KUT’ÜL AMARE

57. Alay nasıl ‘Çanakkale geçilmez’ diyerek adını Türk tarihine yazdırdıysa, 44. Alay da ‘Kut’ül Amare geçilmez’ diyerek, Basra’ya çıkarma yapan İngilizlere tarihi bir yenilgi yaşattı. Onlar için o kadar büyük bir hezimetti ki 1781’de Yorktown’da İngiliz ordusunun Amerikan askerlerine teslim olmasından bu yana gerçekleşmiş en büyük esaretti. İngilizlerin Basra harekatında 6 general, 481 subay, 13 bin 300 er kayıtsız şartsız teslim oldu Osmanlı ordusuna. Ama ‘hezimet duygusu’ nedeniyle esir general Towsendi’nin Osmanlı nezaketiyle otomobille başkente getirilmesi bile 1 Temmuz 1916 tarihli İngiliz Daily Mail Gazetesi’nde “Kut kahramanı İstanbul’da” başlığıyla veriliyordu. Türkiye zaferini unutmuştu ama İngilizler bu hezimeti tarih boyunca hatırlayacaktı.

Zaferin 103. yılı kapsamında 29 Nisan’da başlayan kutlamalar, yıl boyunca üç dilde düzenlenecek toplantı ve belgesel gibi pek çok etkinlikle Türkiye ve dünyaya ‘Kut zaferi’ hatırlatılacak. Cumhurbaşkanlığı ve Kültür Bakanlığı himayesinde hazırlanan “Osmanlı’nın Unutulan Zaferi, Kut’ül Amare” kitabı da, bir zaferin arşivlerde unutulmuş belge ve fotoğraflarını ilk kez gün ışığına çıkaran önemli eserlerden biri. Belgeler, 4 ay 23 gün süren savaşı neredeyse gün gün, saat saat anlatmasıyla dikkat çekiyor.

Belgelerde dikkat çeken noktalardan biri, Osmanlı ordusunu oluşturan Türklerle birlikte bölgede yaşayan Araplar’ın vatanlarını korumak için omuz omuza savaşmasıydı. Türkiye’ye, aslında bu zaferle birlikte ‘Arap-Türk dostluğu’ da unutturuldu. Bir kaç Arap aşiretini ayaklandıran İngiliz ajanı Lawrence vakası üzerinden yapılan ‘Tüm Arap ve Müslüman dünyasının Osmanlı’ya ihanet ettiği propagandası’ ile Türkiye bölgedeki halklardan uzaklaştırıldı.

İngilizler, havadan ve denizden de saldırdı ama kuşatma kırılamadı.

- 22 Kasım 1914: İngilizler, üç amaçla Osmanlı toprağı Basra’ya çıkarma yaptı: Hindistan yolunun güvenceye alınması, Irak-İran petrol kaynaklarının kontrolü ve Arapları Osmanlı aleyhine döndürmeyi amaçladı.

- 29 Eylül 1915: Kut’ül Amare işgal eden İngilizler, Bağdat’a yürümek istedi.

- 25 Kasım 1915: İmparatorluğun tüm unsurlarıyla kurulan VI. Osmanlı Ordusu’nun Selman-ı Pak’taki başarı ile İngilizler Kut’ül Amare’ye geri çekildi.

- 15 Ocak 1916: Kut’ül Amare kuşatıldı. Dört kez yardım için gelen İngiliz orduları, kuşatmayı kıramadı. Uçaklarla ve nehirden gemiyle yapılmak istenen yardım, başarısız oldu.

- 1 Şubat- 30 Mart 1916: Karşılarında ‘Müslüman’ Türk ve Araplar olduğunu anlayan İngiliz ordusundaki Hintliler, savaşı bıraktı. 12 bin Hintli, İngilizlerce kurşuna dizildiyse de Hintliler savaşmadı.

- 29 Nisan 1916: General Townshend, kayıtsız şartsız teslim oldu. 3. Alay komutanı Binbaşı Nazmi Bey, Osmanlı marşıyla girdiği şehirde 13 bin İngiliz askerini esir aldı.

Kut’ül Amare’de, Türk bayrağı altında Osmanlı’nın tüm etnik grupları, vatanlarını korumak için İngilizlere karşı birlikte savaştı.

“Kut’ül Amare, bu milletin Avrupa ülkeleri tarafından ‘hasta adam’ olarak ilan edildiği, topraklarının paylaşıldığı, beka mücadelesi verdiği kritik bir dönemde kazandığı abidevi bir zaferdir”

Belki biz o günleri yaşayamayacağız ama ben eminim bizim torunlarımız ve torunlarımızın çocukları o günleri görecektir. Çünkü İslam dünyasında son 200 yıldır emperyalizmin ne yaptığının farkına varan bir nesil vardır ve bu nesil bilinçli bir şekilde kendi toprağına kendi milletine, kendi dinine, kendi medeniyetine sahip çıkan bir nesildir ve bu nesiller hep devam edecektir.

Kut’ül-Amare zaferinin 103 yıl dönümünü kutluyorum. Bütün İslam dünyası kutluyor ve kutlamaya devam edeceğiz bize bunu unutturmaya çalıştılar ama işte bahsettiğimiz o diriliş nesli bunu yeniden ihya ediyor.

Özellikle bizim 1954'te NATO'ya kabul edileceğimiz için İngilizlerin baskısından dolayı Kut’ül-Amare zaferi tarihimizden ve tarih kitaplarımızdan çıkarılmış ve bir nesle unutturulmuştu.

Kut’ül-Amare zaferinin yıldönümü münasebetiyle tarihî bir anı değerlendirirken dünya tarihinde farklı bir günü andığımızı bilmemiz gerekiyor. Üzerinde güneşin batmadığı iddiasıyla dünya emperyalizminin başını çeken İngiltere'nin HYPERLINK "https://www.fikriyat.com/haberleri/osmanli" t "_blank" Osmanlı ordusu karşısında büyük bir hezimete uğraması, 13.500 askerinin ve onlarca subayının esir düşmüş olması herhalde tarihi bir hakikati ortaya koyuyor.

Biz bu ülkenin insanları olarak kardeşiz, Kürtler, Araplar ve Türkler et ve tırnak gibidir, birbirinden asla ayrılmaz. HYPERLINK "https://www.fikriyat.com/haberleri/kudus" t "_blank" Kudüs'ün Salahaddin HYPERLINK "https://www.fikriyat.com/haberleri/el-eyyubi" t "_blank" el-Eyyubi tarafından fethedildiği gün gibi, Kut’ül-Amare'da da Çanakkale'de de bu üç millet birlikte ümmet anlayışıyla hareket ederek emperyalizme karşı omuz omuza savaştı. Bu mücadelesini verirken kardeşçe birbirimizi severek yaptığımızın bilincindeyiz. Bunu devam ettirmenin gerekliliğini son zamanlarda çok yakinen görüyoruz ve hissediyoruz. Ümmetin birliği için her zaman ve her yerde omuz omuza gönül gönüle tutunmaya devam ediyoruz ve devam edeceğiz.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Kemal Çelebi - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Günışığı Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günışığı Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günışığı Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günışığı Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket İstikrar Değişim Hizmet Elazığlılar Siz seçime nasıl gideceksiniz?
Tüm anketler