KÜÇÜK BİR BALONLA OYNAMA MESELESİ

Geçen gün biri 5, biri 6, diğeri 7 yaşlarındaki yeğenlerim Defne, Yaman ve Begüm ile Elysium AVM’ye eğlenmeye gittik. Çocuklarla film izleyip yemek yedik. Çocuklar kendilerine yemek yediğimiz yerde verilen balonlarıyla oynamaya başladılar. Bir köşede oturmuş keyifle çayımı yudumlarken, çocukların aralarında geçen muhabbeti dinliyordum. Yaman kuzenlerine şöyle bir oyun oynamayı öneriyordu: “Balonlarımızı önümüzden geçen kişilere doğru atalım. Balonumuzla oynayanlara puan verelim, çok oynarlarsa çok, az oynarlarsa az puan verelim. Oynamayanlara da sıfır puan verelim”. Anlaşarak, hemen başladılar oyuna. Üçü yan yana çömelmiş önlerinden geçen kişiye balonu atıyorlar. Balonlara ayağıyla veya eliyle dokunarak çocuklara doğru geri atanlara 1 puan veriyorlar, kısa süre de olsa, orada kalıp çocuklarla karşılıklı oynayanlara 10 puan veriyorlardı. Tabii çocukların önlerinden geçen kişiler bu puanlandırmadan haberdar olmadığından, bizim çocuklar “abi sana 10 puan verdik”, “abla sana 1 puan verdik” diye neşeyle bağırdıklarında anlamsız bir şekilde gülüyorlardı. Çocukların neşesini görmeliydiniz…

O gün çocukların önlerine balon attığı kişilerin çoğu gülümseyerek ve hatta bazıları çocuklarla birkaç dakika karşılıklı balon paslaşması yaparak tepki verdiler. Birkaç kişi maalesef “kim bu çocukları ortaya salmış” dercesine surat asarak ve balona dokunmamaya çalışarak tepki gösterdi. Oyun  bitince arabamıza doğru ilerlerken “ne çok eğlendiniz” dedim. Yaman “evet Hala, bir sürü abiye 10 puan verdik” dedi. Begüm ise bir çocuğun mantık anlayışını ortaya serercesine “Aslında bizimle oynayan insanlara puan vermemize gerek yoktu. Oynayanlar iyi insanlar, oynamayanlar kötü insanlar” dedi ve bana dönerek, “Değil mi, Hala?” diye sordu.

Haydi gel de cevap ver. “Değil” desem de yanlış, “evet öyle” desem de. Çocuk mantığının sadeliğinde öylesine derin bir doğruluk var ki. Nasıl “değil” derim. Gülümsemekten mahrum bir insana, hele ki bir çocuğa gülümsemekten mahrum bir insana iyi insan denir mi ki? Çocuk haksız sayılmaz… Düz mantık. Çocuğa göre, kendisine uzatılan balona bir el fiskesiyle cevap veren kişi iyi, balona el uzatmayan kişi ise kötü oluyor. Önce “çocuk aklı işte” diyorsunuz, ama düşününce altında yatan gerçekliği görüyorsunuz. Çocuklar bir el fiskesiyle dahi olsa kendilerine eşlik eden, hele de eşlik ederken gülümseyen insanları, o balonu görmezden gelen veya surat asarak “nerden çıktınız siz”  ifadesine bürünenlere tercih ediyor.

Uzun lafın kısası eve dönerken bir çocuktan esirgenen küçücük bir tebessümün değerini bir kez daha fark ettim. Bir kez daha biz büyüklerin çocuklardan öğreneceği ne çok şeyin olduğunu hatırladım. Bir kez daha iyi insan kime denir, kötü insan kime denir düşünmeye başladım. Vesselam….

 

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Nevin Çelik - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Günışığı Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günışığı Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günışığı Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günışığı Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.