YAPARAK YAŞAYARAK ÖĞRENME

Çocukluk döneminde özgüven gelişimini de destekleyen ve kalıcı öğrenmelere yardımcı olan bir yöntem yaparak yaşayarak öğrenmedir. Çocuklar söylenenler, anlatılanlardan daha çok birlikte aktif olarak yapmış oldukları edimleri kazanım haline getirebilir. Yani çocukluk döneminde bir davranışın kazandırılabilmesi için çocuklar özellikle işin içine sokulmalı ve yapabilecekleri düzeyde sorumluluklar verilmelidir. Yani gelişimsel özelliklerini göz önünde bulundurarak çeşitli görev ve sorumluluklar tanınmalıdır.

Bahsettiğimiz deneyimlerin kazandırılabileceği en güzel ortamlar arasında mutfak yer almaktadır. Aile olarak keyifli zaman geçirmek konusunda imkan tanıdığı gibi çocuğunuzun sorumluluklar alıp başararak özgüvenini geliştirmesine destek olur, gerçek hayat deneyimleri konusunda kalıcı öğrenmelere yardımcı olmuş olur.

Yaparak yaşayarak öğrenmenin temeli hedef olan davranışı çocuğun anlayabileceği şekilde detaylı olarak anlatmak, ardından onunla birlikte destekleyici bir tutumla bir kez kendisinin denemesine fırsat tanımak ardından da tek başına yapması için uygun ortamı oluşturup gözlem altında deneyimlemesine fırsat tanımaktır.

Yaparak-yaşayarak öğrenme en kalıcı öğrenme tekniği olarak kabul edilmekle birlikte günlük hayattan tutun akademik görevlere kadar pek çok alana uyarlanarak kullanılabilmektedir. Bu nedenle bu yazı hem eğitimciler hem de anne babalar için yol gösterici olabilmesi adına oluşturulmuştur. Okulun sadece sınıftan ibaret olmadığını savunan görüşü tam anlamıyla desteklemekle birlikte tüm eğitimcilerin de bu yöntemi kendi yöntem ve tekniklerine uyarlayarak uygulamaları konusunda fikrimi söylemeliyim.  Erken çocukluk dönemlerinde öğrenme oldukça hızlı gerçekleşmektedir özellikle eğitim öğretim hayatının ilk birkaç yılında akademik derslerin günlük hayata uyarlanarak öğrenilmesi ve içselleştirilmesinin öğrenme oranını ve kalıcılığını arttırdığını araştırma sonuçları da desteklemektedir. Çocukluk döneminin en önemli özelliği somut işlemler yeteneğinin gelişmiş olmasıdır yani çocuklar matematiksel bir işlemi günlük hayat uyarlanmadığı sürece ezbere yöntem metoduyla öğrenmiş ve hayatına uyarlayamamış olacaklardır. Benzer bir şekilde mutfakta masa hazırlamanın aşamalarının anlatılması ya da masa kurallarının anlatılması çocuklarda bu bilginin işlenmesini sağlamayacaktır, anne ve babalar masanın hazırlanmasında çocuklarına başarabilecekleri görevleri vererek öğrenmelerini desteklemelidir.

Unutmamalıyız ki çocukluk dönemi henüz donmamış bir betondur, üzerine düşen her bir nesnenin yansıması oluşacak ve iyi ya da kötü tüm yansımalar iz bırakacaktır.