MERHABA

Hayatta bazı önemli dönüm noktaları vardır. Bir santim veya saniyelerin söz konusu olduğu yaşanılan bu nokta önemli ayrıntılarla, kayıt altına alınması gereken derslerle, tefekkürle, tezekkürle ve şükürle doludur.

Öyle ki bu önemli noktalar saniyeler içerisinde nefes alıp verememek gibi bir tarafı ölüm, diğer tarafı da hayatla yaşamın devam etmesidir.

Aslında hayat sadece çalışmak, iş yapmak ve mücadele etmekle sınırlı değildir. Yapacakları dışında olacakları beklemek ya da engelleri aşmak tabiri ile durumu anlatmak eksiklik olur. Bazen öyle olur, o kadar hassas davranılır ve yapılacaklar belki de harfiyen yerine getirilmeye ama hiç beklenmedik bir sonuçla karşılaşılabilir.

Yani hayata dair emellerin, planların alınacak nefesi veremeyecek kadar geleceği yoktur ya da olacaklar karşısındaki sonuç sadece Sizinle, yaptıklarınızla ya da yapamadıklarınızla sınırlı değildir. Bazen üzerine titreyerek gayretle yaptığınız durumlar bile sonucu değiştirmeye yetmeyecektir. Tabii hiç hesapta olmayan, bir nokta da sürpriz sayılacak durumları da göz ardı etmemek gerekir.

Öyle olur ki anında altından kalkabileceğiniz sıkıntıları bile matematiksel hesaplarla bile izah edilemeyen sonuçlarla karşılaşabilmek mümkün. Fen, iktisadi ve beşeri ilimler bile sebepler dairesinde Sizi ikna etmede zorlanabilir. Felsefe mi? O da kafanızı karıştırmaktan, kalbinizi hüzünlendirmeden öteye gitmez.

Yapılabilecekler, sorumluluk yetki, değişik ilim alanları derken sıra emniyet, koruma, güvenlik gibi durumlar bir umut olur Sizin için. Bir bakarsınız ki güvenlik adına yaslandıklarınız caydırıcılık fiilini bile icrada zorlanıyor.

Birden adalet diyorsunuz umutla! Hani Niyazi Yıldırım Genç Osmanoğlu’nun “Ekmek, su, aş bulmak gecikebilir, Temele taş bulmak gecikebilir, Devlete baş bulmak gecikebilir, Adalet gecikmez! Tez verilmeli...” tarihe inat ölmeyen sözleri ile Sadakat Timsali Büyük Devlet Adamı Hz. Ebubekir’in “Silah korkaklar da, para cimrilerde, emanet ehil olmayanlarda olunca düzen bozulur." silinmez sözleri Sizin, kendinize gelmenizi hatırlatarak adaletin yerine gelmemesi nedeniyle akan kanın durmadığını, yaranızın iyileşmediğini görürsünüz.

Sonuçta ümitlerin yeşermediği, üstelik bir örselenme ve kalp kırklıkları ile dolu hüzünlü bir sonuç ile ihtiyaçlarınıza cevap veremeden üstelik başkalarının sebebiyet verdiği sonuçların mağduriyetiyle baş başa kalırsınız.

Başta da dedik ya anlaşılmasında, ifade edilmesinde güçlük çekilen hadiseler…

Bazen olayların nereye varacağı kestirilebilir, bazen de hiç hesapta bile olmayan olaylar karşınıza çıkar. Hassas nokta. Bir yanı hayat, diğer yanı ölüm.

Her şeye rağmen şükrederek yaşanılanları belaların, kazaların define yormak, bir noktada hayat dair yaşanılanların gelecekte yaşanılacaklara kefaret kabul edilerek maddi kayıplara üzülmemek. Bilakis zarar görmeyen canın kötülüklerin mukabilinde kefarete, vesile olacak sağlıklı hale sevinerek, silkinip kendine gelmek, tefekkürle şükrederek Hayla hayatı hayatlandırmak. Sadaka ve zekât bedeli kabul etmek. Sadaka ve zekât vermeye hiç üzülmek mümkün mü?

Önemli olan sağlık olduğuna, kaybedilenleri fazlasıyla kazanma imkânı da varsa. Bir de güzel insanların dualarından, hallerinden hoşnut olarak dostlukları sonsuzlaştırarak daha anlamlı hale getirmek. Hem de öyle ki Sizi ilk kez tanıyanların şefkatli dokunuşları, gönülleri serinleten yaklaşımları “ … Baktığınız zaman Sizi rahatlatan, konuştuğu zaman Sizi ferahlatan…” hadis-i şerifin ışığında en zor zamanlarda Sizleri yalnız bırakmayan sıcak, samimi, fedakâr insanları da kazanmaya vesile olan bir yolculuğun arkadaşları ile seyahate devam etmek de güzel!

Bazen o ezberlenmiş sözler var ya! “ Geçmiş olsun, Allah korusun, Allah yardımcı olsun…” Belki dilin rutinleştirdiği ifadeler. Hüsnü zan ile dua olur inşallah. Bu temenniyi bir de davranışla destekleyenlerin samimiyeti birden rahatlatır Sizi. Bir zamanlar bir sıkıntı sonrası bir arkadaş hala unutamadığım bir şey söylemişti; Geçmiş olsun değil gelecek olsun diye. Yine bir arkadaş da benzer bir durumda kardeş herkes sana dua ediyordur ama Ben dua ile beraber ihtiyacın olan şunu da veriyorum gelecek zamanlarda ödersin diye. İşte unutulmuyor bunlar.

Noktanın diğer yanında yeniden hayata dönmek, yeniden hayata dönecek pencereden, kapıdan hayata bismillah diyerek selam verdikten sonra merhaba demek. Merhaba ile de benden size zarar gelmez, benden emin olun ey dünya ve içindekiler diyerek yalnız Bir’e sarılmak, yalnız Bir’den istemek. Yalnız Bir, Bir Bir…

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Yücel Can - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Günışığı Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günışığı Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günışığı Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günışığı Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket İstikrar Değişim Hizmet Elazığlılar Siz seçime nasıl gideceksiniz?
Tüm anketler