Elazığspor düşmedi, düşürüldü!..

Galatasaray Maçı’ndan itibaren hakemlerin hiçbirine hakkını helal etmediğini ve Allah onlardan hesap sorsun diyen Başkan Selçuk Öztürk “Şikenin ağababasını bir kısım hakemler yapmıştır. Hakkımızı çaldılar, Elimizden aldılar. Savcılarımızı göreve çağırıyorum.”dedi.

Okan Buruk ile PTT 1.Lig’de de devam edeceklerini ve gidecek kalacak oyuncular konusunda da açıklamalarda bulunan Öztürk “Hocamızla konuştuk. problem yok. Bende hocamızla çalışmak istiyorum. Oda bizimle çalışmak istiyor.” şeklinde konuştu…

Elazığspor Kulüp Başkanı Selçuk Öztürk tesislerde basın toplantısı düzenleyerek önemli açıklamalarda bulundu. Başkan Öztürk, yalnızlık, yokluk ve yoksulluk içerisinde onurlu bir mücadele verdiklerini söylerken, Elazığspor’un düşmediğini, düşürüldüğünü belirtti…

Başkan Öztürk, hakemlerden dert yandı. Öztürk, Galatasaray maçından itibaren maçlarını yöneten hakemlere haklarını helal etmediklerini söyledi.

bir kulüp başkanın yapması gereken her şeyi fazlasıyla yaptığına inandığını belirten Öztürk

taraftarlara ve kendilerine son ana kadar destek verenlere teşekkür ederken, Elazığspor’un layık olduğu Süper Lige yeniden çıkacaklarına inandığını belirterek yönetim olarak göreve devam edecekleri yönünde mesajlar verdi.

Öztürk açıklamasında şunları söyledi…

Bizim yerimizde kim olsa bırakıp giderdi…

“Bizi mutlu kılan şu uzun yıllardan sonra Elazığsporumuzu 2 sezon boyunca Süper Lig'e taşıdık, acısıyla tatlısıyla hem Elazığ’da yaşayan, hem gurbette olan bütün değerli hemşerilerimize bir heyecan, bir güzellik, bir umut sunduğumuzu düşünüyoruz. En büyük katkısı unutulan güzel şehrimize 2 yıl boyunca ciddi manada ulusal boyutta tanıtımı nasıl yapılır vesile olduk. Bunun değeri parayla ölçülmez. Her zaman söyledim kurumlar trilyonlarca para harcasınlar Elazığ’ı ve Elazığspor’u bu kadar tanıtamazlardı. Şuan Elazığspor bırakın Türkiye’yi, Dünya’nın bir başka ülkesinde de tanınıyor ve biliniyor. Yalnızlık ve yok yokluklar içerisinde 2 sezon boyunca onur ve şeref ile mücadele verdiğimize inanıyorum.  Ve her yönetim de bizim yaşadığımız stresi, bizim çektiğimiz yalnızlığı, yokluğu ve yoksulluğu bugüne kadar taşıyamazdı, bırakır giderlerdi. Biz geldiğimiz günden itibaren Elazığspor’un marka değerini en süt seviyeye taşıdığımıza inanıyorum. Bu yönden gurur duyuyoruz.”

