SİYASET VE SOSYAL MÜHENDİSLİK
Bedrettin KELEŞTİMUR
Siyaseti bizler tarif ederken, “Birleştirme, uzlaştırma, kaynaştırma;
Ve idare etme sanatı”
Devletin tanımını ise, “millet hayatının siyasi organizasyonu” diyoruz.
Devletin, milletin ve “demokratik kültürün” olduğu yerde,
“siyasi mücadele” vardır.
1923’lerden bugünlere kadar, “milletçe sandığa…” gidiyoruz!
1946’dan sonra, “çok partili döneme” geçtik.
1 Kasım 2015 tarihinde, “26. Dönem milletvekillerini” seçtik.
İnsanımıza, milletimize, devletimize hayırlı uğurlu olsun
Bu millet, 1923’lerden bugünlere kadar; “26 defa sandığa…” gidiyor!
“vicdanıyla baş başa” kalıyor!
“Türk Siyasi Tarihini…” sağa veya sola fazla çekmeden,
Doğru, dürüst, samimi ve akılcı bir dille okumalıyız.
Özellikle de, “siyasiler…” kendilerine sürekli dersler almalı.
Kendilerini, “sorgulamalılar…”
En büyük erdemlik nedir,
“İnsanın kendi hatasını görebilmesi ve kabullenmesi!”
*** ***
1 Kasım 2015 seçimlerini, 7 Haziranla birlikte görelim;
AKP, yüzde 40, 9’dan yüzde 49,5’lere
CHP, yüzde 25’lerden yüzde 25,3’lere
MHP, yüzde 16,3’lerden yüzde 11,9’lara
HDP, yüzde 13,1’lerden yüzde 10,8’lere
1 Kasım 2015 seçimlerinin, “tek galibi”
AKP’dir.
Bu seçimlerin tek mağlubu, “yönetemeyen muhalefet”
Siyaseti ve seçimleri yorumlarken,
“sosyal mühendislik” kavramını kullanıyoruz.
1 Kasım 2015’de, seçmen sayısı, “56 milyon 965 bin”
Yaklaşık, “57 milyon insanın kapılarını çalıyorsunuz”
Onlardan, “oy istiyorsunuz!”
Peki, o oyları “hangi dille” istiyorsunuz?
Bu bir, “iletişimdir!”
Bu bir, “diyalogdur!”
O köprüleri nasıl kuracaksınız?
Burada dört temel faktör var;
“Sevgi-Saygı, örnek olma, dürüstlük ve güvenilir olma!”
İnsanların, “gönül bahçeleri”
Ve her bahçenin de bir yolu…
Siyaset, “erdemli insan yetiştirme” sanatıdır.
Bu bağlamda, “siyasetin bir okulu” olduğunu düşüneceksiniz.
Günümüzde, “iletişim teknolojileri” o kadar gelişti ki;
Artık o meydanlar kadar, “sanal ortamlar da etkili”
Her şeyin konuşulduğu, “gizliliklerin kalktığı” bir dünyadayız!
Siyaset, o dünyanın dilini de “iyi konuşabilmeli”
Topluma, onun yörüngesine, “aynaları iyi tutabilmeli”
*** ***
1946’lardan günümüze, “siyaseti” yi takip ettiniz mi?
Menderes’ten Demirel’e,
Demirel’den Özal’a,
Özal’dan Erdoğan’a kadar;
Değişimle birlikte bir fotoğraf vardır;
“Merkez Sağ ve Muhafazakâr Kimlik!”
Demokrat Parti’den AKP’ye,
“Geniş kitlelere…” bir yönelişi görürsünüz!
O yönelişte, “milletin değerleri”
O yönelişte, “milletin sağduyusu”
AKP, dördüncü döneminde sandıktan ezici bir çoğunlukla çıkıyor,
“yüzde 49,5’ler…”
Bütün yıpranmışlığına rağmen ipi göğüslüyor!
Halkın dilinde bir söz vardır, “AKP’nin alternatifi…”
O alternatif nerede oluşur, “merkezde…”
Halkın eğilimi, “merkezdedir!”
Her zaman için söyleriz,
Bu milletin, “sağduyu bir kimliği” vardır.
1 Kasım seçimlerini, “O, sağduyu…”
Yani, “halkımız” kazanmıştır.
Bir bakıma da, “inancının gereğini” yerine getirmiştir.
Şunun altını çizmek istiyorum;
Anadolu insanında, “taassup” yoktur!
Bilakis sandıkta, “taassuba dur” demiştir.
Artık, “kendisini yenileyen” bir muhalefet bekliyoruz
21. Asrın Türkiye’sin de, “güçlü bir demokrasi” arzu ediyoruz
Siyaseti, “milletin okulu” yapınız
O okulda, “siyasi, sosyal, ekonomi vs proje yarışmaları” düzenleyiniz
Siyaseti, “katılımcı bir ruha” taşıyınız
Siyaseti, “kavga mecrasından” çıkarınız
Bu ülkeyi, “bilgi toplumu” yapalım!
21. yy’ın “Rönesans’ını” birlikte hazırlayalım
Sadece ve sadece, “Büyük Türkiye” idealimiz olsun
Edirne’den Kars’a kadar, “milli bir şuur etrafında” buluşalım
Bizim yegâne kaynağımız, “insan…”
Öncelikle, “insan…” onun eğitimi, sağlığı ve geleceği diyelim.
*** ***
Elazığ’dan Meclis’e gönderdiğimiz;
Tahir Öztürk, Metin Bulut, Ömer Serdar ve Ejder Açık kapı’yı tebrik ediyorum
Aklınızın ve yüreğinizin Elazığ’da olacağını biliyor,
Ve sizlerden güzel hizmetler bekliyoruz..