KARİZMA KÖTÜ ÇİZİLDİ

Kongre binası koridorlarına serilmiş askerlerin o perişan halleri, müstemleke bir Afrika ülkesindeki darbeci askerlerin binayı terk etmeme görüntüsü gibiydi. Zira bu görüntü başkanlık yemin törenine değil, iç savaşa hazırlık gibiydi.

Fazla değil, belki bundan bir ay önce Amerika’da böyle şeylerin olabileceğini kimse hayal bile etmiyordu ama 06 Ocaktan itibaren bunların hepsi oldu ve süper Amerika’nın içten içe kaynadığının fotoğrafıydı. Çünkü bu baskın, çok şişirdikleri FBI’ya rağmen ve hem de çok kolay olmuştu.

Askerlerin koridora serilmiş hallerini neden servis yaptıklarını bilmiyorum. Muhtemelen kendi vatandaşlarına, sakın bir yanlış yapmayın! Her taraf ulusal muhafız kaynıyor anlamında bir gözdağıydı.

Ancak bu görüntü, dıştan bakanlar için ise, Amerika süper gücünün artık düşüşe geçtiğinin işaretiydi. Bu, paranoyak Amerika’nın acziyet ve beceriksizliğinin resmiydi. Çünkü baskın kimyalarını bozmuş, eli ayağına dolaşmıştı. Dış bir tehdide karşı Kongre binası ile Başkanlık ve çevresi 25 bin askerle korumaya alındı. Sadece bu rakam bile Amerika’nın nasıl bir ruh hali içinde olduğunu göstermesi bakımından kâfidir.

Peki, ya başka ülkelerde yaptıkları gibi, kongreleri bombalansaydı, o zaman ne yaparlardı acaba? Herhalde yemin gününe kadar halkı evlere hapseder, başkente tüm giriş ve çıkışları kapatır ve “Kıyamet Uçağı” da havada gezerdi.

Amerika bu tür hareketlere hiç alışık değildi ama hiç beklemediği bir baskın yiyerek karizmayı çizdirdi. Oysa bu tür senaryoları kendisi yazar ve Afrika, Ortadoğu, Güney Amerika veya Asya ülkelerinde uygulardı. Ancak bu sefer kendi merkezinde oldu. Buna çok şaşırdı.

Beyazların bu baskını, hem yöneticileri, hem Pentagonu ve hem de güvenlik kuruluşlarını çok korkuttu. Şu an yaptıkları, tamamen bu korkunun eseridir. Düşünün kongreyi korumakla görevlendirdikleri muhafızları bile, içlerinde yemin törenini basan olabilir diye tekrar güvenlik taramasından geçiriyorlar. 18 Ocakta Kongre binasından çok uzakta çıkan dumanlar bile yetkilileri panikletti ve Beyaz Saraydakileri sığınaklara aldılar. Oysa yangının, evsizlerin tüpünün patlaması sonucu çıktığını istihbarat kuruluşları biliyordu. İşte bu paranoyaklığın zirvesidir. 

Bir başka ülke böyle bir durumla karşılaşsaydı, Amerika o ülkeye demediğini bırakmaz ve ülkeyi karıştırabildiği kadar karıştırırdı. Fakat bugün kendisine bir şey diyen veya göstericileri kışkırtan yok. Eğer olsaydı, inanın şimdi iç savaş başlamıştı bile.

Etme bulma dünyasıdır. Bakalım Amerika süper gücü daha ne kadar dayanacak? Amma da yaptın demeyin. Çünkü bu öfke, basit bir başkanlık devrine karşı değil, sisteme karşıydı. Bunlara ister aşırı milliyetçiler desinler, isterse başka bir şey, fark etmez. Üstelik bunlar beyaz vatandaşlar ve sayılırı da çok fazladır. Trump sadece bunlara sözcülük yaptı. Trump gider, bir başkası gelir.

Bu nedenle, ABD’nin bu birlikteliği tehlikeye girdi. Dağılma ne zaman olur bilmem ama olacak. Çünkü bazı göstericiler yasak olmasına rağmen eyalet bayrakları taşıdılar. Bu, ayrılma taleplerinin bir işaretidir. Ayrıca Amerika zulmü zirve yaptı. Zalimin zulmü ilânihaye devam etmez/edemez.