SEVGİNİN ÇOCUK İLE BÜTÜNLEŞMESİ

Çocuklar sevgi ile büyür,

Sevgi ile gelişir,

Sevgi ile olgunlaşır.

Aile ile bütünleşen sevginin semeresi ise çocuk sevgisidir.

Çocuklar, gönül meyvesi, göz nurudur.

Çocuk sevgisinin kaynağı ise Allah’ın rahmeti ve kullarının merhamet duygunun tezahürüdür.

Bu sevgi; insanın yüreğinin kirini, pasını atan bir sevgidir.

Çünkü çocuklar;

Yağmur gibi rahmet,

Reyhan gibi cennet kokusu,

Allah’ın birer emaneti,

Ve dünyanın en büyük serveti/hazinesidir.

Çocuk ile bütünleşen sevgi; “şefkat ve merhamet” olarak ortaya çıkar.

Bu sevgi; koruma, acıma ve esirgeme duygusu ile karışık olan bir sevgidir.

Enes b. Mâlik anlatıyor: “Çoluk çocuğuna Peygamberimizden daha şefkatli bir kimseyi görmedim. Oğlu İbrahim, Medine'nin Avâlî semtinde oturan bir süt annede kalırdı. Beraberinde ben de olduğum halde Resulüllah (s.a.v.) sık sık oğlunu görmeye giderdi. Varınca, demircinin duman dolu evine girer, oğlunu kucaklar, koklar, öper ve bir süre sonra geri dönerdi.” [Buharî, Edeb, 18; Müslim, Fedâil, 63]

Sevginin çocuk ile bütünleşmesi “merhamet” duygularını zirveye taşır.

Merhamet, gökyüzünden yeryüzüne indirilen engin rahmeti hissetmek,

Toprağın yağmurla buluşması demektir.

Hz. Peygamber, sevgisini hissettirmek için çocukları öperdi. Ancak Şefkat ve merhametten yoksun bazı bedeviler çocuklarını hiç öpmezlerdi. Bir gün Kutlu Nebî (s.a.v.), torunu Hasan’ı öpmüştü. O sırada Akra b. Hâbis de oradaydı. Akra;

- “Benim on çocuğum var, fakat onlardan hiçbirini öpmüş değilim” dedi. Bunun üzerine Allah Resulü şöyle buyurdu:

- “Merhamet etmeyene merhamet edilmez.” [Tirmizî, Birr ve Sıla 12] Diğer bir rivayete göre ise, “Allah senin gönlünden merhamet ve şefkati çekip çıkarmışsa ben ne yapabilirim ki” dedi. [Buhârî, Edeb 18]

Sevginin çocukla bütünleşmesi aynı zaman bir “imtihandır.”

En büyük başarı ise bu sevgide dengeyi kurabilmektir.

Bir gün Peygamber (s.a.v.) minberde hutbe okurken Hasan ile Hüseyin'in düşe kalka mescide girdiklerini görür. Konuşmasını yarıda keserek aşağı iner, onları kucaklar, bağrına basar ve “Cenab-ı Hak, 'Mallarınız ve çocuklarınız sizin için birer imtihan vesilesidir’ [Enfâl: 28; Teğâbun:15] buyururken ne kadar doğru söylemiştir. Onları görünce dayanamadım” dedikten sonra konuşmasına devam eder. [Buharî, Fiten, 20]

Sevginin çocukla bütünleşmesi; “çocukla çocuk” olmaktır.

Bunun en güzel örneği yine Peygamberimiz (s.a.v.)’di.

O’nun çocuklara olan sevgisi, şefkat ve merhameti bambaşkaydı.

O, çocukları çok sever, bir çocuk gördüğü zaman mübarek yüzünü neşe ve sevinç kaplardı.

Çocuklarla karşılaştığında mutlaka ilgilenir, onları kollarının arasına alır, kucaklar, okşar, sever ve yanaklarından öperdi.

Gördüğü ve karşılaştığı her çocuğa; “Ey çocuklar, Allah'ın selamı üzerinize olsun” diyerek onlara selâm verir, halini hatırını sorardı. [Tirmizî, es-Sünen, Birr ve Sıla 15]

Seferden döndüğünde kendisini karşılayan çocuklardan ilk karşılayanı binitinin önüne, sonra karşılayanı da arka tarafına alarak onları Medine’ye kadar getirirdi. Bazen de torunları Hasan ve Hüseyin ile diğer çocukları binitine bindirip gezdirirdi.

Çocuklarla arkadaşça konuşur, onların yanında çocuklaşır, seviyelerine göre sohbet eder, öğütler verirdi.

Çocuklarla o kadar iç içe olmuştu ki; Medineli bir çocuk gelir, Resulüllah’ın elinden tutar, istediği yere götürürdü. Resulüllah, gitmem demezdi.

Hz. Peygamber, çocukların oyun oynamasına karışmaz, karışılmasına da müsaade etmezdi. Bir defasında toprakla oynayan çocuklara uğramıştı. Orada bulunan bazı sahabiler, çocukları toprakla oynamaktan alıkoymak istedi. Bunun üzerine Allah Resûlü, “Onlara karışmayınız. Çünkü toprak, çocukların ilkbaharıdır” buyurdu. [Taberânî, V, 416]

Bir defasında yarış yapan çocukları görmüştü de onların neşesine katılmak için birlikte koşmuştu. Sokakta çocukları sıraya koyar, sonra karşılarına geçer, “Hadi bana en önce gelene hediye alacağım” der, onları yarıştırır, onlarla oynardı.

Çocuk ile bütünleşen sevgi; yetimde “başı okşamaktır.”

“Bir kimse sırf Allah rızası için bir yetimin başını okşarsa, elinin dokunduğu her saç teline karşılık ona sevap vardır.” [Ahmed ibni Hanbel, Müsned, V, 250]

Çocuk ile bütünleşen sevgi; yetime “ baba olmak, anne olmaktır. ”

Babasını Uhud Savaşı’nda kaybeden gözü yaşlı Beşir’i de Allah Rasulü teselli etmiş, ona;

- “Ben senin baban olayım, Âişe de annen olsun istemez misin?” diyerek bu mahzun yavrunun gönlünü en güzel şekilde almayı başarmıştı. [İbn Hacer, İsabe, I, 302]

Haftaya; “Sevginin Her Şeyle Bütünleşmesi” başlıklı yazımızla devam edelim inşallah.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Süleyman Yapıcı - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Günışığı Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günışığı Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günışığı Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günışığı Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket İstikrar Değişim Hizmet Elazığlılar Siz seçime nasıl gideceksiniz?
Tüm anketler