Yazıma bir alıntı ile başlamak istiyorum; “Savaşlar sadece en güçlülerin kazandığı bir “oyun” olsaydı ne Hitler kaybederdi ne de Kurtuluş Savaşı kazanılırdı!”
İsrail ve onun en büyük himayecisi ABD bugün bütün dünyayı istediği gibi şekillendirip, yönlendirebiliyor..
Katliamlar yapıp, soykırıma varan trajedilerin baş aktörlüğünü bütün dünyanın gözünün içine baka baka oynayabiliyor..
Para onlarda güç de onlarda..
Ya da öyle zannediyorlar biz de öyle inanmışız, inandırılmışız..
Günümüzde savaşları maalesef hep güçlüler kazanıyor.. Hem de en güçlüler…
O halde Hitler kazanmalıydı..
Kazanmak için inanmak lazım..
Türkler hiçbir savaşa güce inanarak girmemiştir..
İnanmış bir millettir Türk..
O inanç bugün hiç bir Müslüman coğrafyasında ne yazık ki yok..
Durum böyle olunca dünyanın her tarafı yangın, her yer toz bulutu, yıkık, dökük, viran,
gözyaşı, ceset..
Ve bu görüntüler hayatımızın normal bir parçası gibi, ne garip..
Ne acı..
Yine bir katliam yaşanıyor dünyanın gözü önünde.
Tıpkı yıllar önce Bosna’da yaşananlar gibi. Tıpkı Telaferde yaşananlar gibi. Tıpkı dünyanın gözü önünde babasının kucağında hedefi belli kurşunlarla bir duvar dibinde can veren Filistinli Rami’nin katledildiği bir savaş gibi..
Bütün bunlar çağdaş, modern dünyanın gözü önünde olup devam ediyor.
Yok ediş savaşı..
Bu yok ediş ne yazık ki, katliam yapma hatta soykırım şeklinde tezahür etmektedir.
Tek güçleri masum çocukları, kadınları, yaşlıları katletmek.
Budur onlara göre kurtuluş.
Tarihte birçok zulme uğramışız, öldürülmüşüz, kovulmuşuz, ama hiçbir zaman başımızı önümüze eğmemiş dik durmasını bilmiş bir milletiz. Medeniyetler arasında köprü olmuş ve daima insanlık adına savaşmış büyük bir milletiz. Bizim duruşumuz, Osmanlı duruşudur. Selçuklu duruşudur. Uygurlu, Göktürk, Hun duruşudur.. İnanmış bir duruştur..
Ama ne yazık ki Gazze’de yaşanan bu vahşet görüntülerine sessizce bakıp, çaresizmişçesine başı eğik bir duruşa geçmişiz..
Dahildeki hainler ve hariçteki şerefsizler bugün de dün olduğu gibi İslam, Müslüman kelimelerine bile tahammül edememektedirler.
Dikkat edin bu yaratıklar hangi ülkeden olursa olsun insanlıktan nasipsizdirler.
Dahilimizdeki leş kargaları bile..
Yorum yazarak Günışığı Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günışığı Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günışığı Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günışığı Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Günışığı Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günışığı Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günışığı Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günışığı Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.