Lüzumsuz kartlarla eksik bırakıldık…

“Gönül isterdi ki bugün bunu konuşmayalım Rize maçına adapte olalım ve Rize Maçı’nda alacağımız 3 puanla da ligde kalalım. Gönül bunu istiyordu. Ama maalesef  ben averaj diyeyim. Rize maçı’nı alacağımızı düşünerek, Biz kendimiz ona odaklamıştık. Beşiktaş ve Rize Maçı’nı almaya odaklamıştık. Bugün averajla Elazığspor düşmüştür. Ama çevre etkenelerine baktığınız zaman Elazığspor düşmemiş, düşürülmüştür. Türkiye liglerinde zaman zaman şike davaları, şike söylemleri olmuştur, yaşanmıştır. Bizim 2 buçuk sezondur maçımızı çok şerefli, çok onurlu ve çok elit hakemlerimizde yönetmiştir. Öte taraftan Galatasaray Maçı’ndan başlayarak Elazığspor’un yönetilen maçlarını analiz ettiğimizde Galatasaray’a karşı çok üstün oynayan bir Elazığspor, ortada hiçbirşey yokken verilen bir kart, Elazığsporumuzu 10 kişi bırakmış ve Galatasaray Maçı’nda alacağımız en kötü 1 puana sebep olmuştur. Dönüyorsunuz Antalya Maçı’na devre arasında hakem ihtiyaç ve su molası veriyor. Yerde yine birçok sakatlanan oyuncular var. Ama Antalyaspor’umuz 1-0 öndeyken 2 dakika uzatma veriyorsunuz. Geliyor Elazığspor 2-1 öne geçiyor. Yine lüzumsuz bir kart, hak edilmeyen bir kart, 1 oyuncumuz dışarı. 8 dakika uzatma veriyorsunuz, artı 8 dakikanın üstüne de 2 dakika 45 saniye daha 10 dakika 45 saniye daha maçı oynatıyorsanız. Bunun adı Elazığspor’u düşürmeye çalışmaktır. 1 gol yeseydik zaten Beşiktaş’a umudumuzu taşıyamayacaktık.”

Biz düşmedik düşürüldük…

“Gelelim Beşiktaş Maçı’na Tanju’nun aynı pozisyonuna el diye hakem ceza sahası içerisinde eline çarpan topa penaltı vermiyor. Adalet nerede, 1 penaltımız gidiyor. Aynı esnada Bursa Erciyes Maçı’nda Bursa’nın tartışmasız, tartışmaya bile değmeyen golü verilmiyor. Ve Elazığspor küme düşüyor. Abitoğlu’da çıkıyor gidiyor Bursaspor Kafilesi’nden hakkınızı helal edin, golünüzü görmedim vermedim diyor. Oradan hak helallik istemeyeceksin, helalliği  Elazığspor’dan isteyeceksin Abitoğlu. Bursa’nın hiçbir iddiası yok. Galatasaray Maçı’ndan itibaren maçlarımızı yöneten hakemlerin hiçbirine hakkımızı helal etmiyoruz. Allah onlardan hesabını sorsun. Şikeyi başka yerde aramanıza gerek yok. Yönetici şike yapmış, şike futbolcu yapmış, Şikenin ağababasını bir kısım hakemler yapmıştır. Bu konuda savcılarımızı göreve çağırıyorum. Hakemlerin etrafında bir kanun oluşturulmuş, ben görmedim, ben yapmadım, ben duymadımla kendilerini kurtarıyorlar. Takımların vermiş olduğu aylar, günler, yıllarca emekleri boşa gidiyor. Yazıktır, günahtır. Biz düşmedik düşürüldük. Biz düşseydik haftalar önce düşerdik. Elazığspor’da ligde kalma kabiliyeti yoktuysa bu kadar sıkıntılara rağmen haftalar önce düşerdi. Elazığspor’da ve bizde de o kabiliyet vardı. Hakkımızı çaldılar, Elimizden aldılar. ”

Kayserispor’da hakem hatalarından dolayı düşmüştür…

”Karabük maçı oyuncumuz enteresan bir muameleyle bir hayvana yapılmayacak bir hareketle dışarı atılyor. Hakem görmedim. Ben maçın son 10 dakikasında Zekariya Bey’i arıyorum. Diyorumki Başkanım lütfen Karabük-Elazığ Maçı’nı izleyin. Bana cevabı ‘Evet izliyorum. Başkanım çok üzgünüm. Gözlemcilere talimat verdim. Gidip gereğini yapacaklar.’ Benimde cevabım senin vereceğin 3-5 hafta ceza beni kurtarır mı? Enterasandır, 1 hafta sonra bu hakem bir maçta görev verildi.  Sustuk artık buramıza geldi.Kayserispor’da hakem hatalarından dolayı düşmüştür.”

