmek önemli. Aracımızla gittiğimiz yolu kısaltarak yürüdüğümüz yolu uzatmak da yine sağlık ve çevre açısında önemli bir nokta.

Çevremizi koruma noktasında en büyük görev ev hanımlarına düşüyor. Temizlik, yemek gibi eylemlerde daha az enerji ve tasarrufta bulunmak gerekiyor. Örneğin çamaşırları daha düşük sıcaklıkta yıkamak, bulaşıkları daha az su ile yıkamak, ışıkları boşuna açık bırakmamak, ütü yaparken fişi erken çekmek, fişleri prizden çıkarmak gibi…

Kullandığımız enerji de doğayı korumak için oldukça önemli. Örneğin güneş enerjisinden yararlanarak suları ısıtmak, evin soğumasını önlemek için yalıtım kullanmak gibi. Araçlarımızda elektrik enerjili araçları tercih etmek diğer önemli ve yaygınlaşması gereken bir nokta.

Bütün bunlar ise gelecekte Dünya’nın daha sağlıklı, temiz, yaşanabilir olması için. Her ne kadar uzmanlar yaşamak için farklı yerler arayışında olsa da ne yazık ki uzun bir süre daha Dünya üzerinde yaşamalıyız. İşin en ürkütücü tarafı ise 2020 yılının bir dönüm noktası olması. 2020 yılında bu değişiklikleri gerçekleştiremezsek Dünya daha kötü bir hal alabilir.

İklim değişikliğiyle ilgili en yetkin bilimsel kurum olan Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), 2014 sonunda yayınladığı 5. Değerlendirme Raporuna göre; bilim insanları sıcaklık artışının önümüzdeki 80 yılda 4 santigrat dereceyi bulmasından endişe ediyor. Bu endişeden yola çıkarak IPCC, önümüzdeki dönemde “Isı Artışındaki 1,5 Derece”, “Çölleşme” ve “Okyanuslar” başlıklı 3 özel rapor hazırlamayı kararlaştırdı. Bu raporlarda ulaşılacak sonuçlar, Paris İklim Değişikliği Anlaşmasının uygulanması açısından önem teşkil etmektedir. Örneğin ısı artışının nedenlerini ve önleme yöntemlerini biraz daha bilimsel tartışmak için bu raporlar çok önemli işlev görecektir.

İklim Değişikliği Paris Anlaşmasında belirlenen hedef, sıcaklık artışını 2 santigrat derecenin altında tutmaktır. Bu maksatla hazırlanacak projeler için zengin ülkeler, 100 milyar dolar ayıracaklar. Bu kapsamda başta ABD ve Çin’in büyük sorumlulukları var. Küresel ısınmaya etkisi yüksek olmayan yoksul ülkeler ise gönüllülük ilkesiyle hareket edecek. Onlardan daha çok yeni nesiller için farkındalık oluşturmaları beklenmekte.

Anlaşmanın diğer bir hedefi de; karbon salınımını 2050’ye kadar tahammül edilebilir seviyeye çekmek. Anlaşmaya taraf ülkeler, bu bağlamda 2023’te değerlendirme toplantısı yapacaklar ve yeni hedefler belirleyecekler. Hedeflere ulaşma açısından değerlendirme toplantısı önemli olacaktır.

Hükümetler neler yapabilir?

Hükümetlerin bu konuda yapabileceği çok şey var. Karbon tutumunu teşvik fonları oluşturmak, projelerde karbon tutumu bileşenlerini belirlemek, karbon salınımına ek vergi koymak, fosil yakıt yatırımlarından çekilmek, sanayi sektöründe karbon salınım standartlarını düşürmek, yenilenebilir enerjiye devlet desteği sağlamak ve ağaçlandırmayı artırmak, bunlardan bazıları.

Peki ya bireyler?

Ağaçlar ve ormanlar iklim değişikliğine karşı sahip olduğumuz en önemli silahtır. Karbon depolaması ve doğal filtre özelliği ile ağaçlara ve ormanlara ihtiyacımız var. En çevreci hane, evinden en az çöp çıkan hanedir. Aynı şekilde en çevreci bireyler, karbon ayak izi en küçük olan bireylerdir.

– Karbon Salınımını Azaltmak

Karbon salınımınızı azaltacak önlemler elinizde. Özel araç yerine toplu taşıma ve bisiklet tercih etmek, daha temiz yakıt kullanmak, su kaynaklarını ve elektriği boşa harcamamak ve geri dönüşüme dikkat etmek atabileceğiniz en basit adımlar.

Kırmızı et ve diğer hayvansal gıdaların tüketiminizi azaltarak da metan gazı salınımınızı büyük ölçüde azaltabilirsiniz.

– Sivil Toplumu Desteklemek

En önemli konu ise farkındalık yaratmak. Sosyal medya emrinize amade. Çevreyi korumak ve fidan dikmek için çalışan vakıf ve dernekler desteğinizi bekliyor. Hatta adınıza ağaçlandırma yapacak ya da karbon tutulmasıyla ilgili çalışmalar yapan bir derneğe destekçi olabilirsiniz. Yapacağınız bağışlarla sevdiklerinizin adına ağaç diktirmek harika bir hediye olabilir.

– Kaybolan Özelliklerimiz

İklim Değişikliğinden dolayı Anadolu’nun geleneksel arazi kullanımı ve iyi tarım uygulamaları kaybolabilir. Bu geleneksel iyi arazi kullanımı ve iyi tarım uygulamalarını belirleyip yayınlamak gerekir. Çevrenizde zor arazi şartlarına rağmen toprağa sadık, onu en uygun şekilde işleyen insanlara özenin veya onlara moral verin. En önemlisi, köydeki arazilerinizi ne olursa olsun köyden olmayanlara satmayın.

– Medeniyetimiz ve Emanet Bilinci

Tabiatı bizden öncekilerden miras olarak değil, gelecek nesillerden emanet olarak aldığımızın bilincinde olmalıyız. Sadece bugünü değil, yarınları; sadece kendimizi değil, çocuklarımızı da düşünmeli, adımlarımızı buna göre atmalıyız. Emaneti sahibine teslim edinceye kadar onu en iyi şekilde korumak, kollamak, muhafaza etmek görevimiz olmalıdır.

Gandi’nin dediği gibi: “Dünya hepimize yeter, fakat hırslarımıza asla”. Dünyayı sömürme ve tahrip etme yolunda insanoğlunun dizginlenemeyen ihtiraslarının emrinde, menfaatçi ilmin desteğindeki teknik en büyük tehlikedir. Teknoloji, kültür ve medeniyetin önüne geçmemelidir.Görüşmek Dileğiyle …

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Kemal Çelebi - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Günışığı Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günışığı Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günışığı Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günışığı Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket İstikrar Değişim Hizmet Elazığlılar Siz seçime nasıl gideceksiniz?
Tüm anketler