ŞUNDAN İDLİP’TEYİZ

Bugünlerde ortada dolaşan bir soru var, “Neden İdlip’teyiz” diye. Bunu da en çok, ülkemizin menfaatleri söz konusu olduğunda aleyhte konuşan malum siyasiler, yazarlar ve televizyon yorumcuları dillendiriyor.

Bizim neden orada olduğumuzu gerçekten bilmiyorlar mı? Hayır. Tam aksine çok iyi biliyorlar. Fakat iktidara olan düşmanlıkları, belki de milletimize olan husumetleri sebebiyle söylüyorlar.

Meseleye sadece İdlip özelinde bakmak da bizi yanıltır. Dokuz yüz km. olan sınırımızın karşısındaki her noktada bulunmamız gerekir. Zira karşımızda Suriye diye bir devlet yok. Orada, istikbalimize kast eden emperyalistler ile besledikleri terör örgütleri var. Kaldı ki, devletler de artık güvenlik tedbirlerini sınırlarının çok ötesinde alıyorlar. Amerika, Rusya, İran, AB vb. ülkeler bundan başka bir şey mi yapıyor?

Bunlara göre sanki Suriye süt liman, oradan bize bir tehdit gelmiyor da, biz oraya zorla girmişiz. Asla böyle değil. Eğer biz Barış Pınarı harekâtı yapmasaydık, şimdi Mardin’de, Nusaybin’de, Şırnak’ta yedi kocalı Hürmüz’e dönmüş PKK-YPG teröristleriyle savaşırdık.

Eğer Fırat Kalkanı Harekâtı olmasaydı, bugün Gaziantep’te, Şanlıurfa’da çok uluslu terör örgütü DAEŞ’le savaşırdık.

Eğer biz İdlip’te olmasaydık, bugün Hatay’da Rus ve İran destekli Hizbullah (doğrusu Hizbuşşeytan-şeytanın askeri-) ve HAŞDİ ŞA’Bi teröristleriyle savaşırdık. Dört milyon insanı ülkemize sürmeleri ve ekonomimize darbe vurmaları da cabası.

Hayal konuşmuyorum. Ülke olarak bunları birebir yaşadık. Daha bundan birkaç yıl önce Reyhanlı’daki bombalı saldırıda 53, Gaziantep’teki bir düğünde olan patlamada da 50 küsur insanımızı kaybetmedik mi? Suriye’nin kuzeyinden Nusaybin’e, Kilis’e roketler atılmadı mı?

Tüm bunlar, Suriye’de bulunmamızın bir tercih değil, bir zorunluluk olduğunu gösteriyor. Ülkemizin güvenliği en az, Aynelarap, Resulayn, Elbab, Halep ve İdlip’ten başlıyor. Çünkü emperyalistler Suriye’yi aralarında bölüştüler. Şimdi sıra Türkiye’de. Bu nedenle birçok cephede ve birçok emperyalist devlete karşı bir kurtuluş mücadelesi veriyoruz.

Suriye’de, İdlip’te ne işimiz var diyen bu adamlar;

Amerika! Sen 10 bin km. uzaktan gelmişsin. Suriye’de işin ne?

Rusya! Sen üç bin km öteden gelmişsin. Senin burada ne işin var?

İran! Suriye komşun mu? Peki, sen burada ne arıyorsun?

Beşşar! Ya hu sen ne alçak bir adamsın. Halkını varil bombaları ve kimyasal silahlarla hunharca öldürüyorsun. Ülkeni harabeye çevirdin. Başında baykuşlar ötüyor, dediler mi? Demezler, çünkü bunların hedefinde Türkiye var.

Malumunuz bunlar, İHA ve SİHA’lara da karşı çıkmışlardı. Bunlarla halkı öldürüyorsunuz yalanıyla PKK-YPG’yi korumaya çalışmışlardı. Yani biz bunların ihanetine ilk defa şahit olmuyoruz. Karşı çıktıkları İHA ve SİHA’ların bugün neler başardığını sadece biz değil, dünya da gördü.

Son söz olarak diyorum ki, bu ülkeyi bize altın tepside sunmadılar. Ecdadımız kanı ve canıyla aldı. Kanımız ve canımızla da koruyacağız. Bunun için Suriye’deyiz, Akdeniz’deyiz, Libya’dayız. Tüm bunları bilen milletimizi kandıracağını mı sanıyorsun be hey ahmak!

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Resul Şahin - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Günışığı Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günışığı Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günışığı Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günışığı Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.

01

R. Mithat Yılmaz - Sayın Resul Şahin Bey; "Şundan İdlip'teyiz" başlıklı yazınızı dikkatle ve yerden göğe size hak vererek okudum. Teşekkürler, tebrikler.

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 03 Mart 13:23


Anket İstikrar Değişim Hizmet Elazığlılar Siz seçime nasıl gideceksiniz?
Tüm anketler