Teknik Direktör İNCEDAL oyun disiplini ve başarılı olma arzusundan umutlu olduğunu söyledi…
Elazığspor Teknik Direktörü Yavuz İNCEDAL, Lider Ş. Urfaspor’a 90+3. Dakika’da yediği golle mağlup olan Bordo-Beyazlı Takım’dan oyun disiplini, mücâdele ve başarılı olma arzusu bakımından umutlu olduğunu söyledi.
Teknik Direktör Yavuz İNCEDAL maçın analizini yaparken, sorulan soruları da cevapladığı açıklamasında şu ifâdelerde bulundu…
İlk bölümde galip gelebilirdik…
“Tabii üzüntülüyüz. Şanlıurfaspor grubun lideri, biz Şanlıurfaspor hakkında aldığımız bilgiler ışığında maça gerçekten 1 haftada 2 maç yapmamıza rağmen, bunun ikisi deplasman biri içeri, iyi hazırlandık. Futbolcularımız oyun disiplininden mümkün olduğu kadar kopmadılar. Tehlikeli gelebilecekleri atakları iyi önledik. Çünkü futbolcularımız o bölümde oyun disiplinini ortaya koyunca, görevlerine sadık kalınca, hemen hemen Şanlıurfaspor’a hiç pozisyon vermedik diyebilirim. Bizim ilk devre bir tane çok net yakaladığımız bir pozisyon var. Son anda, kaleciyi de geçmesine rağmen içerideki oyuncunun ayaklarına çarptı, geri döndü. Galip gelebilirdik ilk bölümde.”
Berabere de bitebilrdi, galip de gelebilirdik!..
“İkinci bölüm tabii rakibin sürekli uzun toplarla geleceğini biliyorduk. Bunu oyuncularımızın hep karşılamalarını istedik. Çünkü başka şansları yoktu. Bunun neticesinde iki tane ölü toptan bir türlü uzaklaştıramadık. İki tane ölü toptan golü yedik. Özellikle son dakikada biraz daha dikkâtli olsaydık, 2-1 mağlup duruma düştükten sonra, son dakikada yine rakip alanda Ş.Urfa bize öyle bir pozisyon verdi ki artık kaçan gol biraz saç-baş yoldurttu. Maç beraberede bitebilirdi, galip te gelebillirdik.”
Ölü toplarda önlem alamadık!..
“Ama maalesef işte bir hastalık, ölü toplardan atılan uzun topları bir türlü karşılayamamak, ya da orada adam paylaşamamamız mağlup olmamıza neden oldu. Buradan 1 puanla gitseydik, hem Elazığ, hem futbolcu, hem yönetici, hem taraftarımız, hem bizler morâlmen bir sonraki haftaya iyi hazırlanacaktık. Artık yapacak birşey yok, bu hatalar futbolcularımıza ders olacak. Nerde yanlışları, doğruları yaptığımızı ama, genelde baktığımız noktada ben oyuncularımdan oyun disiplini ve mücadele ve başarılı olma arzusu adına gerçekten umutluyum. Mağlup olmamıza rağmen, kendileri olağanüstü mücâdele ettiler. Ama, bir türlü uzun ve yüksek ölü toplarda önlem alamadık.”
Yediğimiz 2 gol de dikkâtsizlik sonucu!
“Haftaya Adana Demirspor Maçı’na bakmak durumundayız. İnşallah iç sahada galip geliriz. Şimdi siz ders çalıştırıyorsunuz, çünkü rakibin nasıl yüksek toplarla geleceğini biliyorsunuz. İşte orada biraz paylaşım yapacaklardı. Yani bir dikkât sorunu. Sâdece bizim takımda yediğimiz gollerin ikisi de dikkâtsizlik sonucuydu. Buna başka çare de yok. Yani kombine bir organize geldikleri atakları olsa, gerçekten saygı duyacağım. Ama, kombine atakları yok. Şişirme ve uzun iki tane korner ve frikikten yediği yüksek top, onu artık ya karşılayacaksın, ya oyuncuyu iyi paylaşacaksın vurdurtmayacaksın, yani orada teknik taktik ister. Buna Avrupa’da bile önlem alamıyorsun, orada artık futbolcunun inisiyatifine kalmış. Orada paylaşıma kalmış, iyi yükselmesine kalmış. Çünkü bu bir organizasyon değil, duruyor ve uzun atıyor, rakip eğer karşılayabilirseniz kazançlısınız. Karşılayamazsınız ya gol yiyiyorsunuz, ya da rakip takım becerikli olamıyor.”
2-3 pozisyona girersiniz, onu da atacaksınız!..
“Biz onların yüksek toplarla geleceğini biliyorduk. Çift forvet, biri giriyor diğeri çıkıyor. Son bölümde dikkât ederseniz Ş.Urfaspor ikinci bölümde hiç oyun kuramadı. Maalesef uzun toplara ve ölü toplara umutlarını bağladı. Yani burada artık yapacak birşey yok. Sonuçta bir tane organize atağı, bir tane pozisyonu varsa ki çekimler belli yok rakip takımın, bunu engelledik. Bunun önüne geçtik. Pozisyonlar da yakaladık, atmamız gerekirdi. Deplasmanda 10 tane pozisyona giremezsiniz. 2-3 tane girersiniz, onu atacaksınız. Böyle bir maçtı.”
Orhan’ın dışında forvete yakın oyuncu grubu yok!..
“Şimdi bakın son dakikaya kadar eğer gol atamadıysanız, eğer rakip de yüksek toplarla geliyorsa, orada artık uzun adamları almak durumundasınız. Tabi forvete yakın oyuncu grubu da Orhan’ın dışında yok, hepsi orta sahada savunma oyuncusu, sakatlıklar, artı cezalılar, bir Orhan forvet, diğer bütün oynayan arkadaşlarımız tabii orta sahada savunma, yani elimizdeki imkânı kullanıyoruz. Elimizde çabuk forvet adamları olsaydı, tabii mecbur denerdik ama yok, olmadığı için zorunlu olarak kullanmak durumundaydık.”
Bakın bir haftada 4 kişi yok!
“Rakip takımın organize atağı yok, rakip bulduğu yerden ve iki tane ölü top. Yediğiniz gollere bakın. Çok net pozisyonları yok. Biz burada rakip nasıl oynuyor, nasıl önlem alırız, biz elimizdeki oyuncu grupları ne varsa onu kullanmak durumunda kalıyoruz. Bakın bir hafta 4 kişi yok. Ben orada isterdim ki bir Serdal, bir Harun olsaydı, ya da işte bir Şükrü olsaydı. Ama, elimizde baktığımız zaman hep savunma ağırlıklı oyuncu grupları kalmış. Rakip takım orta sahada hiç pas yapmadı. Hep uzun toplarla oynamış. Uzun toplarla oynayan takıma karşı, karşılama durumunuz sıfır. Başka yapacağınız birşey yok.”