Elazığspor’un yeri Süper Lig…

“Benim kulüp başkanı olarak vicdanım rahat. Bir kulüp başkanının yapabileceği her şeyi yaptım. Hem maddi hem manevi. Kendi şirketlerimizi küçülttük. Kendi şirketlerimizin sermayesini buraya getirdik. 1 ay boyunca bu takımla gece gündüz uyudum kalktım. Her oyuncumun derdini dinledim. Her oyuncumun derdine ilaç olmaya çalıştım. Ama bizi bu hale düşürenlerinde, bu takımı yalnız bırakanlar başlarını yastığı koydukları zaman vicdani bir sorgu yaparlar inşallah. Bizi son maça kadar yalnız bırakmayan, bizim yalnızlığımıza eşlik eden değerli hem ilimizde yaşayan hem gurbetteki hemşerilerimize, bizi anlayan, bize inanan,  “Başkanım bırakmayın, biz tekrar çıkacağız.” İnsanlara bu güveni vermiş ne mutlu. Bize güvenip bugüne kadar destek veren bütün değerli hemşerilerime, değerli basın mensuplarımıza ve yine bize güvenen yönetim kuruluma hepsine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Evet, bu takım düştü ama Allah nasip ederse en kısa sürede Elazığspor’un yeri yine Süper Lig’dir. Çıkacaktır, çıkacağına inanıyorum.”

Telefonda konuşana 2 yıl hapis, hakemlere ses çıkaran yok…

“Bir kısım hakemlerimiz, bakın onurlu ve şerefli, adaletli hakemlerimiz çok ama bir kısım hakemlerimiz Türkiye Ligleri’nde hep kritik süreçlerde yanlış kararlar vermişlerdir. Ama bu yanlış kararları verirken de bu insanlar yargılanmıyor. Bir futbolcu telefonda konuşmuşsa, Annen adı, baban adı, gidiyor 2 sene yatıyor. Ama bu tarafta hakemlerin kararına kimse ses çıkarmıyor. Biraz telaş oldu diye taraftarlarımızdan, 2. Yarı’ya hakem içeri girerken bana gelen bilgi ne derece doğru tabi bilmiyorum. Oradaki arkadaşlarımız söyledi. Hakem demiş benim can güvenliğim yok, maçı tatil ediyorum. Bunu söyleyende bir art niyet vardır. Trabzon’da yer yerinden oynadı. Ne oldu orada hakeme birşeymi oldu. Kim gitti saldırdı. Özelikle koridora ben girdim gel dedim gir içeri dedim. Art niyet bunun başka bir adı yok.  Hatta hocamıza uyarı gelmiş 2.Yarı kulübeye almayın demiş. Ne yaptı hoca sana küfür mü etti? Adam yanlı gelmiş bunun başka adı yok. O kadar tahrikten sonra benim seyircim sahaya inse zaten kaybetmişsin. Sen dünkü hakemmisin. Abitoğlu 20 metreden sen nasıl görüyorsun sen, baldıra çarpan topta golü gerersiz sayıyorsun. Peki biz niye kale arkası hakemleri koyduk. Orada çizgi hakemi var. Çizgi hakemi duruyor pozisyonu izliyor. O bir şey söylemiyor. Orta hakem 20 metre geriden golü vermiyor. Hakem sayısı artıyor. Hatalar daha çoğaldı. Bu sezon maçlarda yapılan hatalar hiçbir sezonda yapılmadı.”

Elazığspor’u sattırmam…

 “Bizim suçumuz ne biliyormusunuz? Birilerinden daha çok Elazığspor’u sevmem. Birileri eksik seviyor ve biz yalnız kalıyoruz. Elazığ’ı da Elazığspor’umuzuda. Çünkü birileri eksik seviyor. Başka hesaplar peşindeler. Bizde her zaman o hesapları bozacağız. Dünde bozduk, yarında bozacağız. Hiç kimseden sözümüzü esirgemeyeceğiz. Kimseye yalakalık, yağcılık ve menfaat için kendimi sattırmam. Elazığspor’u da sattırmam. Düz bir adamım.”

