YÖKAK FAALİYETLERİNİ ÇEŞİTLENDİRİYOR VE GÜNCELLİYOR

Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK), kuruluşundan buyana yükseköğretimde kalite güvencesini sağlamak için birçok yeniliğe imza attı ve atmaya da devam ediyor. Prof. Dr. Muzaffer Elmas’ın YÖKAK Başkanlığı görevi, yapılan seçim sonrasında 2022 Şubat ayı ile birlikte Prof. Dr. Muhsin Kar ve ekibine geçmiş oldu. Bu görev değişiminin sonuçları heyecanla beklendi. Akla gelen en önemli sorular arasında, acaba önceki yönetimin başlattığı çalışmaların sürdürülebilirliği idi.

Prof. Dr. Muhsin Kar hocamız, önceki dönemde yapılan ve ilerleme kaydeden çalışmaları devam ettirdiği gibi farkındalık yapacak yeni tasarruflara da girdi. YÖKAK Öğrenci Komisyonu tarafından yükseköğretim öğrencilerine yönelik Kalite Elçisi Programı düzenlendi ve Dış Değerlendirme Programları için yeni değerlendirici adaylarına eğitimler verildi.

Uluslararası akreditasyon kuruluşları ile işbirlikleri başlatmak için görüşmeler yoğunlaştırıldı. Bu kapsamda Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi arasında kalite çalışmalarının geliştirilmesine yönelik protokol imzalandı.

Bugüne kadar uygulanan Kurumsal Dış Değerlendirme, Akreditasyon Programları Kılavuzu güncellendi ve önceden değerlendirmede karşılaşılan ölçme ve değerlendirme ölçütleri sadeleştirildi.  Benim de içerisinde yer aldığım İzleme Yetkilisi Bilgilendirme Toplantısı yapıldı ve bizlere Akreditasyon Ajanslarını İzleme Değerlendirilmesi görevleri verildi.

Kuruluşundan buyana sistem içerisinde farkı görevler aldığım için, YÖKAK’ın gelişim eğilimini de yakından takip etme fırsatı buluyorum. Bugüne kadar Abant İzzet Baysal, Ardahan ve Bilecik Şeyh Edebali Üniversitelerinde Dış Değerlendirici Programı kapsamında görevler aldım. Keza Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi ile Başkent Üniversitelerinde Kurumsal Akreditasyon Programı (KAP) görevlerini tamamladım. Boğaziçi Üniversitesi ile Bilecik Şeyh Edebali Üniversitelerinin izleme programlarında görevlendirildim.

Üniversitelerimizde program bazında akredite faaliyetlerinde bulunan Akreditasyon Ajansları var. Aslında bunlar dernek şeklinde yapılandırılmışlardır. Yürütme Kurulunda daimi üye olarak 2000 yıllarından beri yer aldığım İletişim Dekanları Konseyi (İLDEK) toplantılarında aldığımız en önemli kararlardan biri de iletişim fakültelerinin akreditasyon süreci olmuştu.

11-12 Haziran 2015 tarihinde Ankara Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirdiğimiz 23. İLDEK Konseyi toplantısında “Türkiye’de iletişim fakültelerinin ve programlarının değerlendirilebilmesi ve geliştirilebilmesi amacıyla bir -İletişim Eğitimi ve Akreditasyon Kurulunun (İLEDAK)- kurulmasına; akreditasyon kurulu sürecinin oluşturulması ve yürütülmesi sorumluluğunun İletişim Araştırmaları Derneği (İLAD) tarafından üstlenilmesinin tavsiyesine” şeklinde bir karar almıştık. Bu karar iletişim fakültelerinin akreditasyon süreçlerinin başlamasına vesile olmuştu.

5 Mayıs 2016 tarihinde İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi ev sahipliğinde 24. İLDEK toplantısında ise “Türkiye’de iletişim fakültelerinin ve programlarının akredite edilebilmesi amacıyla, çalışma yapan komisyon üyelerinin güncellenerek Prof. Dr. Aysel Aziz Başkanlığında çalışmaların yürütülmesine; hazırlanan iletişime ilişkin öğrenme çıktılarının iletişim fakültesi ile yapılacak toplantılarda paylaşılmasına” karar vermiştik.

