KÜÇÜMSEMEK 22/12/2011

Bütün Türkiye’yi değil dünyayı gezin, Elazığ’ı tanıyan, Elazığ’ı bilen, Elazığlı ile bir süre arkadaşlık yapan komşuluk yapan herkes övgüyle Elazığ ve Elazığlıdan sözeder.

Ama bir Elazığlı bir Elazığlı’dan bahsederken işler değişiyor.

İfadelerde bir küçümseme, bir dudak büküş, bir küçümseme görürsünüz!

Neden biz bize böyle hor bakarız acaba?

Bir adım ileri gideni gözümüz götürmez!

Bir adım ilerleyene karşı tahamülümüz yok!

Sanatçımız aynı muamele ile karşılaşır.

Yazarlarımız aynı muameleyi görür.

Tiyatrocumuz aynı küçümsemeyi hisseder!

İşadamımız arkasından söylenmedik laf kalmaz!

Politikacımız zor durumunda yalnız bırakılır.

Yüz yüze geldiğimizde birbirimize söylemedik güzel söz bırakmayız. Övgülerin yağar.

Fakat birbirimizden ayrıldığımız saniye, (dakika demiyorum) arkasından atmaya başlarız.

Birisi güzel bir başarı elde etse, el alem takdir eder biz küçümseriz!

Elazığ’da kaç tane şair yazar tanırım, ulusal gazetelerde yazıp çizenlere fark atarlar ama onları yazardan saymayız.

En kral şairden daha şairdirler ama kimse onları görmez.

Çünkü Elazığlıdır.

Çünkü normal insanlar gibi hayatlarını sürdürürler.

Çünkü kibir yoktur tevazu sahipleridirler.

Kimseye tepeden bakmazlar, Elazığlıya yakışanı yaparlar.

Öğremenlik yaparken acemice yazmaya çalıştığımız birkaç acizne kitabımız çıktı.

Son kitabımız satılır satılmaz, tutulur tutulmaz hiç önemli değil. Önemli değil çünkü öyle usta bir kalem değiliz.

Elimizden geldiğince Elazığ ve Elazığlıya yakışan fikirlerimizi kitaplarımız yoluyla insalara ulaştırmaya çalışıyoruz.

Kitap çıktı.

Başta İbrahim Taşel Hocam aradı, tebrik etti.

Sonra Günışığı gazetesi sağolsun haber yaparak destek olmaya çalıştı.

Vehbi hocam sağolsun, Kanal 23 haberlerde konu etti.Web sayfasında yayınladı.

Kanal 9 kırk dakikalık bir programla kitabın tanıtımı için katkıda bulundu.

Ekrem Katı birkaç kez telefon etti tebrik etti.

Batı Kitabevi sahibi Hanifi Batı hemen kitap siparişi verdi.

Bütün bunlardan başka geriye dönüp baktığımda hüsrandan başka bir şey olmadığını üzülerek görüyorum.

Ve kendime kızıyorum. “Yazıklar olsun! Demek bunca yıldır Elazığ’da bu kadar mı bir hatır bıraktın! Demek hiç dost edinememişsin! Boşa geçmiş o kadar yıların!” diyorum kendime!

Yine geriye dönüp bakıyorum! Gerçek dost, arkadaş edinmeyi beceremediğimizi görüyorum.

Ama olsun! Bütün bunlardan ders çıkarmalıyız. Bundan böyle tamamlanmamış dostlukları ve yarım kalmış ahbaplıkları tamamlayabiliriz diye düşünüyorum.

Elazığlı olarak birbirimizin kusurlarını aramaya kalkarsak olacağı buydu. “Ne ekersen onu biçersin!” Ekmediğin şeyin neyini biçeceksin! (Kendi şahsıma diyorum)

Keşke herşeye rağmen birbirimizin kusurunu görmesek! Diye içimden geçiriyorum. O zaman belki böyle olmazdı.

Çünkü bizde kusurdan çok ne var ki!

Allah kusurlarımızı görmezlikten gelen dostlarla karşılaştırsın!

Bazen kendini yargılamayı bilemek lazım. Tarafsız ve adil olmak kaydıyla!

Biraz sitem de olsa hoş görüle!

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Bilal Civelek - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Günışığı Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günışığı Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günışığı Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günışığı Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket İstikrar Değişim Hizmet Elazığlılar Siz seçime nasıl gideceksiniz?
Tüm anketler