Okan Hocamızla devam edeceğiz…

“Dün hocamızla bir araya geldik. Hocamız onurlu, şerefli, dürüst bir adam. Gerçekten seviyorum. Elinden geleni yaptığına da inanıyorum. İlk antrenörlük deneyim olmasına rağmen, 30-40 sene bu işi yapanlardan daha verimli ve daha başarılı bir insan. Kendiside bana çok dürüst bir şekilde anlattı. Dediki ‘Başkanım ne duyarsanız, bu piyasada dedikodu çoktur. Ben hiçbir kulüple görüşmedim.’ Sadece Fatih Hoca Millî Takımla ilgili olarak düşünmüş. Geçmiş dönemde konuşmuşlar. Kendiside ‘ben şuanda Elazığspor’a adapte olmam lazım’ demiş. Başka bir hocamız gitti biliyorsunuz. Hocamızla konuştuk. İstanbul’da 1-2 pürüzlü işi var. Onları da bitirirse problem yok. Bende hocamızla çalışmak istiyorum. Oda bizimle çalışmak istiyor. Ben bunu hocamızı tanıdıktan sonra 3 ay önceden teklif ettim. O da ‘Başkanım müsaade edersen ben kalmak istiyorum. Gemi su alıyorsa ben bu gemiyi bırakmak istemem. Mücadeleye varım’ dedi. Biz cevabımızı aldık. Dediğim gibi ileriyle ilgili problemleri var. Onları da inşallah çözerse hocamızla ben devam ederim.

PTT 1.Ligin tozunu attıracak oyuncularımız var…

“Gidecek kalacak oyuncularla ilgili de birkaç oyuncumuzun sözleşmesi bitiyor. Hocamızla da onu masaya yatıracağız. Sözleşmesi bite arkadaşlarımızdan faydalanabileceğimiz, tabi bizde kalmak isteyen oyuncularımız olursa onlarla devam edeceğiz. Genç kadromuzun çoğu 2-3 yıl sözleşmesi var. Yani PTT 1.Ligin tozunu attıracak oyuncularımız var. Yani büyük sıkıntılar yaşayacağımıza inanmıyorum. Transfer olacak oyuncularımız var. Onlarda hem kendileri hem kulübümüzün menfaatleri doğrultusunda, şu anda görüşmek isteyen kulüplerimiz var. O kulüplerle de en kısa sürede bir araya geleceğiz. İnşallah o oyuncularımızın da transferleri gerçekleşir. İnanıyorum 3-5 olgun oyucuyla beraber yanlarına da genç, dinamik, bir kadroyla beraber iddialı olacağımıza inanıyorum.”

Çimento Fabrikası’ndan 1 kuruş gelmedi…

“Düne kadar söylüyorlardı. Süper Ligin geliri 40-50 Trilyon. 22 Trilyon gibi bir gelir var. PTT 1.Lig’de 10 trilyon geliri var diyorlar. Yok öyle bir şey PTT 1.Ligin geliri, TFF’nin verdiği destek, 1 Milyon 300 Bin Dolar, yani 2.5 trilyon, yaklaşık 2 trilyon civarında da Spor Toto’da iddia geliri geliyor. Bütün sezon boyunca bütün gelirin 4.5 trilyon. Bizim gibi takımlar Süper Lig’de de olsa PTT’de olsa desteksiz bu iş olmuyor. Biz bunu 2.5 yıldır anlatıyoruz. Ama anlat anlat anlayan yok. Anlaması işine gelen yok. 2,5 yıldır Süper Lig2de olan bir takıma 500 Milyar’dan başka destek olunmaz mı? 480-500 Milyar civarında hibe var arkadşalar. Bu takım 2. Lig’deyken Eski Başkan Süleyman Selmanoğlu Elazığ Çimento Fabrikası’nda 1.5 Trilyon tek kalemde bağış aldı arkadaşlar.  Biz sonra beraber gittik, lige çıkmışız. Bir kuruş gelmedi Çimento Fabrikası’ndan. İşte Belediyespor’a 30 TL, 50 TL vermiş susturmuşlar. Bizim ligdeyken kıvrandığımı para 5-10 Milyon TL.”  

Elazığspor’a sahip çıkmayanları konuşturmayacağım…

“Arkadaşlar Antalya Maçı’nı kazanmışız bizi soran yok arayan yok. Kader maçımız cehennemden çıkmışız beni Zülfü Demirbağ ve Faruk Septioğlu’ndan başka kimse aramadı. İnsan arar bir tebrik eder. Haydi bu işi inşallah başaracağız, hiçbir şey elinizden gelmiyorsa bize bir manevi destek verin ayıptır. Ondan sonrada çıkıp konuşacaksınız, ben konuşturtmam kardeşim konuştukları yerde de ben bozacağım, herkes bu takıma sahip çıkacak, çıkmayan adamı bozacağım. Ben bu şehirde bundan sonrada böyle yapacağım.”