Barış kimlerle yapılır, barışı isteyenlerle yapılır. Dünya kamuoyunda yapılan cılız tepkilerin İsrail denen mahlukatı cesaretlendirdiğini ortaya koydu.
1948 yılından beri yaptıkları eylemlerle bu pislik olan haydutlara ,hayvan diyemiyecem hayvanlara hakaret olur. Neden mi? Hayvanlarda merhamet olur. Bunlarda o hiç yok. Bu pislik yaratıklar ben barış istemiyorum. Birileri de gidip yok yok yine barış, yapalım diyecek. O pislikler de barışın ifadesini benim masum kardeşlerimi Hasta hane ortamında katlederek ortaya koyacak. Pekâlâ: Bu pislik mahlukatın anladığı bir dil yok mu? Var var amma kimse bu yolu önemseyerek dikkatle takip etmiyor. Tüm yapılan ticari faaliyetleri askıya alınmıyor. Ülke genelinde bu pisliklere ait ne varsa devre dışı bırakılmıyor. Rahmetli Erbakan yıllar önce bu pislikler barıştan huzurdan anlamaz demişti. Pisliklerin anladığı tek dil şiddet ve madde. Bu pisliklerden kamuoyu şiddetle korkuyor. Anlamıyorum. Anlıyorum da bizim işimize gelmiyor. Tüm bu pisliklerin yaptığı eylemler ortaya koydu ki kurtuluşumuzun adresi kamuoyu oluşturmak tepki bağırmak çağırmak değil. Aylarca tek ağızdan dünya genelinde kahrolsun pislikler diye bağır. Bu kimin umurunda. Öyle ise ne yapalım. Efendimiz sav e kulak verelim: '' Küfrün silahı ile silahlanınız'' buyur mu yor mu? Onun anlayacağı dilden konuştun mu? Meseleyi kökten halletmiş olacaksın. Ne yapıp pek de layık değiliz ya: İttihadı Muhammed’i ( İslam birliğini) sağlamalıyız ki yine bu pisliklere güçlü görünelim. Lafı ebelemeye hiç gerek yok. Filistinli kardeşimizin yanındayım diyorsun. Hiç utanmadan sıkılmadan lokur lokur bu pisliklere ait kolayı tüketebiliyorsun. E ne yapayım. Seviyorum alışkanlıklarımı terk edemiyorum tarzında ,sudan bahaneler ileri sürüyorsun Bazı alışkanlıklarımızı acilen gözden geçirip , terk etmemiz lazım. Selahaddin Eyyubi hazretleri yıllarca gülmeyi kendisine yasaklamıştı niye gülmüyorsunuz diye sorduklarında: Hz. Ömer döneminde fethedilen ilk kıblegahımız olan Kudus gavurun işgali altındayken nasıl gülerim diye cevap veriyor. Bugün durum daha da vahim değil mi? Kudusun işgali yetmezmiş gibi düşünce olarak da işgal söz konusu. ABD ne der, nasıl davranır gibi yaklaşımla özgür karar veremeyen bir Müslüman topluluğu var. Bu zihniyetin problemlere çözüm getirmesi düşünülebilir mi?
Pisliklerin avenesi konumunda olan sözüm ona: Dünyanın jandarması olan ABD'nin İslam topraklarında 23 adet üstünün olması izah edilebilir tarafı var mı? Neden topraklarımı pisletme diye haykırılmıyor. Rahmetli istiklal şairimiz Akif: Müslümanlar yek vücut olsa küfrün ödü kopar dediği halde, neden hala ders alamıyoruz. Tüm adına İslam dediğimiz( Cemaat devlet adına) ne varsa bugünden tezi yok: Sofrasından arabasından giyiminden ve...) bu pisliklere ait ne varsa silsin. Gelin görün ki bu pislikler nasıl hizaya gelecek. Bana ait bir özdeyişinde ifade ettiğim gibi: Söz söylemek için değil düşündürmek için olmalı. Bu sağlıklı düşünmeyi ne yapıp yapıp gündemimize almamız lazım. Üç beş gün ah vah et sonra temcit pilavı gibi aynı sloganlar bu tür yaklaşımların anlık hazları tatmin etmekten başka işe yaramadığını hep birlikte seyrediyoruz. Bu pislikler İslam toplumuna düşünmeyi unutturdular. Sağlıklı düşünemediğimiz için sağlam kararlar alıp uygulayamıyoruz. İki kilo yardım etmekle yaralar sarılamaz. Kesilen koyunları seyretmek gibi bu pislikler tarafından akıtılan Müslüman kardeşinin kanını ne zamana kadar seyredeceksin. Üstad Bediüzzaman: ‘’Bizim en büyük düşmanımız cehalet, zaruret ve ihtilaftır(ayrılık)’’ derken meğer ne kadar haklıymış.
Dünyada Müslümanların bilimle teknoloji ile buluşup aralarındaki geçici arızaları sevgi temeli ile aştığı günler, haydutların gerçek anlamda kahrolduğu günler olacaktır. Bu günlere kavuşma temennisi ile tüm şehitlerimize rahmet yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.
UNUTMAYALIM Kİ ŞAFAK ZİFİRİ KARANLIĞA YAKINDIR.
AYDIN ÇAVAK
Yorum yazarak Günışığı Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günışığı Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günışığı Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günışığı Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Günışığı Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günışığı Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günışığı Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günışığı Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.