ZAMAN; KAHVALTI YAPMA ZAMANIDIR!..

“Şartlar uygun hale geldiğinde bir gecede kan gölüne döner ortalık.

Herkes haddini ve duracağı çizgiyi iyi bellesin!

Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli şu anda taşları bir bir diziyorlar.

Vakti geldiğinde kılıç kınından çıkar.

Sabır ve akılla yürür bu tür konular.

Kürşad ve 40 çerisini iyi bilir tüm cihan.

İşte o Kürşad ve Çerilerden 40 ayrı ekip var dünya genelinde.

Her hangi bir olumsuz durumda, 40 ayrı devlette ortalığı kan gölüne çevirecek olan bu vatanı canından çok seven yiğit, yürekli Kürşad’lar ve Çeriler var…

40 ayrı devletin sarayında, 100’lerce, Binlerce leş ve o gecenin sabahında, Vatikan’da kahvaltı…

Öğlene kalmaz 1’nci Ordu Karargahı Mekke’de otağını kurmuş olur zaten.

Kudüs, Bolu Komando Tugayı yerleşkesinde bulunuyor.

Bugün Gazze’de tabuta yatan o masum bebeklerin yarın gülerek, eğlenerek TOGG’a bineceği günler yakındır.

Biz geriye dönersek, siz deliye dönersiniz.”

*

Sizce de çok iddialı ve oldukça anlamlı mesajlar değil mi?

Bence öyle; oldukça anlamlı…

Cümleleri anlamlı kılan da kavramlar değil, cümlelerin kim tarafından kullanıldığı.

Eski MİT Başkanı, şimdiki Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan özelde bebek katili İsrail’e, genelde ise Siyonizm’e destek verip, savaş kurallarını ihlal ederek kadın çocuk, hasta yaşlı demeden katliam yapanlara karşı üç maymunları oynayan batı dünyasına verdi bu mesajı.

Sosyal medya paylaşımında kullandığı bu cümleleri yabana atmak akıl işi olmasa gerek.

Paylaşımın en anlamlı yanı ise, Sayın Fidan’ın Cumhurbaşkanlığı ambleminin önünde Sayın Erdoğan ile Sayın Bahçelinin ellerinde Ortadoğu haritasıyla birlikte çekilmiş büyük bir fotoğrafı paylaşması ve “Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli şu anda taşları bir bir diziyorlar.” demesi…

Bir ülkenin Dışişleri Bakanı uluslararası bu tür kritik ve stratejik konularda diplomatik dil yerine sert ve uyarıcı bir dil kullanmak zorunda bırakılıyorsa, kullandığı bu dilin altına da Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan like atıyorsa bunu Siyonizm’in köpekleri iyi düşünmeli.

Hele hele bu coğrafyada 600 yıllık bir imparatorluğun varisleri bu dili kullanıyorsa sadece İsrail’in itleri değil batının gözü kör, kulağı sağır, izandan yoksun köpekleri de iyi düşünmeli.

Sayın Fidan’ın bu anlamlı paylaşımın altına kanıyla imza atmayacak insan yoktur.

Sayın Fidan yerinde bir dil kullanmış ve tüm dünyaya anlamlı bir mesaj vermiştir.

Anlayana sivrisinek saz…

Aksini batının üç maymunları, gereğini paylaşımın müellifi ve paylaşımın altına destekleme adına beğeni atan ülkemizin tepe yöneticileri düşünmeli.

Zira bıçak kemiğe dayanmış, İsrail itlerinin yaptığı itlik, çizmeyi aşmıştır.

Savaş kurallarını bile hiç sayıp masum insanların tedavi gördüğü hastaneyi bombalayarak 600 kişinin şehadetine sebep olan İsrail itlerinin diplomatik dilden anlamayacağı artık gün gibi açıktır.

Türkiye 7 Ekimden bu yana kullanması gereken nasihat dilini defaten kullanmış, gerekli ikazları gerekli şekilde yapmıştır.

En son Dışişleri Bakanımız Sayın Hakan Fidan; “İsrail devlet gibi değil, örgüt gibi davranırsa, sonunda örgüt gibi muamele görmeye başlayacağını unutmamalıdır.” Demişti de İsrail itleri ve batı duymazdan gelerek zulüm ve katliamlarına devam ederken Sayın Fidan üslubunu biraz daha sertleştirmiş, “Dünyaya nizam lazım” demiş ve eklemişti: “Bunu da yapacak kudret ve irade Türk ordusunda var sadece.”

Lafın tümünü eşeklere derler demişti atalarımız.

Koskoca Türk dünyasının lideri konumunda bir ülkenin Dışişleri Bakanının verdiği mesajı alamayanlar için yapılacak tek şey var.

Onu da 10 yıllar önce Ziya Paşa söylemişti: “Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir; tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir.” (Nasihat ile yola gelmeyenin azarlanması gerektiğini, azar ve nasihat ile yola gelmeyenin ise hakkı dayaktır.)

Özelde bebek katili İsrail genelde üç maymunları oynayan batı bu dayağı hak edeli çok olmuştu da Sayın Hakan Fidan’ın dediği gibi; “Vakti geldiğinde kılıç kınından çıkardı. Ayrıca sabır ve akılla yürürdü bu tür konular.”

Sabrımızın taştığını idrak ettiğimiz bugün Sayın Hakan Fidan’ın kullandığı tüm cümlelerin altına kanımla imza atıyor ve ekliyorum: Zaman, Filistin’de yaşanan katliamları ekranlardan izleyip sokaklarda yürüme ve meydanları inletme zamanı değil, Vatikan’da kahvaltı yapma zamanıdır.

Zaman; yine Sayın Fidan’ın altını çizdiği gibi; Bizim geriye, onların deliye dönmesi gerektiği zamandır.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar M. Nafiz Koca - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Günışığı Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günışığı Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günışığı Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günışığı Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.