Tarih boyunca ecdadımız kendi ülkesinde ve himayesinde yaşayan, dini düşüncesi ve etnik yapısı ne olursa olsun hiç kimseye kötü muamele yapmadığı gibi ülkesi dışındaki mazlum insanlara da her zaman kol kanat germiştir.
1453 Yılında Fatih Sultan Mehmet, İstanbul?u fethettiğinde öncelikle Bizans halkının can ve mal güvenliği sağlamış ve dini inançları doğrultusunda yaşamalarını güvence altına almıştır.
Osmanlı Devleti içerisinde tüm insanlar yüzyıllarca huzur içinde yaşamışlardır.
1. Dünya Savaşı nedeni ile atalarımızın 4 cephede savaştığı bir ortamda yüzyıllarca beraber yaşadığı Ermeniler 23 ayrı yerde çeteler kurarak isyan çıkarmışlardır.
2. Binlerce masum Müslümanı kadın, çocuk demeden öldürmeye başlamışlardır. İnsanları canlı canlı toprağa gömüp, ateşlere atıp, ahırlara doldurup yakmışlardır.
On binlerce Ermeni, Fransız ve Rus ordularına gönüllü katılarak Osmanlı?ya karşı savaşmışlardır.
Bu dönemde Ermenilerin öldürdüğü Osmanlı vatandaşı sayısı 519.000?i bulmuştur.
Osmanlı İmparatorluğu, dinimizde fesat çıkartanların cezası belirtilmiş olmasına rağmen bu insanlara karşı yine de iyi niyetli davranmıştır. Çünkü Maide Süresi?nde yeryüzünde fesat çıkartanların cezası bellidir. Bu Sürede bu insanlar ile ilgili 4 tane ceza öngörülmüştür.
- Öldürülmeleri gerektiği,
- Asılmaları gerektiği,
- El ve ayaklarının çapraz kesilmeleri gerektiği,
- Sürgün edilmeleri gerektiği belirtilmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu bu insanların yapmış olduğu katliamlar karşısında bunlar hakkında tehcir kararı vermiş, daha büyük sıkıntıların doğmaması için bunu uygulamıştır. Bunların her türlü ihtiyaçlarını karşılamak kaydıyla yine kendi toprakları içerisinde başka bir yerde ikamet ettirmiştir.
Baktığımızda Ermenilerin zulmüne rağmen atalarımız Allah?ın emirlerini uygulayarak tehcir kararı vermiştir. Her ne kadar ?Osmanlı soykırım yaptı? deniliyorsa da tarihi belgeler, arşivlerdeki tutanaklar bunları yalanlamaktadır.
Kendi tarihi arşivlerinde bunun için tarihçilere açmamaktadır.
Gerek Amerikan, gerekse İngiliz arşivlerindeki tarihi belgelerde Osmanlının Soykırım yapmadığı belirtilmektedir.Gerçeklerin ortaya çıkmasından korkan Ermeniler bu konuda hiçbir işlem yapmamaktadırlar.
Osmanlı soykırım yapmış olsa o zaman tüm Ermenilerin yok olması gerekirdi. Yüzyıllarca seni koruyan, gözeten, her türlü hakkını güvence altına alan, zenginleşmeni sağlayan topluma karşı hiç acımadan beşikteki bebekleri, silahsız yaşlıları ve kadınları öldüreceksin, başka yere gönderilince de buna soykırım diyeceksin. Bunun akıl ve mantıkla izahı yoktur.
Asıl mağdur edilen ve öldürülen Müslüman kardeşlerimizdir. Kazım Karabekir Paşa anılarında ?Erzurum tarafına gittiğimde Ermenilerin Müslümanları canlı canlı kazığa oturtmuş halde gördüm? şeklinde yazıları mevcuttur.
Bizler bu konuda kendimizi yeteri kadar izah etmediğimizden dolayı 100 yıldır Ermenilerin yalanları bizim doğrularımızın önüne geçmiştir. Bizim uluslararası baz da bu konu ile ilgili gereğini yapmadığımız inancındayım.
Her ne kadar şu anda 60?ın üzerinde Devlet soykırımı tanımış ise de bu durum bu ülkelerin yüzyıllardır ülkemiz üzerindeki niyetlerinin ve emellerinin bir sonucudur.
İLK ERMENİ BAŞBAKANI OLAN KAZAÇNUNİ ARŞİVLERE GİREN BEYANINDA ?BİZ EMPERYALİST GÜÇLERİNİN OYUNUNA GELDİK. OSMANLI?YA İHANET ETTİK. OSMANLI TEHCİRDE HAKLIYDI. ÇÜNKÜ BİZ ONLARA İHANET ETTİK.? DEMİŞTİR. KENDİ BAŞBAKANLARININ BU BEYANINA RAĞMEN BUGÜN ALINAN KARARLARIN ART NİYETLİ OLDUĞUNU GÖSTERMEKTEDİR.
60 yıldır Filistin?de soykırım yapan İsraile,
Afrika?da ve sömürgelerinde soykırım yapan Fransızlara,
1940?lı yıllarda binlerce Yahudi yi katleden Almanlara,
Kızılderilileri katleden Amerikalılara,
Balkanlardaki Müslümanları 1900?lü yıllarda topluca katleden ülkelere,
Şu anda Müslüman oldukları için dünyanın farklı yerlerinde öldürülme olaylarına ve insanlık dramlarına karşı sessiz kalacaksın,
100 yıl önce ihanet ettikleri, çocuk, kadın ve yaşlıları acımasızsa katlettiklerini kendilerinin kabul ettiği bir olay nedeni ile zorunlu ikamete tabi tutulmalarına soykırım diyeceksin, Ülkemiz ile ilgili art niyetli düşüncelerini bunun altında gizleyeceksin ve soykırım safsatasına sığınacaksın.
Bu durum her zamanki gibi emperyalist güçlerin dinimize ve ülkemize bakışının bir göstergesidir.
Atalarımız hiçbir zaman geleneklerimiz, göreneklerimiz ve dini inançlarımız dışında bir tutum içinde olmamışlardır. Bizlerin bu konudaki eksiklikleri ve bu olayları Dünyaya sağlıklı bir şekilde anlatamamamız nedeni ile bugünkü tablo ortaya çıkmıştır.
Son bir fotoğraftan bahsedersek binlerce kilometre öteden gelip haksız bir saldırı ve savaşta kaybettikleri atalarına sahip çıkmak için 30.000 kişinin (Avustralyalı, Yeni Zelandalı) atalarına saygı gösterdiği bir ortamda;
ACABA BİZLER VATANI İÇİN, DİNİ İÇİN, BAYRAĞI İÇİN VE NAMUSU İÇİN 4 CEPHEDE KAHRAMANCA BU ÜLKEYİ SAVUNAN ECDADIMIZA NE KADAR SAHİP ÇIKABİLİYORUZ?
Ecdadımızın yapmış olduğu bir hata yoktur. Ortada özür dilemeyi gerektirecek bir durum da söz konusu değildir. Birtakım insanlar bu konuda ne düşünürse düşünsün ne söylerse söylesin, nereye giderlerse gitsinler, bizlerin Ermenilerin ve emperyalist güçlerin amaçlarını idrak etmemiz gerekmektedir.
Soykırım iddialarının asıl amacının tanıma, tanıtma, tazminat ve toprak isteme olduğunu anlamalıyız ve bu konuda dik durabilmeliyiz.
Yorum yazarak Günışığı Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günışığı Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günışığı Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günışığı Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Günışığı Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günışığı Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günışığı Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günışığı Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.