Bir toplumda kötülüklerin yayılmasında en etkin sebep, toplumun olan bitene sessiz kalması ve müdahale etmemesidir.
İslam, “emr-i bi’l-maruf ve nehy-i ani’l-münker” (İslam’ın iyi kabul ettiklerini emretmek ve kötü gördüklerinden alıkoymak) düsturuyla toplumda otokontrol sistemini kurarak, nemelazımcılığı, kötülük ve günahlara sessiz ve seyirci kalmayı asla kabul etmez.
Müslümanlar bu görevlerini yerine getirdiklerinde toplumları huzurlu ve erdemli olmuş, yabancılar da onlara gıpta etmiş, bu görev terkedilince de, toplum bozulmuş, huzur ve güven kalmamış, yabancılar da iğrenir duruma gelmişlerdir.
Bu girişi yapmam gerekiyordu. Çünkü bugün dünya bir LGBT sarmalıyla karşı karşıyadır. Başta Avrupa’da olmak üzere birçok ülkeyi esir almış ve taleplerini kabul ettirmiştir. Maalesef Avrupa ülkelerinde bu harekete mensup milletvekili, yerel yönetici ve bakan sayısı azımsanamayacak kadar çoğalmıştır.
Hiç kimse bizde asla olmaz rehavetine kapılmasın. Çünkü bu ahlaksız hareket bir habis ur gibi çok süratle yayılmaktadır. Nitekim bu ahlaksız hareket Lut kavminde de hızlı yayılmıştı. Çünkü her inkârcı kavim peygamberlerine karşı çıkarken, “biz atalarımızı bu din üzerinde gördük” der ve onların yolundan ayrılmayacaklarını söylerken, Lut kavmi, “biz sana el âlemin eğlencesine karışma demedik mi” deyip Hz. Lut’u tehdit etmişlerdi. Bu da eşcinselliğin o toplumda eskiden beri değil, o kuşak arasında başlayıp hızla yayıldığını göstermektedir.
Dün insanlar bu hareket taraftarı olmaktan utanırken, bugün kameralar karşısında yürüyüş yapmak ve slogan atmaktan çekinmiyorlar. Çünkü arkalarında güçlü Siyonist basın ve para babaları var. Bunlar toplumları buna alıştırdılar.
Maalesef bizde de bazı siyasiler ve siyasi partiler, medya mensupları ve akademisyenler de buna alet oluyor ve o taleplerini özgürlük olarak değerlendiriyorlar. Fakat bu partilerin tabanının kahir ekseriyeti LGBT hareketine asla sıcak bakmıyor. Fakat acı olan şey sesini çıkarmayıp sessiz kalmasıdır. Çünkü siyasilerin en çok korktuğu seçmendir. Seçmen de sessiz.
Oysa partilerin, seçmenden dolayı bir gün içinde 180 derece döndüğüne şahit oluyoruz. O zaman tabana düşen, ben bu ahlaksızlığa evet demem deyip sesini yükseltmesidir. Bunu medyadan, sosyal medyadan yapacakları gibi, vekiller ve siyasilerin yüzlerine karşı da söylemeliler.
Unutmayalım ki, siyasilerin en büyük korkusu, ne yaptığını ve ne istediğini bilen şuurlu seçmendir. Geleceğimiz, çocuklarımızın geleceği, hatta insanlığın geleceği için bunu yapmak zorundayız. Hiç kimse, partisini haklı çıkartma yarışına girmesin. Eğer LGBT hareketine sıcak bakıyor veya onu bir kişisel tercih hakkı görüyorsa, vazgeçirmek için partiden istifade dâhil her etkili yola başvurmalıdır.
Bu hususta STK’lar da üstüne düşeni yapmalıdır. Bizim kesim dindar ve muhafazakârdır, biz etkilenmeyiz diyemezler. Belki de LGBT hareketi, böyle çevreleri kendine hedef seçiyordur.
Eğer bu edepsiz ve bozguncu, insan neslini ve şerefini, aile yapısını yok etmeyen çalışan LGBT hareketine karşı şimdiden tedbir almazsak; nesli, dolaysıyla geleceğimizi kaybederiz. Çünkü arkalarında dev bir bütçe ve bozguncu güçlü medya vardır.
Biliyorum devlet ne güne duruyor diyeniniz vardır. Doğrudur. Devletten beklediğimiz, bu ahlaksız harekete kanuni haklar tanımaması ve okul müfredatlarında yer vermemesi, bu harekete karşı medya’yı ve STK’ları desteklemesidir. Yoksa yasaklayarak netice alınamayacağı bir gerçektir. Çünkü çocuk, elindeki telefonla sanal dünyayı geziyor. Bu da onu, tüm şer güçlerin hedefi haline getiriyor. Bu nedenle çocuklarımızın eğitimine önem vermeli. Neyi takip ettiğine ve arkadaşlarına dikkat etmeliyiz. 24.05. 2023
Yorum yazarak Günışığı Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günışığı Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günışığı Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günışığı Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Günışığı Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günışığı Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günışığı Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günışığı Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.