ORMANCILARIN GÖREVİ AĞAÇ DİKMEK Mİ, AĞAÇLARA KIYMAK MI?

Zübeyde Hanım Caddesi üzerinde bulunan Asbirin Cafe’den başlayarak çayda çıra kavşağına doğru tel çevirmeleri beyaz bir bezle kapatıp gizli saklı hummalı bir çalışma başlatmışlar.

Meslek refleksiyle merak edip baktık; şehrin oksijen çadırı olarak bilinen alandaki ağaçlar kesilmiş, temeller kazılmış ve Orman Bölge Müdürlüğü yeni hizmet binası yapılıyor.

Ey sizi Allahtan korkmaz kuldan utanmazlar, o kadar ağacı kesip yerine oturacağınız hizmet binaları inşa etmek hangi aklın ürünüdür.

Yaş kesen baş keser diyen bir ecdadın torunları olarak nasıl böyle bir garabete imza atabilir, şehrin merkezine oksijen pompalayan bir alanda sayısız ağaçları katlederek insanların soluduğu oksijenleri nasıl ve hangi vicdanla kesebilirsiniz?

Sizin ağaç ve orman sevginiz bu mudur?

Orman Bölge Müdürlüğü olarak ormanları çoğaltma ağaçları koruma gibi asli bir göreviniz varken, ormanlık alanda ağaçları katlederek, kendinize beton yığınlarından binalar yapmak hiç mi vicdanınızı rahatsız etmez?

Elazığ Belediyesi o bölgeden beton yığınlarını kaldırıp yeni yeşil alanlar kazandırmak için formüller ararken, o ormanlık alanda ağaçları katledip betonları dikmek hangi aklı evvelin fikridir?

Sahipsiz Elazığ denildiğinde nasırlarına basılmış gibi bağırıp çağıranlar lütfen bir gidin de kendi çıplak gözlerinizle görün.

Orman Bölge Müdürlüğünün hemen karşısındaki yerleşkede ağaç kıyımları yapılarak beton yığınları dikmek bu şehre ihanet değil de nedir?

Depremler dolayısıyla binalar hasarlı olabilir, yeni bir hizmet binasına ihtiyaç olabilir, bunu kabul edebiliriz ama şehrin oksijen çadırı olarak bilinen alanları yok ederek binalar yapmanızı kabul edemeyiz.

Elazığ Belediyesi size yer bulamamış olabilir, hazineden size uygun bir yer tahsis edilmemiş olabilir ama tapusu sizde olan yüzlerce dönüm ağaçsız arazileriniz var.

Örnek mi istiyorsunuz: mevcut bölge müdürlüğünüzün bulunduğu yerleşke.

Araştırma binasının hemen yanı, ne ağaç kesilir ne de bulunduğunuz yerden uzaklaşmış olursunuz, neden burası değil de şehrin oksijen çadırı, neden?

Burayı da geçtik, Beyzade Camiinin hemen karşısında bulunan hangarlar olarak kullandığınız onlarca dönüm araziniz var ve kullanılmıyor.

Hizmet binası yapmanız için de hiçbir sakınca yok, tek bir ağaç bile kesmeyeceksiniz.

Peki neden?

Ufkunuz bu kadarla mı sınırlı, ağaçlara bu kadar mı saygılısınız?

Sayın Valim; lütfen.

Sayın Milletvekilleri; lütfen.

Sayın STK yöneticileri: lütfen.

Şehir Meclisinin çiçeği burnunda idealist yönetimi; lütfen.

Kent Konseyi; lütfen.

Elazığ STK Platformunun değerli yöneticileri; lütfen.

Ormanlar talan edilip yanarken ciğerlerimiz yanıyor da, ağaçlara kıyılırken neden dut yemiş bülbüle dönüyoruz?

Bir şehirde planlama olmaz mı, devletin tepe yönetimi bu plansız yapılanmaya daha ne kadar müsaade edecek?

Bahsettiğimiz alanlarda orman ciddi ciddi yok ediliyor.

Sabahları mesire alanı dediğimiz yerleşkede yürüyenler de mi bu dengesiz ve keyfi uygulamayı görüp ilgilileri uyarmadılar?

Şehrin kanaat önderleri ve siyasi aktörleri lütfen aksiyon alın da bu tür değerlerin yok edilmesine dur deyin.

Orman Bölge Müdürlüğü kendisine hizmet binası yapmak için ağaçlara kıyıp temeller atıyor, yetmiyor mesire alanında ormanın tam ortasında başka bir bina inşa etmek için yine sayısız ağaçlara kıyarak arozözlere hangarlar yapıyor da şehirde hiçbir yetkili sen ne yapıyorsun diye sormuyor.

Orman haftasında şehrin yerel aktörlerinin bu haftayı nasıl ve hangi mantıkla kutlayacaklarını bekleyip göreceğiz.