SPOR BUNUN NERESİNDE

Elazığ 1. Amatör Küme futbol ligi hafta sonu start aldı fakat bir ilçe maçında çıkan olaylar sonucu maç yarıda kaldı.

Daha yeni başlanan futbol maçlarında bu neyin sıkıntılı süreci ki hakemlere fiili saldırıda bulunuluyor.

Spor bunun neresinde Allah aşkına biri anlatsın ki bizde bilelim.

Galip gelseniz ya da mağlup olsanız ne fark edecek ki…

İl Hakem Kurulu ile dernek tarafından yapılan ortak bir basın açıklaması yapıldı ve olay adliyeye taşındı.

Biri sorsa kaçıncı hafta diye…

Ne diyeceksiniz?

Birinci hafta ve olayla başladı.

Bizler en iyi futbolcu, en iyi teknik adam, en iyi hakem ya da yardımcı hakem çıkar mı diye düşünürken birde bakıyorsunuz hakemlere yönelik saldırı ve futbol yerini başka bir konuma taşıyor.

İki ilçe takımı arasında oynanan bir spor müsabakası böylesi bir durumla anılmamalı.

Yıllarca futbol oynadık, yönettik, idare ettik ve de yöneticilik yaptık. Hiç böyle bir olayla karşı karşıya gelmedik.

Evet; sporda sinir kat sayıları yükselir ve tartışma ortamı muhakkak olur.

Fakat bu tartışma fiili saldırı boyutuna asla ama asla gelmemesi gerekir.

Bizim amacımız sporsal faaliyetlerle yetenekli sporcuların keşfedilmesi ve bu alanda profesyonel olmasıdır.

Ama gel gelelim ki futbolda amatör her geçen gün kötüye doğru gidiyor.

Hakem camiası da bence olayı adli boyuta taşımanın yanı sıra 2 hafta maçlara çıkmama gibi ciddi kararlar almalı.

Çünkü hakemlerde hata yapacak ve yapmalılarda.

Süper ligde hakem hataları konuşulurken; amatör ligde hakem hata yapmaması çok abes olur.

Bu hakemler bizim hakemlerimiz.

Ne hata yapmış olabilirler ki saha içinde olaylar çıkıyor ve bir tek hakem değil de 3 hakeme saldırılıyor.

Spor yasası diye bir kanun var.

Bunun farkında olmayanlar; adliyede sicillerine işlenecek maddelerle ileriki süreçte neyin savunmasını yapacaklar acaba.

Çok iyi futbol oynadım, çok iyi çalış atarım ya da çok iyi şut çekerim mi diyecek soran mercilere.

Anlık yapılan hatanın sonucu çok ama çok ağır olabilir.

Sahada bir tek futbolcular ve teknik heyet görev almıyor.

Hakem oyunun bir parçası.

Hakem olmadan bir müsabaka oynanmaz.

İnşallah her iki ilçe takımımızın idarecileri ile teknik heyeti sağduyulu bir tavırla oyuncularına olayın ciddiyetini anlatırlar ve bu olaylar bir daha yaşanmaz.

Bizler sahalara gittiğimizde seyir zevki yüksek oyun izlemek ve yetenekli sporcuların bir üst kategoride oynamalarını istiyoruz.

Böylesi olaylarla anılmalarını asla istemiyoruz.

ŞAMPİYON DEVECİ…

Son zamanlarda kimsenin fark etmediği ama bir hayli emek sarf edilen bir spor branşı ilklere imza atıyor.

Geleneksel Türk Okçuluk branşı.

Buğlem Sare Deveci.

Küçücük parmaklarıyla çektiği yayla attığı her atışta 12’den vurması yeni değil.

Benimde yiğenim olan Buğlem; uzun zamandır çalıştığı geleneksel okçulukta küçük puanlama ile şampiyonluğu kaçırdı ve Türkiye 2. Oldu.

Elde ettiği bu başarı yeni değil. Daha önce katıldığı organizede kendi yaş aralığındaki müsabakada Türkiye Şampiyonluğu elde etti.

Son olarak Türkiye Geleneksel Türk Okçuluğu Federasyonu tarafından 20-22 Ekim tarihinde 10-11 yaş minik kızlar kategorisinde; Ankara düzenlenen Minikler 100. Yıl Türkiye Şampiyonasında Türkiye 2.’si oldu.

El-aziz Geleneksel Okçuluk Spor Kulübü adına katılan yiğenim Buğlem Sare Deveci’nin yanaklarından öpüyorum.

Buğlem, bu başarı ile Geleneksel Okçuluk branşını da ön plana almış oldu.

Başta antrenörü olmak üzere babası Oğuzhan Deveci ve annesini tebrik ediyorum.

Çünkü anne ve babasının evlatlarının bu yeteneğinin kaybolmaması adına gece gündüz emek sarf ettiğine şahidim.

Daha iyi başarılar elde edeceğine inancım tam.

Başarılar yiğenim Buğlem Sare Deveci.

Her daim yanında olduğumu bil ve spordan asla ama asla kopma.