Taşeron işçilerin sorunları TBMM'de

MHP Elazığ Milletvekili Enver Erdem başkanlığında MHP'li 21 milletvekili, Kara Yolları Genel Müdürlüğünde çalışan taşeron işçilerin sorunlarının tespit edilmesi ve bu işçilerin kadroya alınması amacıyla Anayasanın 98. ve TBMM içtüzüğünün 104-105. maddeleri gereğince bir meclis araştırması açılmasını teklif etti.

 

MHP Milletvekillerinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunduğu dilekçede, şu ifadelere yer verdi.

 

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Kara Yolları Genel Müdürlüğünde çalışan taşeron işçilerin sorunlarının tespit edilmesi ve bu işçilerin kadroya alınması amacıyla Anayasanın 98. ve TBMM içtüzüğünün 104-105. maddeleri gereğince bir meclis araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.

 

                                                                                                          Enver ERDEM 

                                                                                                        Elazığ Milletvekili

                                                

 

GEREKÇE

Taşeronluk; asıl yapılacak olan işin bir bölümünde, asıl işverenden iş alınarak bu işte taşeronun kendi işçilerinin çalıştırılmasıdır.

Türkiye’de taşeron işçiler, izin hakları verilmeden asgari ücretle, sağlıksız ve güvencesiz bir ortamda çalıştırılmakta; prim, ikramiye, sosyal haklar gibi yan ödemelerden mahrum bırakılmaktadırlar.

TC. Karayolları Genel Müdürlüğü, Bölge Müdürlükleri bünyesindeki işyerlerinde Kamu İhale Kanunu hükümlerine göre hizmet alımı yapmaktadır. Ancak taşeron adı verilen firmalardan Kamu İhale Kanununun 4. Maddesinde tanımlanan şekilde bir hizmet satın alınmadığı gerçekte yapılan işin, işçi temin etmekten öte bir işlevi olmadığı, taşeron firmaların sadece işçilerin bordrolarını düzenleyip, primlerini yatırma faaliyetini yürüttüğü ortaya çıkmıştır.

 

Bu şekilde istihdam edilen işçiler hizmet içinde eğitilip zamanla kalifiye hale geldikleri için Kara Yolları Bölge Müdürlüklerince ihaleyi kazanan taşeron firmalara aynı işçileri temin etmeleri yönünde telkinlerde bulunulmuştur. Sadece işçi temini görevini ifa eden bu taşeron firmalar yıllar içinde değişmesine rağmen Kara Yolları Genel Müdürlüğünün asli işlerinde uzun yıllardır çalıştırılan altı-yedi bin kişilik bir işçi topluluğu ortaya çıkmıştır.

Bu işçiler taşeron işçisi olarak görüldükleri ve kâğıt üzerinde her yıl yeniden istihdam edildikleri için Kara Yolları Genel Müdürlüğünün kadrolu işçilerinin sahip olduğu yasal haklardan mahrum olmuşlardır. Ayrıca kamu personeli olarak değerlendirilmedikleri için kamu işçilerine yasayla ve işyerlerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmeleriyle sağlanan haklardan da yararlanamamışlardır. Bu hak mahrumiyetleri halen devam etmektedir.

 

Kara yolları genel müdürlüğüne bağlı olarak çalışan taşeron işçiler yapılan bu haksızlığı birçok defa yargıya taşımıştır. Söz konusu davalarda davacı işçiler Yargıtay tarafından Kara Yolları Genel Müdürlüğünün personeli sayılmışlardır.

Yüksek Mahkeme kararına rağmen söz konusu işçilere kadro verilmemiştir. Oysa demokratik bir ülke hukukun üstünlüğünün tesis edildiği, kanun önünde eşitliğin sağlanmış olduğu ve devletin ‘’hukuk devleti’’olduğu, dolayısıyla vatandaşlar için ‘’hukuk güvenliğinin’’ sağlanmış olduğu bir ülkedir. Demokratik bir hukuk devletinde yapılması gereken tek işlem vardır. O da Yargıtay kararının gereğini yapmaktır.

İşçilerin bağlı olduğu sendika, Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım’ı ziyaret etmiş yapılan görüşmeler sonucunda 2012 Ocak ayı itibariyle bölge ve atölye müdürlüklerinde toplam 8761 adet hizmet alımı ile çalıştırılan işçinin olduğu ve bunların kadroya alınmasının kamuya ek yük getirmeyeceğinin hatta işçilerin işten çıkarılması ile karşılaşılacak maliyetlerden dolayı kamu yararına olduğunun altı çizilmiştir. Bu doğrultuda Maliye Bakanlığı’na yazılan yazıya yasal süresi içinde cevap verilmemiştir.

Kara Yolları Genel Müdürlüğü ise kadro talebine olumlu cevap gelmemesi üzerine ve hukuka aykırı olduğu mahkeme kararlarıyla da sabit olan çalışma sistemine devam etmeyerek bazı bölgelerde işin tümünü ihaleye verme cihetine gitmiştir. Uygulamanın diğer bölgelerde de hayata geçirilmesinin hazırlıkları yapılmaktadır.                                                                                                     

İşin tümünün ihaleye verilmiş olması taşeron işçilerin ve hatta kadrolu işçilerin işsiz kalmasına neden olacaktır.

Türkiye’de taşeronda çalışan herkesin her an işten çıkarılabilirim korkusu yaşamamaları, insanlık onuruna yakışır bir yaşam ile adil ve elverişli bir ücret alma ve çalışma hakkına sahip olmaları gerekmektedir.

Bu bağlamda Kara Yolları Genel Müdürlüğünde çalışan taşeron işçilerin sorunlarının tespit edilmesi ve bu işçilerin kadroya alınması amacıyla Anayasanın 98. ve TBMM içtüzüğünün 104-105. maddeleri gereğince bir meclis araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.