14.02.2017 tarihinde İLDEK Yürütme Kurulu olarak o dönemlerde Yükseköğretim Kurulu (YÖK) bünyesinde yer alan Yükseköğretim Kalite Kurulu Başkanı Prof. Dr. Orhan Uzun ve Başkan Vekili Prof. Dr. Tuncay Döğeroğlu’nu makamında ziyaret ederek, akreditasyon faaliyetlerini ciddi bir biçimde takibini sağlamıştık.

İLAD (İletişim Araştırmaları Derneği) akreditasyon işlemleri, Prof. Dr. Aysel Aziz Başkanlığında bir ekip tarafından takip edildi ve İLAD ilk akreditasyon tescil belgesini 31.01.2018-31.01.2020 tarihleri arasında aldı. Akabinde 31.01.2022-31.01.2022 ve son olarak da 19.01.2022-19.01.2027 tarihlerini kapsayacak şekilde Akreditasyon Tescil Belgesine sahip oldu.

Program Akreditasyon Ajanslarının önceki yıllardaki izlemesi, doğrudan YÖKAK personeli tarafından bizzat yönetildi. Örneğin YÖKAK personeli Ayhan Koçer Bey bu tür süreci yönetmiş ve izleme raporlarının bazılarını kendisi hazırlamıştı. YÖKAK, 2021 yılı ile birlikte Akreditasyon Ajanslarının izlemesi görevini de daha önceden farklı görevleri üstlenmiş Dış Değerlendiricilere vermeye karar verdi. Bu kapsamda ben de ECZAKDER (Eczacılık Eğitimi Programlarını Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği) Akreditasyon Ajansının İzleme değerlendirmesini 18 Mayıs 2022 tarihinde gerçekleştirdim.

ECZAKDER’den Başkan Prof. Dr. Meyrem Seçkin Özden, Prof. Dr. Sema Burgaz, Prof. Dr. Benay Can Eke, Prof. Dr. Mesut Sancar, Prof. Dr. Füsun Acartürk, Prof. Dr. Şule Rabuş, Ecz. Şekip Kırbeci, Prof. Dr. Emine Akalın Uruşak, Prof. Dr. Sedef Kır, Prof. Dr. Aysun Papuçcuoğlu,  Prof. Dr. Yasemin Dündar, Prof. Dr. Gonca Çakmak, Prof. Dr. Nilgün Karalı, Prof. Dr. Sulhiye Yıldız, Prof. Dr. Nilüfer Tarımcı, Prof. Dr. Nesrin Gökhan Kelekçi, Prof. Dr. Birsel Sönmez Uydeş Doğan, Prof. Dr. Neşe Kırımer Eczak, Prof. Dr. Gülgün Ayhan Kılcıgil, Ecz. Nesrin Gökhan Şeremet, Havva Irmak Yurttaş, Ecz. Eda Avcı ve Yakup Karakuş ile karşılıklı bilgi alışverişinde bulunduk ve kalite süreçlerini konuştuk.

Mimarlık Eğitimi Akreditasyon Derneğinde (MiAK) ise bir üniversitenin Türkçe ve İngilizce programlarının değerlendirilmesinde gözlemci olarak görev almaktayım. Bu grupta da İngilizce programda Prof. Dr. Özen Eyüce, Doç. Dr. Mehmet Emin Şalgamcıoğlu, Dr. Öğr. Üyesi Koray Pekeriçli, Dr. Öğr. Üyesi Özlem Kandemir, Onur Töreyen ve Türkçe programda da Rahime Göktürk, Prof. Dr. Yurdanur Dülgeroğlu, Dr. Öğr. Üyesi Esin Kömez Dağlıoğlu ve Dr. Öğr. Üyesi Şule Filiz Akşit ile karşılıklı fikir alış-verişinde bulunmuş olmak, kalite ve kişisel iletişim açısından çok yararlı olduğu görüşündeyim.

YÖKAK’ın 2016 yılından beri üniversitede başlattığı yükseköğretimde kalite güvencesi hamlesinin verimlerini almaya başladık bile. Kurumsal Akreditasyon Programı ya da Dış Değerlendirme Programı ile İzleme Programına dâhil üniversitelerde hummalı kalite çalışmaları yapılıyor.  Bu çalışmalarda süreklilik esastır. Daima iyileştirme yapılmadığı sürece, üniversiteler arasında rekabet sağlanamaz ve arzu edilen gelişme hedefleri yakalanamaz. Öğrencilerin de akredite edilmiş programlarda eğitim görmeye öncelik vereceklerini, ÖSYM Kılavuzlarında verilen puan sıralamalarından fark ediyorum.